SEÇİM 2024

Selahattin Demirtaş'tan kritik yerel seçim mektubu! "Lafı hiç dolandırmadan, madde madde anlatıyorum"

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşinin adaylığı üzerinden başlayan son tartışmalara ilişkin detaylı bir açıklama yaptı. Demirtaş, "Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir." dedi.

Abone Ol

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş aracılığı ile bir açıklama yayımladı. Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş'ın adaylığından DEM Parti'nin AKP ve CHP hakkında görüşler belirtti. Demirtaş, AKP ile DEM Parti'nin arasında bir görüşme yoksa bunun 'eksiklik' olduğunu dile getirdi. Demirtaş, eşinin adaylığı ile ilgili, "DEM Parti'nin ısrarla kurmaya çalıştığı üçüncü yol siyasetini görünür kılmak içindi" dedi.

Demirtaş, yerel seçimin ardından yaşanacak Türkiye atmosferine dikkat çekti. Seçim stratejilerinden Türkiye siyaseti hakkında vurucu analizlere sahip "Kirlenmemiş Şeyler Uğruna" başlıklı yazı şöyle:

"TÜRKİYE'DE ARTIK SİYASET DEĞİL 'TÜCCARLIK' YAPILIYOR"


"Halkın yararına, yoksulların, emekçilerin, ezilenlerin yararına siyaset yapmıyorsanız yaptığınız şey siyaset değil, "ucuz kasaba tüccarlığıdır." Şu son yirmi günde yaşanan tartışmalara bile bakarak maalesef ki şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz; Türkiye'de artık siyaset değil "tüccarlık" yapılıyor. Yaptığımız her siyasi hamlenin altında illaki bir hinlik, bir cinlik arayanlar herkesi kendileri gibi zannediyor. Kimsenin aklına, erdemli bir amaç için siyasi hamle yapılmış olabileceği gelmiyor. Çok yazık, çok üzücü ama siyasi partiler birer koltuk, makam, rant elde etme mekanizmasına dönüştü.

"DEM PARTİ'NİN ÜÇÜNCÜ YOL ÇABALARINI ANLAYAMIYORLAR"

O nedenle Başak Demirtaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığını da Dem Parti'nin üçüncü yol çabalarını da anlamıyor, anlayamıyorlar. Herkesin aklına ilk olarak mutlaka kirli bir pazarlık yapılmış olma ihtimali geliyor ama kimse demokrasi ve barışın gelişmesi için insanların siyaset yapabileceğini düşünmüyor. Çünkü hakim siyaset yapma biçimi "çıkar siyaseti" oldu, değerler siyaseti artık unutuldu. Bunun çok hazin ve vahim bir durum olduğunun ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bu toplumsal çöküş, önümüzdeki yılların çoktan kaybedildiğini gösteriyor, eğer şimdiden müdahale etmezsek.

"DEM PARTİ İLE AKP ARASINDA GÖRÜŞME TRAFİĞİ YOKSA EKSİKLİKTİR"

Mahkemelerdeki savunmalarım dışında uzun süredir konuşmuyordum, konuşmaya niyetim de yoktu. Fakat bizim dışımızda ama bizimle ilgili bunca spekülasyon yapılırken susmak da olmazdı. Her spekülasyonu, her yalanı ve iftirayı ciddiye alıp her birine tek tek cevap verecek değilim. Sadece söylemem gerekenleri söyleyip tekrar yerime çekileyim.

Lafı hiç dolandırmadan, madde madde anlatayım. DEM Parti ile AKP arasında bir görüşme trafiği var mı bilmiyorum.
Ama eğer yoksa bu, iki parti için de büyük bir eksikliktir. Tüm partiler ülkenin, toplumun sorunlarının çözümü için görüşebilmelidir, konuşabilmelidir. Bu son derece meşrudur, hatta geldiğimiz süreç itibarıyla bir görev, bir sorumluluktur.

"DEM PARTİ VE CHP ÇOK DAHA FAZLA GÖRÜŞMELİ"
 

DEM Parti ile CHP arasında basına da yansıyan görüşmeler oldu. Çok daha fazla görüşmeliler, konuşmalılar. Aynı şekilde diğer tüm partiler de birbirleriyle konuşabilmelidir. Bunun aksini savunmak siyasetin doğasına aykırıdır.

Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi kamplaştırmayı, kutuplaştırmayı, düşmanlaştırmayı bitirip herkesin herkesle konuşabileceği bir siyasi atmosferi yaratmaya katkı sunma amacıyla yapılmıştı. Halen dağlardan şehirlere gencecik evlatlarımızın cenazeleri gelmeye devam ederken "terörü kınama" korosunun timsah gözyaşları dökmesi dışında, birilerinin elini taşın altına koyması tüm belediye koltuklarından daha değerli değil mi? "Değil" diyenler bundan sonra -inşallah olmaz- asker cenazelerinde tespih boncuğu gibi dizilip boy göstermesinler.

"BAŞAK DEMİRTAŞ'IN İRADESİ ÜÇÜNCÜ YOL SİYASETİNİ GÖRÜNÜR KILMAK İÇİNDİ"


- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi, DEM Parti'nin ısrarla kurmaya çalıştığı üçüncü yol siyasetini görünür kılmak içindi. "Biz koltuk, makam, rant için değil, halkın acil ihtiyacı olan demokrasi, adalet, barış için siyaset yapıyoruz" demek içindi. "Hayır, bu değerler benim belediye koltuğumdan kıymetli değil" diyen varsa bundan sonra adaletten, demokrasiden dem
vurmasın.


- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi sıkılı yumrukları açmak, tokalaşmayı hatırlatmak içindi. Bunun kıymetini anlayamayanlar bundan sonra yumruk yediklerinde ah vah etmesinler en azından.


- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi, en ağır bedelleri ödemesine rağmen demokrasi ve barış demekten vazgeçmeyen Kürt halkının ve DEM Parti'nin samimi, erdemli duruşunun göstergesiydi. Hayatı boyunca tek bir bedel ödemeden oturduğu yerden "kocası için pazarlık yaptı" diyen ahlak yoksunları, en azından bundan sonra biraz olsun ahlaklı olmaya çalışsınlar.

"31 MART'TAN ÇOK 1 NİSAN VE SONRASI ÖNEMLİ"


Sonuç olarak;

Kürt sorunu, Türkiye'de yaşanan ağır demokrasi ve adalet sorunu, ekonomik sorunlar bizim önceliğimizdir. Bu sorunların çözümü için konuşmak isteyen herkesle konuşuruz, ciddiyet ve samimiyet görürsek bir adıma karşılık iki adım atarız. Bunun için de kimseden ne izin ne de icazet alırız. Hele koltuk kavgasına tutuşmuş olanlara hesap verme gibi bir mecburiyetimiz asla olamaz. DEM Parti de bu özgüvenle hareket etmeli, iktidar partisi dahil ana muhalefet ve diğer tüm partilerle görüşebiliyorsa görüşmeli, ilkeler çerçevesinde ve demokrasinin gelişimi için uzlaşabiliyorsa uzlaşmalıdır. Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir.

31 Mart seçimlerini aşırı derecede önemseyenler de bizim demokrasi, adalet, barış arayışımıza, ciddiyetle yaklaşmalıdırlar. CHP meseleyi sırf 31 Mart'tan ibaret görmemeli, uzun soluklu bir demokrasi mücadelesi ittifakını önemsemelidir. AKP ise seçimsiz geçecek bir dört yılı demokrasi ye dönüşün fırsatı olarak ele almalıdır. DEM Parti de her iki parti dahil tüm partilerle görüşebilmeli, kim bu ilkelere bağlı kalacaksa onunla uzlaşma aramalıdır.

Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi bu yönleriyle, DEM Parti dışındaki siyasi aktörlerce doğru değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, başka kıymetli arka daşlarımızla seçim yarışına girileceği anlaşılmaktadır. Oysa biz bu siyasi hamleyi seçimden çok toplumsal barış için önemsiyoruz.

"DİYALOG VE MÜZAKERE İÇİN HİÇBİR ZAMAN GEÇ KALINMIŞ DEĞİLDİR"

Dolayısıyla toplumsal barış ve demokrasinin gelişmesi açısından diyalog ve müzakere için hiçbir zaman geç kalınmış değildir; tüm partiler birbirleriyle konuşabilmelidir. Herkes, meseleyi bu yönüyle veserinkanlılıkla tekrar değerlendirmelidir. Biz demokrasiye, özgürlüklere ve barışa hizmet ederiz. Ödediğimiz bedeller başka hiçbir şey için değildir. Ve inanıyorum ki bu değerleri kazanacağız, hayata geçireceğiz. Bunun için irademiz de gücümüz de kararlığımız da var.

Selahattin Demirtaş"