Ekonomim.com'dan Osman Kılıç'ın haberine göre; kümelenmenin sağladığı birçok avantaj olduğuna dikkat çeken Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Haluk Erceber, depremlerin yoğun olduğu Japonya, Malezya, Endonezya, Güney Amerika gibi ülkelerde limanı bulunan kümeler olduğunu söyledi. Erceber, “Kümelenme alanlarında deprem yönetmeliklerine tüm şirketler kesinlikle uymak zorunda, yapı kontrolleri çok detaylı yapılır ve toleransa izin vermez” dedi.

Küme bölgelerinin mutlaka deniz kenarında ve limana sahip olması gerektiğinin altını çizen Erceber, “Kimya sektörü hammaddeleri genellikle sıvı olup deniz nakliyesi ile limandaki tanklarda depolanır. Sanayi firmaları büyük ölçekli tanklardan kendi tesislerine hammaddeleri boru hatları ile transfer ederler. Sanayi tesisleri ürettikleri mamulleri isterlerse yine boru hatları ile yakınlarında konuşlandırılan müşterilerine boru hatları ile transfer edebilirler. Bu şekilde karayollarında gereksiz taşımacılık azalır ve tüm üretici şirketler en az yüzde 12 gereksiz nakliye masrafını tasarruf ederler” değerlendirmesinde bulundu.

“KİRALAMA İLE KAYNAKLAR İNOVASYONA AYRILABİLİR”

Kümelenmelerin genellikle Landlord denilen yönetim sistemiyle sanayicilere hizmet verdiğini ifade eden Erceber, “Buralarda arazi satışı yoktur. Bölgenin sahibi ve yöneticisi o bölgenin belediyesi ya da ilgili bakanlıktır” bilgisini verdi. Altyapının hazır olması nedeniyle sanayicinin kaynaklarını sağlam ve kusursuz tesislere, üretim sistemlerine Ar-Ge ve inovasyona, nitelikli çalışanlara yönlendirebileceğini belirten Erceber, “Halbuki ülkemizde sanayici arsasını oldukça pahalı alır ve genellikle inşaatını bile zor tamamlar” dedi.

Kümelenme alanlarında yangın, sel, deprem gibi afetlerin çok nadir görüldüğünü ancak olsa da tüm altyapı ve eğitimli çalışanların varlığı ile yıkıcı hasarlar yaşanmadığını dile getiren Erceber, bunu güvenli çalışma ortamı ve herkesin uymak zorunda olduğu kurallara bağladı.

“OLAĞANDIŞI BİR DURUMDA DİLOVASI ALEV TOPUNA DÖNER”

Kimya sektöründe kümelenmenin önemine işaret eden Ege Kimya Ar-Ge Direktörü Dr. Derya Erçıkan da, üretimin altyapısı hazır ve tüm önlemlerin alındığı, yerleşim yerlerine en az 5 kilometre mesafedeki kümelerde yapılması durumunda yaşanacak bir afetin en az hasarla atlatılabileceğini belirtti. Olası bir afet durumu senaryosunu da paylaşan Erçıkan, “Örneğin Dilovası, solvent ve kimyasal tankları, okullar, yerleşim ve fabrikalar hepsi aynı bölgede. Olağandışı bir durumda bölge alev topuna dönebilir” uyarısında bulundu. Dünyadan da örnekler veren Erçıkan, “Tüm kümelenmeler, Singapur Jurong Adası ve Rotterdam Port… Hepsi yerleşimden bağımsız ama uzak değil” dedi.

Kümelenme için fizibilite ve yer seçiminin son derece önemli olduğunu dile getiren Erçıkan, “Deniz kenarı olmalı, fakat hakim rüzgarlar hesaba katılmalı, ayrıca pazara da yakın olmalı, çünkü hammadde uzaktan gelebilir. Muhakkak devletin desteği ile Landlord modeli ile arazi kiralanmalı” görüşünü dile getirdi.