DENİZLİ

Topuklu Yaylası’nda “Ethem Hoca ile Gökyüzü Gözlem Etkinlikleri” 5. kez gerçekleşti

Abone Ol

Haber: Elifsu Dilek Şen

Denizli’nin Beyağaç ilçesinde, dünyanın en karanlık noktalarından biri olan Topuklu Yaylası’nda 5. kez düzenlenen “Ethem Hoca ile Gökyüzü Gözlem Etkinlikleri” gerçekleşti. Etkinlik, yurt içi ve yurt dışından binlerce gökyüzü meraklısını bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında, Beyağaç Demokrasi Meydanı’nda “Gökyüzü Anıtı”nın açılışı yapıldı.

SATÜRN ANITIN AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİ

Beyağaç Belediyesi tarafından yaptırılan Gökyüzü Anıtı’nın açılış töreni, Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün’ün ev sahipliğinde düzenlendi. Sezayi Pütün, açılışta yaptığı konuşmada, Gökyüzü Anıtı’nın sadece bir yapı değil, kültür, tarih ve bilimin birleşimi olduğunu belirterek, “Bu yıl gökyüzü gözlem etkinliğimizi daha da anlamlı kılan özel bir sembolü ilçemize kazandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. İlçemizin kalbinde yükselen ‘Gökyüzü Anıtı’, yalnızca estetik bir yapı değil; aynı zamanda kültürümüzün, tarihimizin ve bilimsel bakışımızın güçlü bir yansımasıdır. Sekizgen kaidesi, Selçuklu sanatında önemli bir yere sahip olan sekiz köşeli yıldızı simgelerken, aynı zamanda yer ile gök arasındaki kozmik dengeye vurgu yapmaktadır. Beyağaç’ta gökyüzüne iz bırakmak isteyen herkesi bu eşsiz eseri görmeye davet ediyoruz” diye konuştu.

Ethem Derman Beyağaç’ta Satürn heykeli açılışında’ Ben çocukken Tarsus çok sıcak olduğu için damda yatardık. O günlerde gökyüzüne bakardım anneme sorular sorardım..Gökyüzüne bakmak, sadece bir optik deneyimden çok daha fazlasıdır; o, ruhun en derin katmanlarına dokunan, zihni dinginleştiren ve kalbi ferahlatan kadim bir ritüeldir. Gökyüzünde yıldızlara bakmak, sakinleştirici ve huzur verici bir meditasyon seansı gibidir. Gökyüzü bize, modern hayatın yarattığı baskılardan biraz olsun uzaklaşmak ve içimize dönmek için bir fırsat sunar. Son dönem araştırmaları da gece göğüyle daha yakın bağ kuranların zihinsel ve duygusal sağlığının daha iyi olduğunu gösteriyor. Yeryüzünün gürültüsünden uzaklaşıp sonsuzluğa doğru uzanan o ışıltılı pelerine daldığımızda, hem kendimizle hem de kainatla eşsiz bir bağ kurarız. Bu bağın insan sağlığına sunduğu armağanlar, düşündüğümüzden çok daha kapsamlı ve derindir. Gökyüzünü izlemek, insanlığın var oluşundan beri içsel yolculuğun en saf ve doğal yöntemlerinden biri olmuştur. Yıldızların altında durduğumuzda, hayranlık ve büyülenme duygusuyla birlikte içimize huzur doluyor ve zihnimizin sınırları genişliyor. Günümüzde hayatın hızı ve teknolojik karmaşası içinde, artık daha çok insan yıldızlara bakarak bir huzur arıyor. Gökyüzü, zamansız bir terapist gibi, ruhumuza sessizce iyi geliyor ve yitirdiğimiz sakinliği yeniden kazanmamızı sağlıyor.Evrenin sonsuzluğunda kendimizi bulmak, göğe bakmak kendimizi evrenin sonsuzluğu içinde küçük ama anlamlı hissetmemize yardımcı olur. Bu his, yaşamın yüklediği günlük sıkıntıların gözümüzde küçülmesine, endişelerimizin hafiflemesine yol açar. Evrenin sonsuzluğu karşısında kendi dertlerimizin önemsizliğini görmek, aslında içimizde yeni bir özgürlük ve ferahlık hissi doğurur. Bize daha geniş bir perspektif kazandırarak, hayatı ve kendimizi daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur’ dedi.

Gökyüzü Anıtı’nın açılışı sonrasında gece boyunca gözlem teleskopları, astronomi söyleşileri ve astrofotoğraf sergileri ile binlerce ziyaretçi gökyüzünün büyüsüne tanıklık etti.
Beyağaç Topuklu Yaylası Gökyüzü Gözlem Etkinlikleri, Türkiye’nin en karanlık gökyüzü noktalarından birinde gözlem ve atölyelerle tamamlandı.