Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Ben buradan Sayın Erdoğan’a diyorum ki; ‘Boşuna şoförü aramayın. Şöyle bir aynaya bakın, yeter. Bu kazayı siz yaptınız siz, başkası değil.' Kazayı yapmış bir de gelmiş bizimle beraber şoför arıyor. ‘Dış güçler, falancalar sebep’ oldu diyor. Tek yetkili, tek imzalı olduğunuz gün bu ülkeyi yoldan çıkardınız, şarampole de yuvarladınız. 86 milyonu da yaraladınız” dedi.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Balıkesir Kuvayı Milliye Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı.

“BU YOKSULLUĞA, YASAKLARA İTİRAZIMIZ VAR”

Babacan, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hem Ege’nin hem Marmara’nın sularına uzanan, yeşiliyle mavisiyle, adalarıyla, Kaz Dağları’yla tabiatıyla, cennet şehrimiz Balıkesir merhaba. Maşallah, arkadaşlar bu ne büyük coşku bu ne güzel heyecan. Balıkesir, 15 Mayıs sabahına uyanmış belli. Balıkesir hakkına kavuşmaya gün sayıyor. Biz ülkemizi, vatanımızı, toprağımızı, insanımızı çok seviyoruz. Ama nedir bu güzel ülkemizin çektiği… Nedir bu güzel insanlarımızın çektiği… Bizim bunlara itirazımız var. Bu yokluğa, bu yoksulluğa, bu yasaklara itirazımız var. 14 Mayıs günü üreten Balıkesir, hakkını alsın, zeytiniyle, peyniriyle, meyvesiyle, sebzesiyle, hayvancılığıyla Balıkesir, alın terinin karşılığını alsın diyoruz. Hep beraber başaracağız inşallah.

“İKTİDAR PANİK HALİNDE DESTEKLER AÇIKLIYOR. GÜNAYDIN”

Bizim çiftçimiz sadece seçim döneminde mi hatırlanacak? Sadece seçim yaklaşıyor diye mi çiftçi hükümetin aklına gelecek? Hayvancılıkla uğraşan, çalışan, üreten Balıkesirli emekçimiz sadece seçim döneminde mi iktidarın aklına gelecek? İktidar daha yeni yeni bir sürü vaatler sıralamaya başladı. Panik halinde, parça parça destekler açıklıyorlar. Günaydın. Baktılar ki pabuç pahalı, baktılar ki bu seçim daha önceki hiçbir seçime benzemeyecek, son 5 senede yapmadıklarını 5 haftaya sıkıştırmaya çalışıyorlar. Ama bu millet biliyor, kandıramazsınız. Yüzlerine, gözlerine bulaştırarak yapıyorlar. Seçime kalmış 20 gün, 20 senede yapmadıklarını 20 güne sığdırmaya çalışıyorlar. Bu millet kanmayacak artık.

“TEK YETKİLİ OLDUĞUNUZ GÜN, BU ÜLKEYİ YOLDAN ÇIKARDINIZ, ŞARAMPOLE YUVARLADINIZ. 86 MİLYONU DA YARALADINIZ”

Cem Yılmaz son gösterisinde dayısını anlatıyor. İktidar aynı Cem Yılmaz’ın dayısı gibi. Cem Yılmaz’ın dayısı, arabayı kullanırken bir trafik kazası yapıyor, camdan fırlayıp gidiyor, hafif de bir baygınlık geçiriyor. Daha sonra uyanıyor, üstünü başını çırpıyor, bir bakıyor uzakta bir kaza olmuş. Arabanın yanına gidiyor, ‘Ne oldu burada’ diyor. Diyorlar ki, ‘Kaza oldu birkaç da yaralı var ama şoförü bulamıyoruz’ diyorlar. Cem Yılmaz’ın dayısı da ‘Hadi beraber arayalım bari’ diyor, başlıyorlar beraber şoför aramaya. Ben buradan Sayın Erdoğan’a diyorum ki, ‘Boşuna şoförü aramayın. Şöyle bir aynaya bakın, yeter. Bu kazayı siz yaptınız siz, başkası değil.' Kazayı yapmış bir de gelmiş bizimle beraber şoför arıyor. ‘Dış güçler, falancalar sebep’ oldu diyor. Tek yetkili, tek imzalı olduğunuz gün bu ülkeyi yoldan çıkardınız, şarampole de yuvarladınız. 86 milyonu da yaraladınız.

“ERDOĞAN’A DİYORUM Kİ; KAZA ALANINI TERK EDİN, BİZ GELELİM, YAPACAĞIMIZI YAPALIM”

Bu son krizlerden etkilenmeyen var mı? Belki bir avuç zengin etkilenmedi. Sabit maaşı olan, işçisi, memuru, emeklisi, çiftçisi, esnafı herkes bu krizlerde yara aldı. Ben diyorum ki Sayın Erdoğan’a, ‘Sizin bundan sonra yapacağınız tek bir şey var: Bir durun artık, bir susun artık. Siz iyisiyle kötüsüyle şu kaza alanını bir terk edin artık da biz gelelim yapacağımızı yapalım.’ Çünkü bunu düzeltecek kadrolar bizleriz. Bu işi toparlayacak kadrolar bizleriz. Hiç merak etmeyin. Biz dış güçlerdi, iş güçlerdi, diye bahane üretmeyeceğiz. Enkaz edebiyatı da yapmayacağız. Kolları sıvayıp çalışmaya başlayacağız. Çünkü biz çalışan Türkiye’nin sesiyiz. Çalışanın halinden iyi anlıyoruz. Endişeye mahal yok.

“TÜM TÜRKİYE KAZANACAK, BİZ TÜM TÜRKİYE İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Biz tutup enflasyon için bakkalları, kasapları suçlamayacağız. Kuru soğan depolarına baskın yapıp da ‘soğanın fiyatını siz yükseltiyorsunuz’ da demeyeceğiz. Vatandaşımız da biliyor, şu andaki enflasyonun, hayat pahalılığının yegâne sebebi kötü yönetimdir, beceriksizliktir. Ortak akılla, hukukla, bilimle biz işimizi yapacağız, ülkeyi öyle bir yöneteceğiz ki doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye kazanacak. Sadece Millet İttifakı’na Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına destek verenler değil, tüm Türkiye kazanacak. Çünkü biz tüm Türkiye için yola çıktık, 86 milyon kazanacak.

“BU SEÇİM ASLINDA İKİ TERCİHLİ BİR REFERANDUM”

14 Mayıs’ta, önümüzdeki seçimde aslında bir referandum var. Bu seçim aslında sadece iki tercihli bir referandum. Bakmayın öyle metre uzunluğunda oy pusulasına. Temelde iki tane tercih var. Birinci pusuladaki tercih var Sayın Erdoğan ve Sayı Kılıçdaroğlu, gerisi teferruat. İkinci pusulada, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı var, gerisi teferruat. Gerisinin zaten ‘Ben kazanacağım, bu ülkeyi yöneteceğim’ diye bir iddiası yok. Hiç kafa karıştırmaya gerek yok. Balıkesir de bu iki tercihli referandumun sonucunu gayet iyi biliyor. İki seçenekten birisini seçecek Balıkesir. Bu iki tercihi başka kelimelerle şöyle ifade edeyim: Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı, özgürlük mü? Balıkesir’in cevabı hazır, tercih etmek zor değil, görüyorsunuz. Tek akıl mı, ortak akıl mı? Korku mu, umut mu? Öfke mi, sevgi mi? Seçenekler çok açık, başka bir tercih yok. Bu iki tercihten birisinin altına ‘evet’ mührünü basacağız hep beraber. Kaygı mı, barış mı? Kriz mi, huzur mu? Yoksulluk mu, zenginlik? Ve son soru, kara kış mı, bahar mı?

