CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Meydanı'nda partisinin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde yaptığı konuşmada önemli noktalara değindi. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı konuşmadan ana başlıklar ise şöyle: 

Gelirim darmadağın ederim, aklını başına topla"

"Arkadaşlarımız dün sabah sağlık muayenesine götürülürken darbe döneminde askerlerin yaptığı gibi çok eski zamanlarda suç örgütlerine, terör örgütlerine yapılan bir muameleyle, ip gibi dizdiler, yaş sırasına, kıdem sırasına göre dizdiler, iki kollarına birer polis verdiler, kamerayı çalıştırdılar, teker teker önünden geçirdiler. Arkadaşlarımızı kolunda polisle itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Buradan şunu söyleyeyim, dün o görüntü Türkiye'yi belki 60-70-80 yıl geriye götürmüştür. O görüntü darbecilerin yaptığı, millete kafa tuttuğu, millete senin seçtiğini değil benim kolundan tuttuğunu görüyor musun diye millete kafa tutmaktır. O görüntüdeki polis, emir kulu. Ama o görüntünün talimatını kim verdiyse, kim verdiydiyse, o görüntüyü kim istediyse, onun bu milletin yakasından tutup, kafasını yere vurasını görene kadar bana durmak yok, huzur yok. O videoyu çektirenlerin bu millete burnunu yere sürttüreceğim böyle. Akın, sert kayaya çarptın oğlum, sert kayaya çarptın. Aklınızı başınıza takının Akın, sert kayaya çarptın. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim.

Bütün İstanbul'a soruyorum cevabını buradan dursunlar, bir daha bizden birilerinin ailesine, evladına, büyüklerine ağır gelecek bir görüntü olursa, çekeni de çektireni de bin pişman etmeye var mısınız? Sabrımızın sonundayız, gelirim darmadağın ederim, aklını başına topla. Tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız. Buradan Erdoğan'a da söylüyorum, AK Parti'de kafası çalışan kim varsa söylüyorum. Bundan sonra bu işin sonu kötü, alın bunu buradan. Alın."

"Hazmedemiyorlar, sindiremiyorlar"

"Hakan 37 yaşında genç bir siyasetçi. Babasının hediyelik eşya dükkanında esnaflık yaparak büyümüş bir çocuk. Ticaret yapıyor, şurada bir kişinin gözüne bakamayacağı, arkasından kötü konuşacağı bir hikaye bırakmamış arkasında. Aday olmuş, seçime girmiş, arkadaşının arabasıyla kampanya yapmış, yoksul mahalleleri tek tek gezmiş, sorunları nasıl çözeceğini anlatmış. Tıkandığı yerde eşinin kolundaki bileziği satmış parti için kampanya yapmış, seçim gecesi olmayacak şeyi başarmış. Bir bakmışlar seçimde AK Parti'nin kalesi denilen yerde bin farkla önde. Sandık başında çamur, İlçe Seçim Kurulunda çamur, günlerce saydırdılar, bütün oylara bir daha baktılar ama Hakan'a mazbatayı vermek zorunda kaldılar. Meclis'te AKP-MHP 21, CHP 17. Ama belediye başkanlığında Hakan Başkan seçimi kazandı. O günden bugüne hazmedemiyorlar, sindiremiyorlar ve nasıl yaparız Gaziosmanpaşa'yı Hakan'ın elinden Cumhuriyet Halk Partisi'nin elinden alırız o oyunlara bakıyorlar.

"Türkiye'de kime göstermek gerekiyorsa göstereceğim"

Oylar daha sayılırken, 1 Nisan sabahı önceki belediye başkanı, seçimi kaybeden belediye başkanı, Aziz İhsan Aktaş denen kişinin bir başvurusu üzerine bir evrak yolluyor. Evrak sisteme girmiş, Hakan mazbatayı alınca önünde görmüş. Belediye Meclisi'nde haziran ayında bu başvuruyla ilgili karar çıkmış. Hakan'ın belediye başkanlığı döneminde başvuru yok. Beşiktaş Belediye Başkanımızı tutukladıkları dosyada Aziz İhsan Aktaş'a diyorlar ki 'iftira at, seni serbest bırakalım'. Aziz İhsan Aktaş, o dosyada suç örgütü lideri. Aziz İhsan Aktaş, 'Ortağım bir aracı kullanarak belediye başkanına rüşvet verdi' diyor. Ne zaman verdi? Olay olduktan 6 ay sonra. AK Parti-MHP geçiriyor, Hakan olmuş bitmiş işin güya rüşvetini alıyor. Bugün Hakan, benim önüme de koydu, itiraz dilekçesinde de konacak. Gerekirse alacağım onu, Türkiye'de kime göstermek gerekiyorsa tek tek göstereceğim. Savcılıktaki kumpasçılar, Hakan'ın baz kaydıyla iftiracının ortağının baz kaydını koymuşlar. Güya aynı istasyondan çekince 'Sen berabersin' diye kabul ediyorlar. 1 yılda 3 gün aynı bazda bir araya gelmişler. Baz raporunu alıyorlar, iftira attıkları adamın bazıyla Hakan'ın bazının çakıştıklarını fosforluyorlar. Ben, 'Bugün geldim, çantayla rüşvet verdim' diyor. Ne görüntü, ne kayıt. Ne parayla ilgili bir iz, bir emare. Ama bunun üstüne Hakan'ı aldılar, içeriye koydular, şimdi yarın İçişleri Bakanlığı Hakan'ı görevden uzaklaştırma yapacak tutuklu diye, sonra bunlar gidecekler Belediye Meclisi'ne 18 AK Partili, 3 MHP'li 21 kişi, Hakan'ın yerine Belediye Başkan Vekili seçecekler. Kumpası gördünüz mü? Eğer bu baz kaydıyla bu işlemle, bu belediyeye çökülürse...

