Babacan bugün Diyarbakır’da Seçim Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Babacan, ziyaret sırasında şöyle konuştu:

“Bir zamanlar bizi hiç görmeyen, küçümseyen, yok sayan iktidar bugünlerde beni hiç dilinden düşürmüyor. Sayın Erdoğan her konuşmasında benden bahsediyor. Geçenlerde tutmuş, ‘Bebecan’ demiş. Ya, senin o ‘Bebecan’ dediğin, bu ülkenin ekonomide en başarılı olduğu dönemde ekonominin başında olmuş bir insan. 34 yıllık iki-üç haneli enflasyonu 2 yılda tek haneye indirirken ‘Bebecan’ idik.  Paradan altı sıfır atarken ‘Bebecan’ idik. 14 Mayıs 2013’te, seçimden tam on yıl önce, IMF’ye son borç taksitini öderken de ‘Bebecan’ idik. Bugün de çok şükür, ben bütün gençler adına ‘Bebecan’ olmaktan gurur duyarım. Bu ülkenin gençlerinin, neredeyse çocuk yaştaki gençlerinin nasıl başarılar elde edeceğini gösterdiğim için onur duyarım.

“VE İNANIN, ‘KORKMUYORUZ KARDEŞİM, YÜRÜYORUZ’ DEDİĞİNİZDE BAŞKALARI KORKMAYA BAŞLIYOR”

DEVA Partisi’ni kurmadan önce bize çok insan gelip gitti. ‘Siz hiç korkmuyor musunuz? Baskı, zulüm, her şey var’ dediler. Biz de dedik ki ‘Biz haklıyız. Haklı olmanın verdiği güçle yola çıkıyoruz’. Ve inanın, ‘Korkmuyoruz kardeşim, yürüyoruz’ dediğinizde başkaları korkmaya başlıyor.

“TOPLUMUMUZUN BÜTÜN YAŞAM TARZLARI BU ALTI SİYASİ PARTİ ÇATISI ALTINDA TEMSİL EDİLİYOR”

Türkiye’ye, ‘Mesele eğer Türkiye’yse biz beraberiz. Beraber yürüyebiliriz’ mesajını veriyoruz. DEVA Partisi’nin logosu ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin logosu yan yana duruyor. Bu, Türkiye için çok büyük bir kazanım. Mesele Türkiye ise ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp, Türkiye’nin yarınlarında buluşup hep beraber o hedefe yürüyebileceğimizi gösteriyoruz. Altı partinin temsil gücü çok yüksek. Toplumumuzun bütün kesimleri altı siyasi parti çatısı altında temsil ediliyor. Toplumumuzun bütün yaşam tarzları bu altı siyasi parti çatısı altında temsil ediliyor.  

“KUSURA BAKMASIN, KENDİSİNE RAHATSIZLIK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Dikkat edin, başarılardan bahsederken hep o dönem aklına geliyor. Çünkü şu anda başarı yok. Ancak eski defterleri karıştırınca başarıyı bulup gösteriyor. Ancak eski defterleri açtığında bir bakıyor ki karşısına ben çıkıyorum. Biliyorum; çok rahatsız, kızıyor ve öfkeli. Kusura bakmasın, kendisine rahatsızlık vermeye devam edeceğiz.”