Sinop’tan çalışmak için Almanya’ya giden Ş.Ö., 2008 yılında eşinin Türkiye’deki bir banka hesabına yaklaşık 12 bin euro döviz bıraktı. Eşinin ölümünün ardından hesaptaki paraya 10 yıl boyunca dokunmayan Ş.Ö., yurt dışında yaşadığı için kendisine iletilen tebligatları da fark etmedi. Söz konusu paranın bankacılık mevzuatı uyarınca ‘10 yıl işlem yapılmadığı için TMSF’ye aktarılması’ sonrası olayın farkına varan Ş.Ö., dava açtı. Mahkemede ‘kendisine ulaşılmadan ve gerekli tüm araştırmalar yapılmadan mevduatın TMSF’ye devredildiğini’ savunan avukatı, 3 yıl süren hukuk mücadelesini kazandı.

"TEBLİGAT KANUNUNDA USULE UYULMADI"

Davacı tarafın avukatı Bülent Sabri Akpunar, şunları söyledi:

"2019 yılında hak mücadelesine başladık. Konumuz TMSF’ye devredilen ve 10 yıl sonrası ilgilenilmeyen paraların geri alınmasıydı. Biz bu konuda davamızı açtık. Davamız yerel mahkeme olan Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kabul edildi. Daha sonra banka buna itiraz etti. Bankanın itirazı üzerine Samsun mahkemesi de onayladı bu durumu. En son dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay’dan da olumlu netice aldık ve paramızı iade aldık.

2008 yılında açılmış vadesiz bir mevduat hesabıydı bu. 12 bin euroya yakın bir paramız vardı. Kendisi mirasçı. Eşi vefat ettiği için parası devlete gitti. Kendisi Almanya’daydı. Almanya’da olduğu için ulaşılmadığı için para da devlete gitti. Bankanın müşteriye ulaşması gerekiyordu. Yasanın prosedürü var. 5410 sayılı yasanın 62. maddesi. Bu maddede mevduatların devlete verilmesi için, devlete intikali için belli bir prosedüre uyması gerektiği bahsediliyor. Özellikle tebligat kanunu çok önemli. Tebligat kanununda usule uyulmadı olayda. Davamızı açtık hak mücadelesiydi, hakkımızı aradık ve kazandık."