CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart günü tutuklandığından bu yana devam eden "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bugünkü durağı Sancaktepe oldu.
Mitingte konuaşn Özel, Erdoğan'ın üniversite arkadaşının olmadığına vurgu yaparak "Bak sen Ekrem Başkan'ın alnının teriyle aldığı diplomasına saldırırsan, diplomasını sorgularsan, onun birlikte olabileceği yüzlerce arkadaşı var ama senin bir tavla oynayabileceğin bir üniversite arkadaşın yok." açıklamasında bulundu.
Kendi partisine yönelik yapan operasyonların siyasi olduğuna dikkat çeken Özel, kendisinin ve partisinin yolsuzluğa karşı durduğunu açıklayarak "Ben baklava kutusunu gördüm derhal harekete geçtim. benim baklava kutusuna tahammülüm yok ama senin ayakkabı kutularından sabıkan var. Bu millet seni unutmadı, gün gelecek o defterleri açacağız, o bakanları da ona sessiz kalanları da Yüce Divan'da yargılayacağız" ifadelerine yer verdi.
Özel, şunları kaydetti:
"İşte biz, haklılar, güçlüler, hem sesi çıkanlar, hem de aslan gibi yüreğiyle bu meydanlara koşanlar onlara sesleniyoruz. Bu milletten kaçamazsınız. Bu darbeyi sürdüremezsiniz. Adayımızı esir tutamazsınız. Ekrem Başkanı alacağız, iktidarı alacağız. Millet kazanacak, halk kazanacak, biz kazanacağız. Bu akşam 16.30 gibi Ekrem Başkanın yanındaydım. 'Benim için Beylikdüzü neyse Sancaktepe de aynısıdır' dedi. Sancaktepe'yi geçmişte kendi kalesi sananlar gördüler ki kale siyaseti bitmiş, artık burası milletin kalesidir.
"Bu büyük ihmali asla kabul etmiyoruz"
Heyecanımız yüksek, enerjimiz yüksek ama memleketin durumu hiç parlak değil. Ben buraya doğru gelirken, ekranda sizleri izliyordum. 12 şehidimiz için saygı duruşunda bulundunuz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize ve ailelerine baş sağlığı diliyorum. Ancak böyle bir ihmali bir türlü içimize sindiremiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak 19 askerimizin bir mağaraya sokulup 12'sinin hayatını kaybetmesini, Ordumuzun envanterinde insansız araçlar, robotlar varken oraya ölçüm cihazlarının çok önceden gitmesi gerekirken, evlatlarımızda gaz maskesi, oksijen tüpünün olması gerekirken, bunların bir kısmının ihmal edildiği, tedbir alınmadığı ve boşu boşuna 12 aslan parçasını kaybettiğimizi düşündükçe bunu bir türlü içimize sindiremiyoruz. Bir metan gazı ölçüm dedektörünün sadece 1100 TL olduğu noktada, bu büyük ihmali asla kabul etmiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, bunu sonuna kadar araştıracak, milletimize söz veriyoruz. Mehmetçiğin canını hiçe sayanlardan mutlaka hesap soracağız.
"Tüm olumsuzluklardan kurtaracağız"
Maalesef bu beceriksiz iktidarın elinde ekonomimiz gün geçtikçe dibe doğru sürükleniyor. 13,5 milyon işsizimiz var, son 10 yılın en kötüsü. Maalesef ne eğitimde ne istihdamda olan ev genci olarak nitelendirilen gençlerimizin sayısı 4,5 milyonu buldu. Bu rakamlar Avrupa'da bunun çok çok altındayken Avrupa bunu dert ediyorken, Türkiye'de annesinin, babasının avucuna bakan, ondan alacağı harçlığa bakan, işi olmayan, okulda olmayan gençlerimiz var. Bugün uzun uzun Silivri'deki arkadaşlarla çalışırken, Ekrem Başkan ile konuşurken, yaklaşan seçimi en çok arkadaşlarımızın özgürlüğü için değil, kendimiz için değil, bu ülkenin yoksulları için, işsizleri için, gençleri için, yasaklardan da, yoksulluktan da, işsizlikten de bıkmış gençleri için bu partinin bir an önce iktidar olması için bu yolu yürümenin ne kadar önemli olduğunu konuştuk. Buradan Türkiye'nin hangi görüşten olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun, Türkiye'nin bütün gençlerine söz veriyoruz. Sizi bu yasaklardan da bu yolsuzluktan da bu yoksulluktan da AK Parti kaldıracağım deyip gelip iyice berbat ettiği Türkiye'deki tüm olumsuzluklardan kurtaracağız, Cumhuriyetin bundan sonraki dönemi, 100 yıl öncesinde olduğu gibi gençlerini kucaklayan ve gençleriyle birlikte yarınlara taşınan bir cumhuriyet olacak. Söz veriyoruz sizlere.
