Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrasında Sinop Gönül Elçileri, arama kurtarma ekibi oluşturarak deprem bölgesindeki sokak hayvanları için çalışma başlattı. Sinop Gönül Elçileri Derneği Başkanı ve aynı zamanda petshop işletmeciliği yapan Ulaş Başar Alparslan, bölgede evsiz ve sahipsiz kalan hayvanlar için işletmesindeki tüm mama ve tedavi malzemelerini toplayarak afet bölgesine gönderdi.

"TÜM MALLARIN HEPSİNİ GÖNDERDİK"

Hatay’a sokak hayvanları için 2 gönüllü veteriner de gönderdiklerini belirten Ulaş Başar Alparslan, şunları söyledi:

"O dönem yeni mal almıştık. Gelen tüm malların hepsini gönderdik. Kedi, köpek mamalarını, vitaminlerini ve kullandığımız ilaçları gönderdik. Biz hayvanlara hayvan gözüyle bakmıyoruz. Hayvan diyoruz ama bizim evimizde de kendi hayvanlarımız var. Biz onlara ailenin bir üyesi olarak bakıyoruz. Biz ne yaşıyorsak onlar da birebir aynısını yaşıyorlar. Siz ailenizi kaybettiğinizde üzülüyorsanız onlar da üzülüyorlar. Kayıp olduğunuzda korkuyorsanız onlar da korkuyorlar. Yaralandığınızda canınız acıyorsa onların da canı acıyor. Orası deprem bölgesi. İnsanlar kendi canıyla uğraşmaktan oradaki hayvanlara çok önem veremeyebilir diye düşündük. Onun için biz de elimizden geldiğince hem mama yardımı yaptık hem arama kurtarma ekibimizle beraber 2 gönüllü veteriner arkadaşımızı orada hayvanlara müdahale etsinler diye yolladık.

"ONLARIN DA BİZDEN ÇOK FARKI YOK"

Bazıları hayvanları kendilerinden daha aşağı sınıf olarak görüyorlar ama onlar da canlı, onlar da yemek yiyor, onlar da bir şeyler hissediyor. Onların da yavruları var, onların da canı yanıyor ama bunları çoğu insan algılayamıyor. Algılayabilenler de biz olsun diğer dernekler veya hayvansever arkadaşlar olsun yardımcı olmaya çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki köpekler özel eğitimli köpekler ama eğitim dediğimiz şey de sevgiyle oluyor. Kötü davranarak eğitim olmuyor. Arkadaşlar sosyal medyada gösterdi. Bir köye arama kurtarma çalışması için giden arkadaşlara yol gösteren bir köpek var. Onlar da dediğim gibi insandan çok farkları yok. Bir yardım ya da bir şeye ihtiyaç olduğunda onlar da hissedip zaten müdahale ediyorlar. Misal bir tane köpek vardı. Ekmek bulmuş bir yerden. Enkaz başında sahibinin başına gitmiş orada bekliyor çıksın diye. Yememiş bile yemeğini. Onların da bizden çok farkı yok. Biz nasıl ailemizi orada bekliyorsak onlar da enkaz altındaki sahiplerini bekliyor.”