Genç Cumhuriyet, 5 Şubat 1937'de Anayasa'sına laiklik ilkesini ekledi. 12 Eylül Anayasa’sı ile de ilk dört maddenin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği eklendi.

Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin üzerinden 87 yıl geçti. AKP iktidarı döneminde kadrolaşan FETÖ'nün yaptıkları ile Laiklik ilkesinin önemi en azından yurttaşlar tarafından kavrandı.

AKP'nin Milli Eğitim Bakanı tarikatlarla 'eğitim' protokolünü savunurken bu dini gruplar gençlerin konser ve festivallerini hedef gösterip iptal ettirdi. Karanlık yapılarını anlatan TV dizilerine yaptıkları şikayetlerle de RTÜK'ün ceza vermesini sağladılar.

Laiklik ilkesinin yara aldığının en acı örneklerinden birini yakında zamanda yaşandı. Atatürk'e hakaretten tutuklanan şahsın, serbest bırakılmasının ardından bir grup şahıs, Cumhuriyet Savcılarının olduğun yerde 'yaşasın şeriat' sloganı attı.

Atatürk'ün ebedi istirahatgahında bile şeriat sloganı atma cesareti gösteren oldu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Yaşasın Cumhuriyet nidaları ile konu kapanmıştır' açıklaması yapsa da geçtiğimiz hafta şeriatı savundu. Erdoğan, "Şeriata yönelik sergilenen pervasızlıkların temelinde cehalet ve bilgisizlik hastalığı vardır. Ülkemizde bir kesim, cehalet karanlığında boğuluyor" dedi.

Orta Doğu ülkelerinin din istismarı, mezhep çatışmaları ve radikal dini örgütlenmelerle geldiği durum gözler önünde. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin önemi 87 yıl boyunca her gün kanıtlanıyor.