Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Karaca, bütçede öğrenci kredilerinin geri ödemelerinden 5 milyar lira gelir öngörülmesine tepki göstererek, "Paketi açınca içinden borç çıkıyor, geleceksizlik çıkıyor" ifadelerini kullandı.
BORÇLANDIRMA VE BARINMA SORUNLARI
Karaca, Gençlik ve Spor Bakanı Bak'a "Siz gençleri borçlandırma bakanı mısınız?" diye sordu. Bütçenin yüzde 78'inin Yükseköğretim Programı'na ayrıldığını belirten Karaca, gençlerin borçlandırılarak bunun gelir kalemine yazıldığını söyledi. KYK yurtlarındaki yatak sayısının geçen yıla göre 10 bin azaldığını vurgulayan Karaca, milyonlarca gencin özel yurtlara veya yüksek kiralara mecbur bırakıldığını ifade etti. Karaca, 2025'te 40 bin yeni yatak sözü verildiğini ancak 2026 güncellemesinin 30 bin olduğunu kaydetti.
YURTLARDAKİ KOŞULLAR VE EĞİTİM SİSTEMİ ELEŞTİRİLERİ
Karaca, KYK yurtlarındaki hizmetlerin özelleştirilmesini eleştirerek, "Gençliğin barınma hakkını müteahhidin ihale listesine yazdınız" dedi. Yurtlardaki kötü koşullara değinen Karaca, sağlıksız yemekler, su kesintileri ve hijyen sorunlarını gündeme getirdi. Çeşitli yurtlarda yaşanan ölümleri anımsatarak, "Kasım Bulgan'ı, Zeren Ertaş'ı unutmadık" şeklinde konuştu. MESEM uygulamaları üzerinden çocuk emeğinin sömürüldüğünü belirten Karaca, "Çocukları 'staj' adı altında sermayenin kâr hırsına feda ediyorsunuz" ifadelerini kullandı. Karaca, her üç öğrenciden birinin okurken çalışmak zorunda kaldığını ve haftada 46 saatle Avrupa'nın en uzun çalışan gençliği olduğunu söyledi.
Genç işsizliğinin derinleştiğini ve antidepresan kullanımının arttığını dile getiren Karaca, yurtlarda sosyal çalışmacıdan çok diyanet görevlisi bulunduğunu belirtti. "698 yurtta 940 diyanet personeli var, yarısı kadar psikolog yok" diyen Karaca, gençleri etkileyen sorunların "ahlak sorunu" olarak sunulmasına tepki gösterdi. Bütçeden bağımlılıkla mücadele için on binde 2 pay ayrıldığını, tek önleminin powerpoint sunusu olduğunu ifade etti.
Teknofest politikalarını da eleştiren Karaca, "Sahnede 'millî teknoloji hamlesi', perde arkasında işsiz mühendis, güvencesiz AR-GE işçisi, geleceksiz gençler" dedi. 2018'den bu yana Teknofest'te ödül alan gençlerin kaçının yurtdışında olduğunu sordu. Teknofest'e katılım için okullara yapılan teşvikleri eleştirerek, "Devlet, okulların tuvaletine sabun koyamıyor ama, damadın yarışmasına katılım için musluklar açık" şeklinde konuştu. Savunma sanayiinde NATO ihaleleri ve yazılımda Amerikan tekellerine bağımlılığı eleştiren Karaca, genç mühendislerin güvencesiz sözleşmelerle çalıştırıldığını söyledi.
Üniversitelerde kulüplerin kapatıldığını, etkinlik yasakları ve disiplin soruşturmaları olduğunu belirten Karaca, "Fuarlarda ağırladığınız İsrailli savaş şirketlerini protesto etti diye, mart eylemlerine katıldı diye tutukluyorsunuz" dedi. Gençlerin "marjinal" veya "terör örgütü yandaşı" olarak nitelendirilmesine tepki gösterdi. Kampüslerdeki polis ve özel güvenlik şiddetine dikkat çeken Karaca, "Palalı maskeli çeteleri rektör gözetiminde salıyorsunuz kampüslere" ifadelerini kullandı. Karaca, "Bu ülkenin gençliği, sadaka değil hak, öğüt değil özgürlük, borç değil gelecek istiyor" diyerek sözlerini tamamladı.





