Haber: Sabri Kırdar
26 Temmuz 2025 tarihinde Valilik koordinasyonunda ve Türkiye Triatlon Federasyonu iş birliğiyle Salda Gölü’nde gerçekleştirilen triatlon organizasyonu, doğa savunucularının tepkisini çekti.
Salda Gölü Koruma Derneği, etkinlik sonrası yazılı bir açıklama yaparak, organizasyonun gölün hassas ekosistemine zarar verdiğini ve meşrulaştırılmaya çalışılan bu faaliyetin ciddi çevresel tehditler içerdiğini vurguladı.
Etkinlikte yüzlerce sporcunun göle girmesi “başarı hikâyesi” gibi kamuoyuna sunulurken, resmi kaynaklardan yayımlanan videolarla bu durumun teşvik edilir hale geldiğine dikkat çekildi. Dernek, “Gerçekleşmiş olması, bu yanlışı meşru kılmaz” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
“Mikrobiyalitler ezildi, beyaz kumullar zarar gördü”
Açıklamada, Salda Gölü’nün dünya çapında nadir bulunan doğal yapılar barındırdığı hatırlatılarak, gölün biyokimyasal yapısının ve fiziksel bütünlüğünün sporcuların toplu şekilde göle girmesiyle ciddi biçimde zarar gördüğü belirtildi. Mikrobiyalit oluşumları ve beyaz kumulların ezildiği, kirletildiği ve insan baskısı altında kaldığı kaydedildi.
“Göl zaten kirlilik baskısı altında”
Etkinlik öncesinde dahi göl çevresinin çöp, sigara izmariti, sabun kalıntısı ve plastik atık gibi kirleticilerle ciddi bir kirlilik tehdidi altında olduğu belirtilen açıklamada, organizasyonun bu mevcut sorunları görmezden geldiği ve insan yükünü artırarak baskıyı daha da derinleştirdiği ifade edildi.
“Bu spor düşmanlığı değil, doğa savunusudur”
Salda Gölü Koruma Derneği, karşı çıktıkları şeyin sporun kendisi değil, doğaya duyarsız organizasyon anlayışı olduğunu vurguladı. Dernek, yüzme gibi göle doğrudan temas gerektiren etapların alternatif çözümlerle başka alanlarda yapılabileceğini ancak yetkili kurumların uyarılara rağmen tanıtımı öncelikli gördüğünü kaydetti.
“Salda Gölü spor pisti değil, doğal miras alanıdır”
Dernek, yaşananları sadece çevresel değil aynı zamanda yönetsel bir kriz olarak tanımlayarak taleplerini şöyle sıraladı:
1. Benzer etkinliklerin gölü doğrudan etkilemeyecek şekilde planlanması,
2. Göl çevresinde etkili bir temizlik, altyapı ve denetim sisteminin kurulması,
3. Salda Gölü’nün tam koruma statüsüne alınması,
4. Sorumlu kurumların yetki ve hesap verebilirliğinin netleştirilmesi.
“Bu Bir Başarı Değil, Doğa Kıyımıdır”
Açıklamanın sonunda “Salda Gölü bir gün başardık demek için değil, her gün korumak için vardır” denilerek organizasyonun ne yerel kalkınma ne de spor adına örnek gösterilemeyeceği vurgulandı. Salda Gölü’nün içinde ve çevresinde, 1. Derece SİT alanları üzerinde böyle bir faaliyete izin verilmesini “anlaşılmaz” bulan Dernek, kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.