Amasra maden faciasında Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yöneticilerinin TBMM Amasra Maden Faciasını Araştırma Komisyonu toplantısında yaptıkları sunumda facianın sorumluları arasında gösterdiği barutçulardan Öner Yıldız’ın ismi; Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanıp Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen fezlekede 12 yerde geçiyor ve fezlekede Yıldız’ı suçlayan hiçbir ifade bulunmuyor. Fezlekede polis ve savcılık ifadelerine yer verilen madenciler, Öner Yıldız için “Gayet dikkatli ve öncelikli olarak beraber çalıştığı işçilerin hayatını düşünen, onların hakkına girmekten her zaman çekinen, işini layıkıyla yapan bir arkadaşım. Ölçüm yapmadan veya ihmalkarlık göstererek bir hata yapmasına ihtimal vermiyorum. Zaten madende kendisini bilen kişileri barutçu yapıyorlar. Tehlikeli iş olduğu için herkesi barutçu yapmıyorlar” diyor.

Bartın’ın Amasra ilçesinde, TTK’ya ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde yaşanan faciaya ilişkin Amasra Cumhuriyet Savcısı Ozan Mert Alıcı, aralarında TTK yöneticilerinin de yer aldığı 23 kişi hakkında fezleke hazırladı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanıp Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen 173 sayfalık fezlekede yer verilen müşteki ve şüphelilerin ifadeleri, faciadaki ihmali ortaya koydu.

TTK yöneticilerinin, TBMM Amasra Maden Faciasını Araştırma Komisyonu toplantısında yaptıkları sunumda facianın sorumluları arasında gösterdiği Öner Yıldız’ın ismi, fezlekede sadece 12 yerde geçti.

Kazma işçisi Burak Sümertaş, ifadesinde; TTK yöneticilerinin aksine, Yıldız’ın dikkatli bir işçi olduğunu belirterek; “Vefat eden barutçu arkadaşım Öner Yıldız, işini dikkatli yapan birisiydi. Barutçudan kaynaklı bir ihmal/unutkanlık olduğunu düşünmüyorum, çünkü o çok tecrübeli” dedi.

Nakliye işçisi Sezgin Çelen ise “Olay günü vefat eden ve barutçu olarak görev yapan Öner Yıldız, gayet dikkatli, öncelikli olarak beraber çalıştığı işçilerin hayatını düşünen, onların hakkına girmekten her zaman çekinen, işini layıkıyla yapan bir arkadaşımızdı. Onun ölçüm yapmadan veya ihmalkarlık göstererek bir hata yapmasına ihtimal vermiyorum” diye ifade verdi.

TKK’NIN SUÇLADIĞI YILDIZ, EŞİNE “GAZ SENSÖRLERİ İLE OYNANDIĞINI” AÇIKLAMIŞ

Öner Yıldız’ın isminin fezlekede geçtiği üçüncü yer ise eşi Tuğba Öztürk Yıldız’ın ifadesinde oldu. Tuğba Yıldız, eşinin kendisine söylediklerini şöyle aktardı:

“Eşim, ocak içerisindeki gaz ölçümleri ile alakalı sensörlerin sıkıntılı yerlerde oynatıldığını; yani değer alçak seviyedeyken yukarı, yüksek seviyedeyken aşağı takıldığını, iş güvenliği uzmanlarının görevlerinin başında durmadığını, sadece işçilere uzaktan talimatlar verip ocağa girmediklerini, sorunları rapor etmediklerini, mühendislerin de görevlerini ihmal ettiklerini, müesseseye denetlemelerden önce haber geldiğini, çalışılan alanın iş güvenliğine uygun hale getirildiğini, bu işlemlerin sadece denetmenlerden onay almak için yapıldığını, metan sondajlarının standartlara uygun yapılmadığını, müdürler değiştirildikten sonra sıkıntıların arttığını söyledi.”