"Sandık fikrini kafasında bitirdiğini gösterir"

Bu belediyeye çökülmesi demek, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sandık fikrini kafasında bitirdiğini, darbeye hepten niyetlendiğini bir daha da seçim yapmamaya hazırlandığını gösterir. Bu darbecilere buradan, bu meydandan şunu söylemek istiyorum: Gaziosmanpaşa bir karar verdi, pırıl pırıl bir evladını seçti. Ona bazdan kumpas kurup da bu belediyeyi Gaziosmanpaşalının elinden alır, sarayın emrine verirseniz Gaziosmanpaşa'nın iki eli yakanızdadır, canınıza okuyacaktır.

"Kalleşliğe sessiz kalarak ortak olursunuz"

Gaziosmanpaşa'nın bütün AK Partili, MHP'li güzel insanlarına sesleniyorum: Yıllarca yarıştık, siz kazandınız. 47 yıl bu parti ikinci parti oldu, suçu kendimizde aradık. Bir kere partiniz ikinci parti oldu, Gaziosmanpaşa'yı kaybettiniz. Düşmana, ele kaybetmediniz ki buranın bir evladına kaybettiniz. Darbe yapmaya, haksızlıkla almaya kalkıyorlar. AK Parti'nin, MHP'nin oy verenleri, üyeleri, belediye meclis üyeleri buna yol verirse, buna alet olursa, buna sessiz kalırsa kusura bakmayın Hakan tarihe bir kahraman olarak, siz de tarihe bir kalleşliğe susarak, sessiz kalarak ortak olmuş olursunuz. Buna izin vermeyin. 23 yılın sonunda geçen sene kaybetti, biz kazandık. Hakan kazandı. Şimdi, Tayyip Bey topu almış sinirli sinirli eve doğru gidiyor. Sorun ona 'Dede nereye gidiyorsun, niye topu bırakmıyorsun'. Ey AK Gençlik, topu dededen alırsan, sahaya dönersen, maça çıkarsan belki bir maç kaybedersin, iki maç kaybedersin ama kendinin de partinin de onurunu kurtarırsın onurunu. Kazanamadığı seçimden sonra, kaybettiği maçtan sonra topu alıp kaçmak, oynatmam demek, topu keseceğim demek demokratlık değildir. Bir kişinin, bir yapının, bir partinin demokrat olup olmadığı kazanınca ne yaptığıyla ölçülmez, kaybedince ne yapıyorsun sen? Topu alıp kaçıyorsan demokrat değilsin, darbecisin sen.

"Bunlar sahtekar"

TRT'de Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin kasasının ele geçirildiğine yönelik haberi izlediğini anlatan Özel, avukatlara sorduğunda kasadan hard disk çıktığını, para çıkmadığını öğrendiğini ama TRT'nin kasadan para çıktığına yönelik stok görüntüler kullandığını söyledi. Özel, "Bu dosya suçla dolu olsa, bu dosyadaki insanların yolsuzlukları olsa, Gaziosmanpaşa Belediyesi kasasından hiçbir şey çıkmadığı halde TRT'ye stok video yayınlatırlar mı be kardeşim. Bunlar sahtekar, yalancı, iftiracı. Her kelimesi iftira. Buradan soruyorum, bu kul hakkıyla öbür dünyaya nasıl gideceksiniz, nasıl vereceksiniz bunun hesabını. Tayyip Erdoğan Ekrem Başkan'ı yenemeyeceğini gördüğü için, Hakan Başkan'dan bir daha Gaziosmanpaşa'yı alamayacağını bildiği için, Ekrem Başkan'a da Gaziosmanpaşa'ya da darbe planlamıştır, görevlendirdiği kişiler darbeyi asker üniformasıyla değil savcı cübbesiyle yapmaktadırlar. Bu darbeye direneceğiz" ifadesini kullandı.