"Bu mücadele demokrasi mücadelesidir"
Erdoğan sokaklardan, meydanlardan korkuyor diyoruz. Korkar tabii ama bunu da hak etti. 35 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nin ilan vererek çağırdığı Ekrem Başkanın diplomasını derhal iptal et diyorlar. Üniversitenin İşletme Fakültesi iptal etmiyor, dekana bastırıyor, istifa ediyor yine iptal etmiyor. Bu sefer yetkisi olmayan üniversitenin yönetim kurulunu topluyorlar, diplomayı oradan iptal edip, Ekrem Başkana dava açıp siyasi yasak getirmeye çalışıyorlar. Bu olay olduğunda sene 1990. 2025 yılına gelmişiz, 1990'daki Ekrem İmamoğlu'na siyaset yasağı getirmeye çalışıyorlar. O yüzden bu mücadele bir demokrasi mücadelesidir. 12 Eylül darbecilerinin getirdiği siyaset yasakları kalktıktan 35 yıl sonra 18 yaşındaki Ekrem'e siyaset yasağı getirenler 12 Eylülcülerden daha gözü dönmüştür, daha darbecidir, demokrasiden daha az nasibini almıştır. Artık Recep Tayyip Erdoğan'ın eline Kenan Paşa su dökememektedir. Bugün Kenan Evren yaşasa Erdoğan'a der ki, 'Tebrik ederim seni, boynuz kulağı geçti.'
"O diplomayı geri alacağız"
Sayın Erdoğan'ın akşamları muhalif kanalları çok izlediğini biliyoruz. Bugün akşam Sözcü TV karardı ama Tele 1 ve Halk TV açık, hangisinden izliyorsa Erdoğan'a sesleniyorum. Sen Ekrem Başkanın alnının teriyle aldığı diplomasına saldırırsan, senin tavla oynayabileceğin bir üniversite arkadaşın yok. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Yarın sabah üniversiteyi birlikte okuduğu bir arkadaşıyla bir Türk kahvesi içip fotoğrafını paylaşırsa ben bir şey söylemeyeceğim. Ama bir kahve içecek üniversite arkadaşı yok, bizim diplomamıza saldırıyor. Sonra da gençler Sancaktepe'den ona sesleniyorlar. Size söz veriyorum, Ekrem Başkanın alnının teriyle aldığı o diplomayı geri alacağız, başımızdaki bu diplomasızı da göndereceğiz.
"CHP, 100 yıl sonra bir kez daha kurtaracak"
19 Mart darbesini yapmanın faturası iyice netleşti. 150 milyar dolarımız gitti ve bunu Ekrem Başkan'dan kurtulmak için harcadılar. Bu, öyle bir para ki meydan meydan gezip asgari ücretin 30 bin 250 TL olmasını söylüyoruz ya. Bunun için lazım olan işveren destek payının 120 katı. Emekliye verdikleri zammın 150 katı. 6 Şubat depreminin yarattığı tahribatın 1,5 katı. 86 milyonun cebinden 70'er bin TL alan bir darbe bu. Her birimizin örneğin bu ara sokakta bizi dinleyen yüzlerce vatandaşımızın her birinin cebinden 10'ar çeyrek altın çalan bir darbe bu. Bu para maaşlara zam olarak gelmediği gibi, bu paranın kaybı yüzünden ürünlere zam geliyor. Yeni vergiler geliyor. Ağır faiz yükleri oluyor. Göremediğimiz, alamadığımız hizmete para bulamazken bunlar darbeye para buluyorlar. Bu 6 trilyon lirayı Ekrem Başkana darbe yapmakla kullanmayıp bu parayı doğru yere size, Sancaktepe'ye, emekliye, asgari ücretliye harcasalardı, örneğin 13 milyon işsizimize verilse, bugün işsiz gezen herkese 40'ar bin TL maaş bağlayabildik. 6 milyon yoksul aileye sadaka gibi yardım değil, 83'er bin TL maaş bağlayabildik. 2,3 milyon çiftçinin bütün borçlarını siler, borçlarının iki katı parayı hibe olarak verebildik. 2,2 milyon esnafımıza 2,5'ar milyon karşılıksız hibe verebilirdik. 1,7 milyon öğrencimize üniversite bursu diye 3 bin TL değil 73'er bin TL verebilirdik. Ama bu parayı sizin mutfağınızdan, sizin cüzdanınızdan alan, darbeye harcayanlar, doları 40 TL yaptılar. Paramız pul oldu ama parayı pul olmaktan kurtaracak, yoksulluğu kader olmaktan kurtaracak, gençleri işsizlikten kurtaracak bu ülkeyi 100 yıl sonra bir kez daha kurtaracak olan yine Türkiye'nin 1'inci partisi Cumhuriyet Halk Partisi ve cumhurbaşkanımızın adayı da Ekrem İmamoğlu."