Amasra Taşkömürü Müessese Müdürlüğü’nde gaz izleme operatörü olarak görev yapan şüpheli Mehmet Özdemir de ifadesinde iki yerde Yıldız’dan şöyle bahsetti:

“Emniyet servisinin kapattığını ve kendi vardiyasında yapılacağı bilgisini verdik, ancak patlamanın olduğu saate kadar pervanenin arızası giderilmedi. Hatırladığım kadarıyla saat 17:45 sıralarında patlamanın olduğu yer olarak düşünülen -300 sağ kalın damarda barutçu Öner Yıldız, lağım atacağına dair telsizle bilgi verdi. Bu esnada metan gazı seviyesi 0,60 seviyelerindeydi. Daha sonra karbonmonoksit ve metan gazı seviyelerinin yükselmeye başlaması üzerine lağım atıldığını anladım.

Olay günü anormal hiçbir şey olmadı. Telsizle Öner Yıldız'dan, 17.45 saatlerinde lağım bilgisi verildi. Lağım başladıktan sonra karbonmonoksit ile beraber metan gelmesi oldu. Emniyet servisine 1,45 olduğu bilgisini geçtim.”

Nakliye işçisi Aydın Gündoğdu da ifadesinde, “Vefat eden barutçu arkadaşımız Öner Yıldız, işini dikkatli yapan birisi. Barutçudan kaynaklı bir ihmal veya unutkanlık olduğunu düşünmüyorum, çünkü o çok tecrübeli” dedi.

“KENDİSİNİ BİLEN KİŞİLERİ BARUTÇU YAPIYORLAR”

Kazma işçisi Birol Ayaş ise Yıldız’a ilişkin şunları aktardı:

“Vefat eden ve barutçu olarak görev yapan Öner Yıldız, gayet dikkatli ve öncelikli olarak beraber çalıştığı işçilerin hayatını düşünen, onların hakkına girmekten her zaman çekinen, işini layıkıyla yapan bir arkadaşım. Ölçüm yapmadan veya ihmalkarlık göstererek bir hata yapmasına ihtimal vermiyorum. Zaten madende kendisini bilen kişileri barutçu yapıyorlar. Tehlikeli iş olduğu için herkesi barutçu yapmıyorlar.”

“İŞİNİ LAYIKIYLA YAPAN BİR ARKADAŞIM”

Barutçu Esin Akıncı da Yıldız’ın dikkatli ve işini iyi yapan bir işçi olduğunu şöyle anlattı:

“Olay günü vefat eden ve barutçu olarak görev yapan Öner Yıldız isimli arkadaşım, gayet dikkatli, öncelikli olarak beraber çalıştığı işçilerin hayatını düşünen, onların hakkına girmekten her zaman çekinen, işini layıkıyla yapan bir arkadaşım. Onun ölçüm yapmadan veya ihmalkarlık göstererek bir hata yapmasına ihtimal vermiyorum.”

“ÖLÇÜM YAPMADAN LAĞIM ATMADILAR”

Nezaret çavuşu Hasan Özkanca ise Yıldız’a ilişkin, “Vefat eden nezaretçi İbrahim Köse ve barutçu Öner Yıldız isimli arkadaşlarım ve diğer arkadaşlarım, ölçüm yapmadan kesin lağım (patlatma) atmadılar” dedi.

“HATA YAPMASINA İHTİMAL VERMİYORUM”

Bakımcı Engin Altan, madenci arkadaşı Yıldız’ın dikkatli bir işçi olduğuna dikkat çekerek, “Olay günü vefat eden ve barutçu olarak görev yapan Öner Yıldız gayet dikkatli, öncelikli olarak beraber çalıştığı işçilerin hayatını düşünen, onların hakkına girmekten her zaman çekinen, işini layıkıyla yapan bir arkadaşımızdı. Ölçüm yapmadan veya ihmalkarlık göstererek bir hata yapmasına ihtimal vermiyorum” diye ifade verdi.

