TBMM’de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında, "çatışma çözümü" alanında uzman akademisyenler görüşlerini sundu. Toplantıda konuşan uzmanlar, barış süreçlerinin karmaşık ve sabır gerektiren adımlar olduğunu, tek bir tarafın kazanmasıyla kalıcı barışın sağlanamayacağını vurguladı.
“Barışı Sadece Güvenlik Eksenli Okumak Yanlış Olur”
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, barış süreçlerinin askeri zaferden ziyade, “kazanma” düşüncesinden çıkılarak tasarlanması gerektiğini belirtti. Çelik, barışın kalıcı olması için siyaset dışındaki aktörlerin (sivil toplum, kanaat önderleri) de sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. "Barışı sadece güvenlik eksenli olarak okumak yanlış olur" diyen Çelik, çatışmanın temelinde yatan sosyo-ekonomik ve kültürel sorunların çözülmesinin önemine dikkat çekti.
Çelik, silahsızlandırma süreçlerinin de hassasiyetle yönetilmesi gerektiğini, yalnızca silahlı grupların değil, korucu gibi diğer silahlı güçlerin de silahsızlandırılarak topluma entegrasyonunun sağlanması gerektiğini belirtti. Bu entegrasyon sürecinde, silah bırakan kişilere nakit destek, iş ve eğitim imkânı gibi desteklerin sunulmasının kritik olduğunu ifade etti.
“Tek Bir Adımla Barışa Ulaşılan Bir Örnek Yok”
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar ise barış süreçlerinin tek bir adımla gerçekleşmediğini ve sabır gerektiren uzun süreçler olduğunu vurguladı. Çuhadar, bu süreçlerde en önemli unsurun tüm aktörler tarafından istikrarlı bir irade ortaya konulması olduğunu söyledi.
Toplumsal katılımın barış süreçlerine meşruiyet kazandırdığını belirten Çuhadar, müzakere masasının süreç için yeterli olmadığını, farklı toplumsal kesimlerin doğrudan veya dolaylı olarak sürece dahil edilmesinin çatışmanın tekrarlanmaması açısından pozitif bir korelasyon taşıdığını ifade etti. Çuhadar, komisyonların başarısı için görev tanımının net olması ve her tarafın onayıyla hareket edilmesi gerektiğini de ekledi.