"İkramiye koçun budunu zor alıyor"

"Kurban Bayramı geliyor. Biraz önce emekliye, asgari ücretliye seslendim. Bir kez daha hatırlatalım. Yarın arife, öbür gün kurban. 2002’de AK Parti geldiğinde kurbanlık koç 150 lira, asgari ücret 185 lira. Asgari ücretin içinden bir kurban alıyorsun. Bugün asgari ücret 22 bin lira, kurbanlık koç 25 bin lira. 2002’de en düşük emekli maaşıyla iki tane kurbanlık koç alıyordun. Şimdi iki emekli bir araya gelse bir kurbanlık koçu zor alıyorlar. Yani tam dört kat kurbanlık üzerinden emekli erimiş, bitmiş. Bayramda emekliler 4 bin lira emekli ikramiyesi alacak. 2018’de ilk çıktığında bu bin liraydı. Emekli ikramiyesi, tam tamına iyi bir koç satın alıyordu. Şimdi 4 bin lira oldu, emsal koç 25 bin lira oldu. İlk verildiğinde bir kurbanlık koç alan ikramiye, şimdi koçun bir budunu zor alıyor. Koca bir koyunu emeklinin kurban bayramında sofrasından çalanlara yazıklar olsun. Buradan tüm İstanbullulara, tüm Türkiye’ye, Ekrem Başkan’ın bir selamı var. O da ben de hepimiz bu sene kurbanlık bağışını İstanbul Vakfı’na yaptık. Halen daha herhangi bir yere gücü olup da kurban kesmek ya da bağışlamak isteyenlere Ekrem Başkanımız’la İstanbul Vakfı’ndan mutlaka kurbanlık bağışını bekliyoruz. İstanbul’da geçen yıl olduğu gibi bu büyük dayanışmayla, boğazından kurbanlık et geçmeyen kimsenin kalmaması için hepinizden dayanışma bekliyorum.

"Bu mücadeleyi sahiplenmemiz gerekiyor"

Bu yüksek enerjili meydandan asgari ücretlilerin bir beklentisi var. Tüm sendikalara, konfederasyonlara gittik. Herkes ‘Haklısınız’ diyor, ‘İyi ki söylediniz’ diyor. Ama bu mücadeleyi hep birlikte sahiplenmemiz gerekiyor. Tayyip Erdoğan seçimden önce ‘Asgari ücrete enflasyon çift haneli oldukça yılda dört kere ayarlama’ demişti, geçen sene bir kez bile ayarlamadı. Verilen zam TÜİK rakamlarına göre… TÜİK ne demek, Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. Bu rakamlara göre bile verilen zam eridi. Enflasyon canavarı asgari ücretlinin zammını yuttu, emeklinin zammını yuttu. Şimdi hep beraber bu asgari ücrete temmuz ayında bir zam alma, ara zam alma zamanıdır. Geçen sefer gerçek enflasyonu değil, beklenti enflasyonunu verdikleri için, TÜİK’e envai çeşit numara çektirdikleri için emeklilerin de maaşları eridi. Onlar için de seyyanen zam bekliyoruz.

"20 milyon imzaya doğru yürüyoruz"

Türkiye’deki 191 bin sandığın 180 bininde atamalar tamam. Sandık görevlisi, seçim sabahı 05.00’te kalkıp da göreve gitmeyecek artık. 180 bin kişilik ordumuz her hafta, her ay görev ve aynı zamanda antrenman yapacak, tatbikat yapacak. 180 bin kişilik sandık görevlisi ordumuzun ilk görevi, kendi sandıklarındaki 300-350 vatandaşa tek tek ulaşarak imza verip vermediğini sormak, imzaları tamamlamak. Ordu hazır, görev hazır, hedef belli, 20 milyon imzaya doğru yürüyoruz. 27 milyon imzayı tamamlayacağız. Ayrıca Türkiye’deki 51 bin mahalle, köy ya da mezranın 47 binine mahalle temsilcisi atamış durumdayız. Köy temsilcisini atamış durumdayız. Mahallenizin temsilcisinin ve sandığınızın görevlisinin her birinize SMS yoluyla bilgilerine ulaştıracağız. Onlarla tanışın. WhatsApp gruplarına dahil olun. Verilen görevleri alın, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında İkinci kurtuluş Savaşı’nın neferleri olarak mücadeleye destek verin. O zaman yürüyelim arkadaşlar, haydi yürüyelim."