Üreticiler bir yandan kuraklıkla uğraşırken öte yandan kuraklıkla doğrudan ilişkili olan verim ve rekolte düşüklüğü ile karşı karşıya kaldı. Başta yem olmak üzere sürekli artan girdi maliyetleri de üretimi her geçen gün zorlaştırıyor. Döviz kurundaki yükselme nedeniyle yem fiyatlarındaki artış özellikle besiciliği ve süt inekçiliğini yapılamaz boyuta taşıdı.

Sütün, üreticiden neredeyse ‘sudan ucuz’ fiyata alınmasına rağmen raflardaki süt ve süt ürünlerinin el yaktığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu dengesizliğe bir son verilmesi için ciddi düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.

Yetiştiricilerin ithal ve yerli yem alma gücünün düşmesinin süt verimini azalttığını, çok sayıda süt ineğinin kesime gönderilmek zorunda kalındığı ortamda bu durumun süt ve buzağı kaybına da yol açtığını belirten Gürer, “Tarım Bakanı bu sektörün feryadına kulak tıkamış. Bu tablo ülkemizde çok daha büyük sorunlara gebe gibi görünüyor” dedi.

Adana’nın Ceyhan ilçesinde süt inekçiliği yapan Kenan Pamukçu, “Besiciliği bitirdiler, Bu işi sorunla olarak yapanların dışında gelir-gider dengesi besicilerin aleyhine bozuldu. Yem fiyatları dövize bağlı; battık, bittik” derken, Adana’nın Kadirli ilçesinde son bir ay içinde 3 çiftliğin kapısına kilit vurulduğunu söyledi. Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Kızılca köyünde süt inekçiliği yapan İbrahim Gülümser hayvanlara yem vermeyi düşürdüğünü belirtiyor ve “Yaşayacakları kadar yem verebiliyorum. Hayvanlar da doğal olarak sütü kıstı. Başka çarem yok. Aç kalmasınlar ve günü kurtaralım diye uğraşıyorum” diyerek yaşadığı sorunları gözler önüne seriyor.

Çiftlik ilçesinden Emin Maden isimli besici ise yem fiyatlarına dayanamadığı için hayvanları kesime göndermek zorunda kaldığını anlattı. Diğer yandan İzmir’in Bayındır ilçesinde besici Metin Çağlar, 140 hayvanı varken borçlarını ödeyebilmek için hayvanlarını sata sata elinde sadece 7 hayvanı kalmış. Çağlar, evine icra gelmemesi için hayvanları sattığını söylüyor. Çağlar ayrıca tarlaları ve 2 traktörünü de sattığı halde borçlarını tam olarak ödeyemediğine dikkat çekiyor.

Üreticilerin ortak derdinin girdi maliyetlerindeki artış olduğunu belirten CHP’li Gürer, “Harcadıklarının yerine yenisini koyamıyorlar ve giderler sürekli artarken gelir de sürekli düşüyor” şeklinde konuştu.

70 LİRALIK YEM 150 LİRAYA ÇIKTI

Ziyaret ettikleri üreticilerle yaptığı görüşmelerin ardından yem fiyatları ve diğer girdi maliyetlerindeki artışın, artık süt inekçiliğini yapılamaz noktaya taşıdığının görüldüğünü aktaran CHP’li Gürer, “Geçen yıl 70-80 liradan satılan 50 kg’lık süt yemi Tarım ve Kredi Kooperatiflerinde bu yıl 150 liraya çıkmış. Serbest piyasa da son döviz artışı işe 23 protein süt ineği yemi 185 liradan satılmaya başlandı. Dövizdeki dalgalanmayla yeni zamların eli kulağında” dedi.

HAYVAN SAĞLIĞI İLAÇLARI YÜZDE 100 ZAMLANDI

İneklerin sağlığı için kullanılan ilaç fiyatlarının da sürekli arttığına değinen Gürer, veterinerlik ilaçlarına gelen zamların bir yıl içinde 100 oranında yükseldiğini kaydetti.

Süte verilen 2 lira 40 kuruşluk desteğin yeterli olmadığını, ayrıca 30 litre üzerindeki sütün verimi olması halinde destek dışı kaldığını anlattığını belirten Gürer, “Ulusal Süt Konseyi, 3 lira 20 kuruş olarak çiğ sütün referans fiyatını açıkladı ama bu fiyata uyan yok. Toptan olarak üreticilerden çok daha düşük fiyata süt alınıyor. Ayrıca ulusal süt konseyinin referans fiyatını açıkladığı tarihten bu yana süt üretiminde en çok kullanılan yem fiyatlarına yüzde 40 oranında zam geldi. Süt alan birçok sanayici aynı zamanda yem de satıyor. Yeme zam yapıyor süt alımında ise piyasayı baskılıyor. Kaba yem kullanımı arttı. Kuraklıkta bu bağlamda etkili oldu. Silajlık mısır, yonca, saman, arpa fiyatları da zıpladı” ifadelerini kullandı.

1 LİTRE SÜTE KARŞILIK 700 GRAM YEM

Süt üreticiliğinde 1 litre süte karşılık 1,5 kg yem alınmasının doğal bir denge olarak kabul edildiğine işaret eden Gürer, “Ancak gelinen noktada 1 litre süte 700 gram yem alınabiliyor. Süt ve yemin alış-satış dengesi, olması gerekenin yarısından daha az. Süt üreticisi 2 litreden fazla süt satabilirse ancak 1,5 kg yem alabiliyor” diye konuştu.

Geçmişte ürünün çok ucuz olduğunu anlatmak için ‘sudan ucuz’ tabirinin kullanıldığını anımsatan Gürer, “Şimdi bu tabir üreticinin sattığı süt için kullanılıyor. Borçsuz üretici kalmadı. ‘süte su katma’ gibi bir deyiş vardı. Şimdilerde su sütten pahalı olunca sütün sudan daha ucuz olduğunu özetlemek için ‘suya süt katılacak duruma gelindi’ diyor” ifadelerini kullandı.

Üreticinin ürettiği sütü sudan ucuz olmasına rağmen, tüketiciye çok pahalıya ulaştığına da dikkat çeken Gürer, “Raflarda süt ve süt ürünlerindeki fiyatlarının sürekli artması, süt inekçiliği yapanlara bir fayda sağlamıyor. Fiyat artışları üreticiye yaramıyor ama tüketiciyi zorluyor. Üretimden, tüketiciye ulaşana kadar geçen süreçte bir dengesizlik var. Tüketici de süt mamulleri fiyat artışı ile ürün tüketimini kısmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.

"İTHAL YEME GÜÇ YETMİYOR"

Üreticilerin, besicilerin ve süt inekçiliği yapanların refah seviyelerinin adeta dip yaptığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üretici adeta feryat ediyor, ‘battık, bittik’ diye haykırıyor ama ne yazık ki bu seslere İktidar kulak tıkıyor” diye konuştu.

CHP’li Gürer, “İthal yeme güç yetmiyor. Soya, mısır, ayçiçeği tohumu küspesi, pamuk tohumu küspesi gibi ürünlerden elde edilen yemleri de hayvan sahipleri alamaz duruma geldi. Bu durum süt verimini düşürecek. Sorun çok boyutlu olarak ağırlaşıyor. Çok sayıda süt ineği geçen süreçte kesime gönderildi. Ciddi sorunlar yaşanmaması için acil süt inekçilerine destek sağlanmalıdır” uyarısında bulundu.