GÜNDEM

Taybet ana davasında AYM’den süre aşımı kararı, AİHM’e taşınıyor

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 38 gün süren sokağa çıkma yasaklarında yaşanan sivil ölümlerle ilgili cezasızlık devam ediyor.

Abone Ol

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 38 gün süren sokağa çıkma yasaklarında yaşanan sivil ölümlerle ilgili cezasızlık devam ediyor.

Son olarak, halk arasında Taybet Ana olarak bilinen Taybet İnan’ın ölümüyle ilgili yapılan yaşam hakkı ihlali başvurusu, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından “süre aşımı” gerekçesiyle reddedildi.

57 yaşındaki Taybet İnan, Silopi’deki yasak sırasında özel harekat polislerinin açtığı ateş sonucu 19 Aralık 2015’te yaşamını yitirdi. Cenazesinin yakınları tarafından alınmasına ise 7 gün boyunca izin verilmedi.

Taybet Ana’ya yardım etmek isteyen kayınbiraderi Yusuf İnan, evinin avlusunda vuruldu ve yaklaşık 20 saat boyunca yaralı bekletildiği için kan kaybından hayatını kaybetti. Taybet İnan’ın eşi Halit İnan da cenazeyi almak isterken polislerin ateşi sonucu yaralandı.

Olayın ardından Taybet İnan’ın cenazesi günlerce sokaktan alınamadı ve aile cenaze törenine katılamadı. 9 çocuğu bulunan Taybet Ana, son yolculuğuna sadece iki oğlu ve kardeşi tarafından uğurlanabildi.

Bianet’ten Ayşegül Başar’ın haberine göre, AYM’nin reddi sonrası dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınacak.

AYM'YE TAŞINDI

Taybet İnan soruşturmasını Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü. Dosyada ilerleme katedilemeyince milletvekilleri davayı Meclis'te gündem etti. Günlerce toprağa verilemeyen Taybet İnan'ın ölümü hem yerel hem de uluslararası kamuoyunda geniş yer bulurken; Adalet Bakanlığı soruşturmaya dair soru önergesine "Bakanlığımızda bilgi bulunmamaktadır" yanıtını verdi. İnan ailesi ve avukatları soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilemeyince 14 Ocak 2021 tarihinde AYM'ye başvurdu.

4 İHLALİN 3'Ü REDDEDİLDİ

AYM, 4 yıl sonra başvuruyu değerlendirdi ve karara bağladı. Mahkeme, başvuruyu 'yaşam hakkı' bakımından, 'otopsi raporuna göre kurşunların doğrudan öldürücü nitelikte olduğu, yardım edilse de hayatta kalamayacağı; ayrıca soruşturma sürecine ilişkin başvurunun süre aşımına uğradığı' gerekçesiyle reddetti.

Mahkeme, ayrıca işkence ve kötü muamele yasağı ile adil yargılama hakkı ihlallerinde de başvurunun yasal süre içerisinde yapılmadığını, bu nedenle dayanaktan yoksun olduğunu belirterek başvuruyu kabul edilemez buldu.

'AİLE HAYATINA SAYGI' İHLALİ

Diğer yandan mahkeme, Anayasa’nın 20'inci maddesinde güvence altına alınan 'aile hayatına saygı hakkı'nın ihlal edildiğine karar verdi. İhlal gerekçesinde, cenazenin üç günlük süre dahi verilmeden resen defnedilmesinin kanuni bir dayanağı olmadığı belirtildi.

Mahkeme, kararı oybirliğiyle verdi.

"90'LARDAKİ UYGULAMA DEVREYE SOKULDU"

Kararı bianet'e değerlendiren İnan ailesinin avukatı Ramazan Demir, "AYM, 90’lar faili meçhul dosyalarını incelememe bahanesini son olarak bu dosya için kullandı" dedi ve kararı şöyle detaylandırdı:

"20-30 yıl gibi çok uzun süre dosyanın hareketsiz bırakılmasını ret gerekçesi yaptığı o dosyalarda, ‘soruşturmanın etkisiz olduğunu anladığınız anda AYM’ye başvurmanız gerekirdi’ deyip başvuru süresini başlatıyordu. Şimdi mahkeme, bu dosya açısından aynı gerekçeyi kullandı. ‘Etkili soruşturma yürütülmediğini tahmin etmiş olmanız lazımdı, o yüzden daha erken başvuru yapmalıydınız’ diyerek süre aşımı kararı verdi. Etkili soruşturma yürütülmediği ne zaman anlaşılır peki? Belli değil."

"AYLARCA DOSYAYA ULAŞAMADIK"

Demir, ihlal başvurusunun "süre aşımı" gerekçesiyle reddedilmesine şu sözlerle tepki verdi:

"Dosyaya bakıldığında gelen giden evraklar olduğu ve dolayısıyla savcılığın soruşturmayı yürütmeye devam ettiği görülüyor. Ama AYM diyor ki ‘sen savcılığın etkili soruşturma yürütüp yürütmediğini denetle sonra ona göre bana başvur’. Biz nasıl denetleyelim? İçtihat bu belirsizlikle mağduriyet yaratıyor ve başvurulara çok büyük külfet yüklüyor, savcılığın işlemlerini denetleme yükümlülüğü yüklüyor. Biz aylarca dosyanın kendisine ulaşamadık zaten. Savcı ya yerinde yoktu, ya izinde ya da dosyayı göstermekten imtina ediyordu. Haftalarca dosyaya bir dilekçe sunamadık, savcı almadı dosyaya."

DAVA, AİHM’E TAŞINACAK

Davanın avukatı Ramazan Demir, dilekçeyi büyük çabaların ardından Silopi’ye en yakın ilçe adliyesi olan Cizre Adliyesi’nden havale yoluyla gönderebildiklerini söyledi. “Bizim bu kadar özenle takip ettiğimiz dosyaya savcılık aynı özeni göstermediği için biz cezalandırılıyoruz”diyen Demir, davayı AİHM’e taşıyacaklarını duyurdu.

"KARAR SÜRPRİZ OLMADI"

AYM'nin ret kararını beklediklerini söyleyen Taybet İnan'ın oğlu Ömer İnan da "Adaleti olmayan bir ülkede adalet beklemek zor. Bu karar bizim için sürpriz olmadı" dedi.

Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın mücadelesini hatırlatan İnan, "Bugüne kadar faili meçhul cinayetlerin hangisi aydınlatılmış ki burada hukuk yerini bulsun. Kimler yargılandı ve hesap verdi? Hiç kimse" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Son olarak davayı AİHM'e taşıyacaklarını belirten İnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak "Adalet ve barışı başka ülkelere istiyor ama kendin ülkesinde yaşanan ölümlerden haberi yok. Mesele Kürt halkının sorunu olunca görmüyor" ifadelerini kullandı.

HÜKÜM

AYM'nin kararının hüküm kısmında gerekçeler şöyle yer aldı:

Yaşam hakkının koruma yükümlülüğüne ilişkin maddi boyutunun tıbbi yardım sağlanmamasından dolayı ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

Yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğüne ilişkin maddi boyutu ile etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

Adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

Kararın bir örneğinin aile hayatına saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Mardin 1. İdare Mahkemesine (E.2016/3312, K.2018/778) GÖNDERİLMESİNE,

Başvurucuların tazminat taleplerinin REDDİNE,

1.151,70 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 31.151,70 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.