Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, Danıştay'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptaline yönelik davayı 2'ye karşı 3 oyla reddettiğini anımsatarak, "Bir üye daha anayasaya aykırı bulsaydı, Cumhurbaşkanının bu kararı iptal edilecek, İstanbul Sözleşmesi hayata dönecekti.

Hukukta böyle bir tek oy’un belirleyici olması normaldir, sorun yaratmaz. Fakat öteden beri yargıyı “bizden” üyeler atayarak etkimiz altına almak gibi bir sorunumuz olduğu için Danıştay’ın kararı yoğun tartışmalara yol açtı." dedi.

Erdoğan'ın kendi eseri olan İstanbul Sözleşmesi'ni Oğuzhan Asiltürk ve cemaatlerin isteğiyle iptal ettiğini belirten Akyol, "Yani prensip değil, oy hesabı… Halbuki aile sorunlarının sebebi Sözleşme olmadığı gibi, Sözleşme feshedilince de cemaatleri memnun edecek hiçbir sosyal gelişme olmadı. Aksine, kadına karşı şiddet ve cinayetler artmaya devam etti.

İptalin vahim bir sonucu da Türkiye’yi evrensel hukuktan daha da uzaklaştırmak oldu. Sadece kadının statüsü değil, ülkenin itibarı ve ekonomik kredibilitesi de bir yara daha aldı… Hepimiz “bizden” değil, bağımsız ve tarafsız yargı felsefesini içimize sindirmek zorundayız." ifadelerini kullandı.