Adliye çevresinin binlerce polis ve TOMA ile çevrilmesine tepki gösteren Aytaç, yaşanan tabloyu “faşizan bir uygulama” olarak nitelendirdi:
"Adliye binasının çevresi binlerce polis, çok sayıda TOMA ve polis aracıyla çevrilmiş durumda. Bırakın adliyeye girmeyi, yakınına bile yaklaşmak mümkün değil... Ülkemizin en karanlık dönemlerinde, 12 Eylül döneminde, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde dahi, böyle bir uygulamayla karşılaşılmadı."
"Sorgu İçin Pazar Gününü Seçip Adliyeyi Kapattılar"
Aytaç, avukatların dahi içeri alınmamasına tepki göstererek, İmamoğlu’nun ifadesine katılması beklenen üç meslektaşlarının sabahın erken saatlerinden bu yana adliye koridorlarında ayakta beklediğini belirtti.
"Bu kadar yoğun güvenlik önlemi, belli ki bir korkunun ifadesi. Bir kişiyi yargılamak için Silivri’ye mahkeme taşıyanlar, sorgu için Pazar gününü seçiyor ve adliyeyi hem vatandaşa hem de avukata kapatıyor."
Aytaç, bu hukuksuz uygulamalara karşı duracaklarını ve geleceğin daha aydınlık olacağına inandıklarını ifade etti.
Yurttaşlardan “Erken Seçim” İsyanı
İmamoğlu’na destek için adliyeye gelen yurttaşlar da güvenlik önlemlerine ve davanın açılış amacına isyan etti. Bir yurttaş, İmamoğlu’nun dört kez sandıkta yenemeyen iktidarın sırf gündemi değiştirmek için bu davayı açtığını savundu:
"Bütün Türkiye’nin 81 ilinden polisi buraya toplamışlar. Bu korku niye? Vatandaş artık sizi istemiyor. Kendi seçmeniniz bile bıkmış durumda. Erken seçim şart! Sokaklar, mutfaklar, ülke yangın yeri. Herkes değişim istiyor."
Bir diğer yurttaş ise ekonomik zorluklara dikkat çekerek, "Otobüse param olmadığı için Beşiktaş’tan buraya yürüyerek geldim. İnsanlar aç, çocuklar aç okula gidiyor. Artık bu gidişe dur denmeli" dedi.





