İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de aralarında bulunduğu 17 şüphelinin tutuklanması, siyasette yeni bir gerilime neden oldu. Kararın ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yargı sürecini eleştirerek, "Bugün cezalandırılan İnan Güney değil, Beyoğlu halkıdır" dedi.
"Hiçbir somut delil olmadan tutukladılar"
Özgür Çelik, 4 gün süren gözaltı sürecini ve mahkeme kararlarını "hukuksuz" olarak nitelendirdi. Gözaltı süresinin sonuna kadar kullanılarak siyasetçilere ve bürokratlara "psikolojik işkence" yapıldığını öne süren Çelik, daha önce ifade veren İnan Güney'e yönelik "şafak operasyonu" yapılmasının gerekçesiz olduğunu belirtti.
Çelik, "Hiçbir somut delil olmadan, altını tekrar çizerek söylüyorum, hiçbir maddi delil olmadan bugün Beyoğlu Belediye Başkanı’nı ve 17 kişiyi tutukladılar" dedi. Soruşturmanın ailelere kadar uzandığını ve İnan Güney'in ev hanımı ablasının bile Vatan Emniyet Müdürlüğü'nde bekletildiğini söyleyen Çelik, gençlerin sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanmasının "konuşamazsın" mesajı verme amacı taşıdığını ifade etti.
"İnan Güney'in suçu iktisadi başarısı"
Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı'nın tutuklanma gerekçesinin, yolsuzluk değil, belediyenin kasasına para kazandıran icraatları olduğunu savundu. İfadesinde, AK Parti döneminde yüksek fiyatlara yaptırılan hizmetlerin (pankart, cephe giydirme) çok daha ucuza mal edildiğini ve elde edilen gelirle okullara su sebili alındığını belirtti. Ayrıca, belediyenin makam aracının engelli aracına dönüştürüldüğünü ve şahsi aracıyla görevine devam ettiğini vurguladı.
"Millet bu zulmün cevabını sandıkta verecek"
CHP'nin 31 Mart seçimlerinde birinci parti olmasının ve belediyeler aracılığıyla halka destek sağlamasının hazmedilemediğini söyleyen Çelik, yaşanan zulümleri milletin gördüğünü ve er ya da geç sandıkta cevabını vereceğini belirtti. Çelik, "Türkiye yeniden toplumsal barışın sağlandığı, herkesin refah içinde yaşadığı, demokrasinin güçlendirildiği bir ülke olacak. Hiç kimse umutsuz olmasın" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.




