Haber: Sabri Kırdar
SOL Parti Antalya İl Örgütü, ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki emperyalist saldırganlığına ve AKP-MHP iktidarının bu politikalarla kurduğu iş birliğine karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İl Sözcüsü Aysel Aydın tarafından yapılan açıklamada, son olarak İran’a yönelen saldırıların, emperyalist yıkım zincirinin yeni halkası olduğuna dikkat çekildi.
"Bölgede ABD-İsrail Hegemonyası İçin Taşeronluk Yapılıyor"
Aydın açıklamasında, Afganistan ve Irak işgalleriyle başlayan, Libya ve Suriye üzerinden ilerleyen emperyalist müdahale zincirinin şimdi İran’a yöneldiğini belirterek, “AKP-MHP iktidarı, ABD ve İsrail’in izlediği saldırgan hattın sadık bir parçası haline gelmiştir” dedi.
İktidarın bu süreci içeride baskı politikalarıyla desteklediğini ifade eden Aydın, “Azınlık iktidarı kendisini bir ‘milli mutabakat hükümeti’ gibi sunarak, baskılar eşliğinde gerici rejimin ömrünü uzatma çabasında. Ama bu ikiyüzlü dış politika, emperyalizmle kurulan kirli iş birliğini gizleyemez” dedi.
"İsrail’in Pervasızlığı, AKP’nin Eseri"
Açıklamada, AKP’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olduğunun altı çizilirken, Erdoğan’ın bu proje çerçevesinde yürüttüğü dış politikanın bölgedeki savaş ve yıkımlara katkı sunduğu belirtildi. Libya’dan Suriye’ye, Filistin’den Lübnan’a kadar yaşanan yıkımın her aşamasında AKP’nin rol aldığı vurgulandı.
"İsrail’le Ticaret Sürerken, Halklara Savaş Reva Görülüyor"
İktidarın bir yandan İsrail’i tehdit olarak gösterirken, diğer yandan bu ülkeyle ekonomik ilişkileri derinleştirdiğini belirten Aydın, “İsrail’e silah satan şirketlerle ortaklıklar kurmaktan çekinmeyen bir iktidarın sözde Filistin duyarlılığı tamamen ikiyüzlülükten ibarettir” dedi.
"Üsler Kapatılsın, İsrail’le Ticaret Kesilsin"
SOL Parti olarak emperyalizme karşı mücadele çağrısı yapan Aydın, şu talepleri dile getirdi:
- İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm ABD ve NATO üsleri derhal kapatılmalıdır!
- İsrail’le tüm askeri, ekonomik ve ticari ilişkiler kesilmelidir!
Açıklamada son olarak, Ortadoğu’da yaşanan savaşların aynı zamanda bir din savaşına dönüştüğü belirtilerek, laikliğin ve barışın birlikte savunulması gerektiği vurgulandı. Aydın, “Türkiye’nin, tek adam rejimi altında ABD güdümlü dinler ve mezhepler savaşının karanlığında felakete sürüklenmesine izin vermeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.