“TÜRKİYE’Yİ MUTLU İNSANLARIN ÜLKESİ YAPACAĞIZ”

14 Mayıs’ta tercihinizi yapacaksınız, arkasından da rahat bir şekilde koltuğunuza yaslanacaksınız. Çünkü gerisi bizde. Adaleti getireceğiz. Ama adalet sadece yargıda işin hızlı yürümesi değil. Göreceksiniz biz hakkı, düştüğü yerden tutup kaldıracağız. Enflasyonu düşük, tek haneye indireceğiz. Nasıl bir dönem Türkiye’de mutlak yoksulluk sıfırlandıysa yine aynısını gerçekleştireceğiz. Türkiye’yi mutlu insanların ülkesi yapacağız. Türkiye’yi huzurun, güvenin, özgürlüğün, zenginliğin ülkesi yapacağız. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz. Türkiye’yi dünyanın yıldızı yapacağız.

“BALIKESİR’İN GENÇLERİ, GELECEKLERİNİ BAŞKA ŞEHİRLERDE, ÜLKELERDE ARAMAYACAK”

Balıkesir hem sanayide hem tarım ve hayvancılıkta hem de turizmde yükselecek. Yıldız şehrimiz olacak, daha da güçlenecek. Balıkesir’in gençleri, geleceklerini başka şehirlerde, ülkelerde aramayacaklar. ‘Burası benim doğduğum topraklar ben burada alnımın teriyle, bileğimin gücüyle çalışacağım, kazınacağım’ diyecek. Balıkesirli üretici binlerce süt hayvanını mezbaha yoluna sokmayacak. Kaz Dağları yağmalanmayacak. Çünkü size sizin evladınızı getirdim. Bizim ortak listeden adayımız Burak Dalgın. DEVA Parti’mizin kurucularından, Genel Başkan Yardımcımız ve Milletvekili adayımız. Balıkesir’in derdini de huzurunu da diğer vekillerimizle beraber Burak Bey de üstlenecek, hep beraber kardeşçe çalışacaklar.

“SİZ PUSULAYA ‘EVET’ MÜHRÜNÜ VURACAKSINIZ; BİZ DE YARINLARIMIZA DAMGAMIZI VURACAĞIZ”

Pusulada ortak listelerle girdiğimiz CHP’nin logosunun altına hep beraber ‘evet’ mührünü vuracağız. Böylece de Meclis çoğunluğunu sağlayacağız. Diğer oy pusulasında ortak adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafına, ismine bir ‘evet’ mührü daha vereceğiz. Her iki seçimde de başaracağız. Ve ilk turda alalım. Ben onu için özellikle referandum dedim. Çok dikkat edelim. Vereceğimiz tek oy dahi zayi olmasın. Her iki pusulada da Cumhurbaşkanlığı pusulasında da Meclis pusulasında da iki tercih var. Bu tercihlerin dışındaki oylar zayi olacak diye bir endişem var. Oylarımızı zayi etmeyelim, tercihimizi net yapalım. Birinci turda bu işi bitirilelim. Siz pusulaya ‘evet’ mührünü vuracaksınız; biz de yarınlarımıza damgamızı vuracağız inşallah. Tüm ülkemiz için hayırlı olsun.

“AK PARTİ’YE GÖNÜL VERMİŞ VATANDAŞLARIMIZ, ŞU ANKİ HÜKÜMETİN 28 ŞUBATÇILARLA KOL KOLA GEZECEĞİNİ NEREDEN BİLECEKLERDİ Kİ”

Şu anda bazı evlerde, bazı mahallelerde ‘Elim CHP’ye gitmiyor’ diye bir söz var. Ama çok daha fazla mahallede, ‘Elim artık Erdoğan’a, AK Parti’ye gitmiyor’ diyen milyonlarca vatandaşımız var. Çünkü bir zamanlar AK Parti’ye gönül vermiş vatandaşımız, yasaklarla, yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edin diye o desteği verdiler. Şimdi 20 yıl sonra yasakların, yoksulluğun ve yolsuzluğun yaygınlaştığı bir ülke görmek istemiyordu ki o vatandaşlarımız. Adalet olsun, o 28 Şubat zihniyetine karşı bir dik duruş olsun diye bu desteği verdiler. Şu anki hükümetin 28 Şubatçılarla kol kola gezeceğini nereden bileceklerdi ki… Bu seçim aklı selim, sağduyu kazanacak. Bu seçim Balıkesir kazanacak, tüm Türkiye kazanacak, 86 milyon kazanacak.” (ANKA)