Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD'nin Karayipler'de uyuşturucuyla mücadelede askeri güç kullanmasını şiddetle kınadıklarını açıkladı. Zaharova, Rus basınına yaptığı değerlendirmede, "Bu tür eylemler, hem Amerikan hukukunu hem de uluslararası hukuku ihlal ediyor" ifadelerini kullandı.
Zaharova, "Uyuşturucuyla mücadelede aşırı askeri güç kullanılmasını şiddetle kınıyoruz" diyerek, bu durumun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk dahil birçok ülke temsilcisi ve uluslararası örgüt tarafından kabul edildiğini vurguladı. Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde barışın korunmasından yana olduklarını belirten Zaharova, bölgedeki gerginliğin düşürülmesi ve sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde çözülmesi gerektiğini söyledi.
RUSYA-VENEZUELA İLİŞKİLERİ
Zaharova, Rusya ve Venezuela arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık kapsamında tüm alanlarda geliştiğini ifade ederek, "Savunma kabiliyetinin güçlendirilmesi ve güvenliğin sağlanmasıyla ilgili konular, ülkelerimizin ilgili bakanlıklarının yetki alanındadır. Venezuela yönetimini ulusal egemenliğin savunması konusunda destekliyoruz" dedi.
ABD'NİN KARAYİPLER'DEKİ FAALİYETLERİ
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle, "Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele" gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatı vermişti. ABD, bu kapsamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü göndermişti. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu açıklamıştı.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise ülkedeki 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu duyurmuştu. ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri "uyuşturucu kaçakçılığı" gerekçesiyle hedef alması, hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, yapılan saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunulmuştu.