Van’da kaybolduktan 18 gün sonra ölü bulunan Rojin Kabaiş ailesi Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kabaiş, Van’daki kaldığı yurttan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayınca arama çalışmaları başlatılmış, 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunmuştu. Ancak soruşturmanın üzerinden geçen zamana rağmen dosya aydınlatılamadı.
Ailenin avukatları, Adli Tıp Kurumu’nun rapor hazırlamadığını ve soruşturmayı geciktirdiğini ileri sürerek kurum hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya hakkında incelemelerin sürdüğü öğrenildi.
Rojin’in bedeninden alınan 80 örnekten 2’sinde, genç kıza ait DNA ile birlikte iki farklı erkeğe ait DNA tiplemesi bulundu.
Ancak bu DNA’nın vücudun hangi bölgesinden alındığı raporda belirtilmedi. Avukatlar, bu eksikliğin soruşturmanın yönünü değiştirecek nitelikte olduğunu vurguluyor.
Ailenin avukatları, 9 aydır yapılan yazışmalara rağmen Adli Tıp’tan yanıt alınamadığını belirtti. Şikayet dilekçesinde, raporun eksik düzenlenmesi ve bilgi verilmemesinin “görevi kötüye kullanma” ve “delil gizleme” suçlarını oluşturduğu kaydedildi.
"GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE DELİL GİZLEME"
Başsavcılığa verilen dilekçede "Soruşturma dosyasının etkin bir şekilde ilerleyebilmesi açısından söz konusu raporu eksik tanzim eden, taleplere rağmen gerekli cevabı vermeyen kurum yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçu ve yine TCK 281. madde kapsamında delil gizleme suçları kapsamında suç duyurusunda bulunma gereği doğmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Halk TV'den Dilan Şimşek'in ulaştığı suç duyurusu şu ifadelerle devam edildi:
"Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda, maktulden alınan iki DNA örneğinin hangi vücut bölgesinden elde edildiği bilgisine yer verilmemesi ve Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın müteaddit defa yazılı talepte bulunmasına rağmen bu bilginin dosyaya gönderilmemesi, basit bir ihmal veya gecikme değil, gerçeğin meydana çıkmasını engellemeye yönelik bir davranıştır. Bu eksiklik, soruşturmanın yönünü, şüpheli tespitini, adli gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve delillerin değerlendirilmesini doğrudan engellemiştir."
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş ve annesi Aygül Kabaiş’in imzasıyla yapılan başvuruda, “Adaletin sağlanması için bu tür ihmallerin soruşturulması zorunludur. Aksi halde kamu vicdanı onarılamaz biçimde zarar görecektir.” sözlerine yer verildi.