Adalet Bakanlığı'nın icra ve iflas dairelerine yönelik verilerine göre hazırlanan raporda; 2022 yılında icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı önceki yıllardan devredenlerle birlikte toplam 33 milyon 275 bin 632'ye ulaştı.

2016-2022 döneminde, dosya sayısındaki artış yüzde 27’yi buldu. Sayıştay’ın 2022 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) denetim raporuna göre ise icra memuru başına düşen icra dosya sayısı 5 bini aştı

İCRA MEMURU BAŞINA 7 İLDE 5 BİN DOSYA DÜŞÜYOR

Sayıştay raporunda; SGK’nın icra dosyasının boyutuna avukat sayısının yetersiz kaldığına dikkat çekerek, icra memuru başına 17 ilde 5 bin dosya, 60 ilde de icra memuru başına 2 bin dosya düştüğü bilgisi yer aldı. Raporda, şu değerlendirmeler yapıldı:

“Alınan verilere göre 2014 yılında 1280 olan toplam icra memuru sayısı 2020 yılı sonu itibarıyla 1312 kişi olmakla beraber 2022 yılı sonu itibarıyla 1284 kişidir. İller itibarıyla bakıldığında 17 ilde icra memuru başına düşen dosya sayısı 5000 adetten fazla olmakla birlikte 69 ilde icra memuru başına düşen ortalama dosya sayısının 2.000’in üzerinde olduğu tespit edilmiştir. İcra memuru sayısının yetersiz olması, takip edilen dosyaların uzun süre sonuçlandırılamamasına ve dolayısıyla icra yoluyla tahsil edilen alacak miktarının düşük olmasına neden olmaktadır.”

1 MİLYONA YAKIN ARACA HACİZ İŞLEMİ UYGULANDI

Sayıştay, SGK’nın haciz işlemi başlattığı araç sayısını da açıkladı. Sayıştay’ın raporuna göre, SGK 781 bin 956 araca haciz işlemi başlattı:

“Kurumun ülke genelinde haciz işlemi uygulamış olduğu araç listesinde 781 bin 956 adet araç bulunduğu ve bu araçların 692 bin 356 adedinde (yüzde 88,54) haciz şerhi, 55 bin 81 adedinde (yüzde 7,04) yakalama şerhinin bulunduğu ve 34 bin 519 adedinde (yüzde 4,42) satış şerhi veya kesin satış şerhinin bulunduğu tespit edilmiştir. Hacizli araçlara yakalama şerhi konulmaması nedeniyle icraya intikal edilen Kurum alacaklarının tahsil edilmesinde hacizli araçların satışının oranı düşük kalmaktadır. Bu durumun temel nedeni, hacizli araçlara yakalama şerhi konulması işleminde her il müdürlüğünde farklı uygulamaların bulunması olarak değerlendirilmektedir. Ancak, haciz işlemi uygulanan tüm araçlara yakalama şerhi konulması uygulamada pek mümkün olmamakla beraber her araç için yakalama şerhi konulup sonrasında araç satış işlemlerine başlanılmasının Kurum alacaklarının tahsilatı için etkin bir yol olmadığı da açıktır.”