Mithat Sancar, HDP Parti Meclisi’nin açılışında konuştu. HDP’nin halkın desteği ile yürüyüşünü büyüterek devam ettiğini söyleyen Sancar, “Her alanda zulme ve zorbalığa uğramasına rağmen, her türlü kuşatma altında olmasına rağmen yolundan bir milim sapmıyor. Biz buralara kolay gelmedik, büyük bedeller ödeyerek geldik. Biz buralara ikbal sevdasıyla gelmedik, kişisel ve partisel çıkar hesaplarımızla gelmedik, biz buralara büyük bedeller ödeyerek kararlı bir mücadele ile geldik. Bugün bütün olumsuz şartlara rağmen halkların umudu olmaya devam ediyorsak sebebi halkın gönlünde kurduğumuz müstesna yerdir” dedi.

“HDP İLE BİRLİKTE EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI'NIN YÜRÜYÜŞÜ VAR”

Seçimlerle ilgili tutumlarını 1,5 yıl önce açıkladıklarını vurgulayan Sancar, şu ifadeleri kullandı:

“Bunun ötesinde yapılan her açıklama spekülasyondur, kurmacadır, aldatmacadır. HDP’nin bu çizgisinden vazgeçmesi de şu an bugünkü şartlar altında söz konusu değildir. Bizler çağrı yaptık. Önce büyük bir demokrasi ittifakı kuralım dedik. Bu demokrasi ittifakını ilmek ilmek örüyoruz, büyüyerek inşa oluyor demokrasi ittifakı. Emek ve Özgürlük İttifakı bunun en somut ve önemli sonucudur. Amacımız halkları seçeneksiz, bu toplumu alternatifsiz yaratma arayışlarını boşa çıkarmaktır. Bu ülkenin halkları yaşanan yıkım, çöküş, savaş, yalan, talan ve kan düzenine mahkum değildir. Çünkü HDP var, HDP ile birlikte Emek ve Özgürlük İttifakının yürüyüşü var, çünkü bu yürüyüşün hedeflediği büyük demokrasi ittifakının güneşi parlamaktadır. O nedenle bir seçenek var, umut var, hem de güçlü bir alternatif ve çok sağlam bir umut var. Biz çizgimizden ve geçen eylül deklarasyonunda ilan ettiğimiz politikamızdan ne operasyonlar baskılar ne de tahrikler nedeniyle vazgeçecek değiliz.

Sanılıyor ki çağrılarımız siyasi partilerin merkezlerinedir. Elbette bütün muhalefet partilerine çağrılar yapıyoruz. Bu çağrıların amacı ‘Gelin bize destek olun’ olarak anlaşılıyorsa bu aymazlıktır. Tam tersine ‘Gelin Türkiye halklarına yol açalım’ amacını taşımaktadır. Çağrımızın esas adresi Türkiye halklarının vicdanı, aklı ve ahlakıdır. Tertemiz bir geçmiş ve bütünüyle kararlı bir demokrasi mücadelesine kendini adamış bir partinin başkalarının boş sözleriyle herhangi bir şekilde yalpalayacağını sananlar büyük yanılıyorlar.

Diyoruz ki önümüzdeki seçimde yalan, talan ve kan düzenini değiştirelim. Bunun için de cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından açık diyalog, doğrudan müzakere çağrımızı defalarca yaptık, yineliyoruz. Fakat altını bir kez daha çiziyoruz. Bu çağrımızın muhatabı esası olarak Türkiye halklarıdır, Türkiye toplumunun tamamıdır. En başta bu toplumun ezilenleri, dışlananları, yok sayılanları, sömürülenleridir. Biliyoruz ki halklar bu sesi duyuyor. Türkiye toplumlu bu kararlı ve inançlı mücadelenin kendisini aydınlığa çıkaracağını görüyor. Kim ki bunun dışında bir yol izlerse, HDP’nin kurduğu demokrasi ittifakını, bu ittifakın motor gücü olan Kürt halkını yok saymaya, dışlamaya ve aşağılamaya yeltenirse Türkiye halklarının vicdanında büyük bir mahkumiyete maruz kalacaktır.”

“GÜCÜMÜZÜN FARKINDAYIZ, KİLİT PARTİ OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ”

Sancar, bu iktidarı değiştirmek istediklerini ve bunun için sorumlulukla hareket ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti:

“Gücümüzün farkındayız. Seçimlerde kilit parti olduğumuzu da biliyoruz. Esas düsturumuz sorumluluk bilincidir, biz halk desteğinin farkındayız. Herkes bilsin ki sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bugün bu ülkede yaşayan bütün insanlara karşıdır sorumluluk içindeyiz. Bu ülkede savaşlara mahkum edilmek istenen, kana boğulmak istenen anlayışa karşıyız. Bu sorumluluk kendilerine ölüm, açlık, sefalet ve bu ülkeden kaçış dışında bir seçenek bırakılmayan gençlerin geleceği içindir. Bu, kadınların yılmak bilmez mücadelesine karşı görevimizi yerine getirmek içindir. Bu sorumluluk üreticilerin, emekçilerin, işsizlerin, dışlananların, yoksulluğa, yokluğa mahkum edilmek istenenlerin onurlu bir geleceğe kavuşması içindir. HDP bu sorumlulukla hareket etmeye devam edecektir.

Bu ülkede gerçek bir alternatif ve güçlü bir umuda ihtiyaç olduğunu herkes biliyor. Biz bu alternatifi inşa ediyor, umudu büyüyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı bunun en somut örneğidir. Biz bu ittifakı ezilenler ve sömürülenler, yok sayılan çevrelere yaymakta kararlıyız. Tekrar söylüyorum, sadece seçmenimiz ve bize sempati duyanlara değil bu toplumda biraz demokrasi isteği, azıcık adalet duygusu ve yine tahrip olmamış, vicdan parçaları taşıyan yurttaşlarımıza sesleniyorum; çözüm var, çözüm biziz. Çünkü çoğulculuğu, eşit yurttaşlığı, demokratik cumhuriyeti savunan başka da parti, çizgi yok. Bu ülkenin bütün insanlarına onurlu ve eşit yaşam vaadeden başka da bir alternatif yok. Biz bu alternatifi büyütme sorumluluğu altındayız. Hayata geçirme sorumluluğu altındayız. Parti Meclisimiz bugün bunları ayrıntılı olarak konuşacak ve yol haritasını biraz daha somutlaştıracaktır.

Biz Kürt sorununda siyasi çözümün, inançlara karşı ayrımcılığı ortadan kaldırmanın, eşit yurttaşlığın ve demokratik cumhuriyetin yolunda yürüyoruz. Bu yürüyüş bizleri bu hedeflerimize ulaştıracaktır. Hepimiz bu inanç ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz, büyüyeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakını bu ülkenin en güçlü alternatifi haline getireceğiz. Demokrasi İttifakını Türkiye’nin çözüm adresi olarak inşa edeceğiz. Şüpheniz olmasın kazanacağız. Mutlaka kazanacağız.”