Haber: Serap Cömertoğlu İşcan

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Çorlu tren kazası duruşmasının olduğu 29 Şubat Perşembe günü, kazanın olduğu tarihte Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürü olan İsa Apaydın’ın görevden ayrıldıktan sonra kurduğu şirketin Samandağ'da yol ihalesi aldığını kaydetti. Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çorlu Tren kazasından sorumlu üst düzey yöneticilerin maddi ve manevi olarak arkasında durduğunu ve yargılatmadığını ileri sürdü.

CHP Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Candan Yüceer’in aday tanıtım toplantısına katılan Genel Başkan Özgür Özel, iktidarı ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulundu. 2 gün önce, Çorlu Tren Kazasında 25 canın hesabını sormak için duruşmaya geldiklerini hatırlatan Özel, hakimin rapor alması ve davanın 25 Nisan’a ertelenmesini eleştirerek, adalet arayışının arkasında durmaya, aileleri yalnız bırakmamaya devam edeceklerini kaydetti.

Kaza olduğu sırada Devlet Demiryolları Ulaşım A.Ş’nin Genel Müdürü olan Veysi Kurt’un uzun tartışmalardan sonra görevden alındığını ve 29 Şubat’ta gerçekleşen duruşmadan dört gün önce TCDD’nin Genel Müdürlüğüne getirildiğini anımsatan Özel; “Recep Tayyip Erdoğan diyor ki; ‘Siz mağdurdan taraftasınız ama şunu bilin ben, onları yargılatmadım. Onları kanun önüne çıkartmadım. Onlara hesap sorulup da ipin ucu bana uzansın diye Binali bey üzerinden bize kadar gelsin diye gayretlerin karşısında dimdik durdum. Siz mağdurun tarafında olabilirsiniz. Biz katilin tarafındayız” dedi. Bu kadar net taraf koydu” şeklinde konuştu.

Söz konusu duruma tepki gösterirken, kazanın olduğu tarihte Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürü olan İsa Apaydın’ın görevden ayrıldıktan sonra kurduğu şirketin yol ihalesi aldığını aktaran Özel, şunları paylaştı: “Sonradan öğrendik ki kazanın olduğu gün Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürü İsa Apaydın vardı ve o da ayrılmıştı. Bir yerlerde şirket kurmuş. O kurduğu şirketle ihalelere girermiş ve tam bizim duruşma salonunda olduğumuz dakikalarda Samandağ'da bir yol ihalesi almış, karara bağlanmış. 1. 3 milyar TL İsa Apaydın'ın kurduğu şirkete verilmiş. Yani, Tayyip Erdoğan diyor ki; ‘madden de arkalarındayım manen de arkalarındayım. Ben burada kimseyi yargılatmadım. Sadece, çok alt düzeydeki sorumluların yargılanmasına izin verdim. Kimi atadıysam arkasında durdum, bundan sonra da durmaya devam edeceğim’ dedi.

Biz de buradan Tayyip Erdoğan'a hatırlatalım, sen kimin arkasında durursan dur, biz haklının yanında, mağdurun yanında ezilenin yanında yani Cumhuriyet Halk Partisi kimsesizlerin kimsesidir. O senin kimsesiz gördüklerinin yanında kapı gibi durmaya devam edeceğiz” Hesap sormak zorunda olduklarını aktaran Özel, emeklinin ve çalışanların her birinin cebinde yıllık 300 bin Türk Lirası’nın kayıp olduğuna dikkat çekti. Özel, şunları kaydetti:“En düşük emekli maaşı 10 bin TL, açlık sınırı 16 bin 200 TL . 10 bin liralık emekli maaşı 3 bin 800 dolardır. 17 bin liralık asgari ücret 6 bin 400 dolardır ve Türkiye'deki kişi başına 13 bin dolar düştüğüne göre, emeklinin kayıp 10 bin doları nerededir? Asgari ücretlinin kayıp 7 bin doları var. Bu ülkenin emeklisi ve bu ülkenin çalışanları her birinin cebinden yıllık 10 bin dolar, 300 bin TL para kayıpsa. Bütün asgari ücretlerin cebinden 7 bin dolar, 210 bin TL yıllık kayıpsa bu para kimin cebinde durmaktadır. İşte bunun hesabını sormak zorundayız” Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Erdoğan’ın yalan ve hakaretlere sarıldığını dile getiren Özel, “Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu'na güya kandil destek veriyormuş, alkış yapıyormuş. Montaj video yapacak kadar utanmazlığı ele aldılar. Birçok insana da şunu söylediler; ‘Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük vatanı böldürecekler bayrağı indirecekler, ezanı da indirecekler oyu bize vermelisin. Bu çok büyük bir yalandı. Seçim geldi geçti.

Yoksul insanları, beka sorununu hala korkutarak, terörle işbirliği diye yalanlar atarak kandırıp oylarını aldılar. Şimdi 10 bin TL emekli maaşına mahkum ediyorlar, işsizliğe mahkum ediyorlar. Derin yoksulluğa mahkum ediyorlar. Pazar yerlerinde çürümüş atılmış, ezilmiş sebzeyi, meyveyi, yüzünü kapayarak toplayan analarımız var. Onlar o haldeyse, yüzünü gizleyecek olan onlar değil, biziz hepimiziz ama esas yüzünü gizleyecek olan Recep Tayyip Erdoğan'dır”