YILDIZ’IN NEREDE BULUNDUĞU ANLATILDI

Yıldız’ın fezlekede geçtiği 11’inci yer, olay gününün anlatıldığı bölüm oldu. Olay günü madende yaşananlar fezlekede şöyle anlatıldı:

“Sensör kayıtlarının, kaza bölgesinde bulunan işçi ifadelerinin ve tertiplerin incelenmesi neticesinde; grizu patlaması olayının -320 kalın damar üst tavan hazırlık galerisinde, patlatma (lağım atımı) olayı ile birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştiği, patlatma ile birlikte ortamdaki metan gazının ve kömür tozunun birlikte ve/veya zincirleme olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Patlama olayının olduğu galeride vefat eden işçilerin bedenlerinin bulunduğu kroki incelendiğinde, 2. kartiyede bulunan barutçu Öner Yıldız önde, ayakta çalışacak işçilerin de barutçunun arkasında bulunmuşlardır.”       

Öner Yıldız’ın ismi, fezlekede son olarak yaşamını yitiren 18 arkadaşı ile beraber yer aldı. Fezlekede, Bartın Adli Tıp Kurumu’nun 17 Kasım 2022 tarihli raporuna atıfta bulunularak, Yıldız ve diğer 18 madenci arkadaşının patlamaya bağlı olarak gelişen karbonmonoksit gazından öldüğü belirtildi.

TTK YÖNETİCİLERİ, FACİADAN BARUTÇULARI SORUMLU TUTMUŞTU

TTK yöneticileri ise TBMM Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu üyelerine yaptığı sunumda, faciadan; Öner Yıldız’ın da aralarında olduğu barutçuları sorumlu tutmuştu. Yöneticiler, sunumlarında şu iddiaları sıralamıştı:  

“Kazanın meydana geldiği -320 kotu kalın damar taban yolunda lağım ateşlemesi sonrası ortaya çıkan metan gazının, havayla belirli oranda karışımının patlatıcı bir kaynakla buluşması sonucu grizu patlaması gerçekleşmiştir. TTK Patlayıcı Madde Yönergesi’nde, daha da ileri gidilerek, yönetmelikte belirtilen ateşleme alanına girme yasağı, tedbir amaçlı olarak 5 dakika yerine 30 dakika olarak hükme bağlanmıştır. Ateşleme mahalli ile ilgili olarak da hem TTK Patlayıcı Madde Yönergesi’nde hem de 702 sayılı ‘TTK İş Kazası ve Önlemler Genelge’de ateşleme mesafesi, en az 200 metre olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla hem bekleme süresine hem de ateşleme mesafesine uyulmadığı ortadadır.

Barutçu Taşkın Coşkun’un ifadesinde belirtilen ateşleme yapmadığı delikleri de doldurması gösteriyor ki son derece dikkatli ve özenli yapılması gereken ateşleme işleminin acele bir şekilde ve kurallara uymaksızın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.

Barutçuların ifadelerinden anlaşılacağı üzere, ateşleme yapılmayan delikler de doldurulmaktadır. Delikler arası mesafenin 20-30 cm arası olduğu göz önünde bulundurulursa ateşleme yapılmadan bekletilen dolu deliklerin zarar görmesi kuvvetle muhtemeldir. İki ateşleme arasında 10-20 dakika gibi bir süre olması (karbonmonoksit grafiklerinden de anlaşıldığı üzere), deliklerin doldurulması, temizlenmesi, kapsüllerin bağlanması ve metan gazı ölçümlerinin yapılması işlemlerinin bu süre zarfında yapılmasının mümkün olmadığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla deliklerin önceden doldurulup bekletildiği açıktır.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, ateşleme işleminin kurallara aykırı şekilde yapılması hususunun bu kazanın gerçekleşmesinin en önemli sebebi olduğu değerlendirilmektedir.”