CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Doğu Masası’nın çalışmaları kapsamında bugün Gaziantep’te muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi. Salıcı, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Antep’le ilgili gördüğüm birkaç noktaya değinmek istiyorum. Muhtarlarla ilgili hakların iyileştirilmesi konusu, bir muhtarlık yasası çıkarılması meselesi tıpkı EYT’de 3600’de emekliye 2 maaş ikramiye meselesinde olduğu gibi CHP tarafından gündeme getirildi. Muhtarlık, AKP döneminden önce de olan şu anda devam eden bir müessese. Ama muhtarların haklarıyla ilgili ilk çaba sayın genel başkanımız tarafından gösterildi, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gösterildi.

Muhtarlığın belediye meclisinde etkili olmasıyla ilgili, söz sahibi olmasıyla ilgili, neler yapılması lazım bunların tamamıyla ilgili CHP’nin görüşü var. Bizim yasalarımızda 82 yerde muhtar kelimesi geçiyor ama bunun bir kanunu yok. Bir muhtarlık temel yasasına ihtiyaç var, hazırlığını yaptık. 84 maddelik kanun teklifini biz Meclis’e sunduk. Bunu Cumhur İttifakı ister mi istemiyorlar. Bizim iktidarımızda bu kanun teklifi geçecek.

Bizim daha yaşanabilir bir şehirde olmamız gerekiyor. Sizin üzerinizde bir sürü yük var. Mesela büyükşehir sosyal yardımları sizin üzerinizden vermiyor. Bir memur üzerinden süreç yürütüyor, çünkü siz siyasi değilsiniz. Bir siyasi parti üyesi olduğunuz için kimse size oy vermiyor. Sizi bağımsız bireyler olarak görüyor. Ondan dolayı oy veriyor. Mahallede zengin kim fakir kim, kimin yardıma ihtiyacı var siyaset dışı bunu anlayacak birinci kademe muhtarlar. Siz yardımları ya da mahalledeki önemli sorunları muhtarların görüşünü almadan yürütmeye çalışırsanız partizanlık yaparsınız. Zaten şu anda yapılan şey muhtarlar kenara itilerek partizanlık yapılıyor.

“ANTEP, TEKSAS’A DÖNMÜŞ”  

Ben Antep doğumluyum, bizimkiler pek Adıyamanlıyız demezler Antepliyiz demekten daha keyif alırlar. Antep başka bir dünyaya dönüşmüş. Antep bizim bildiğimiz Antep olmaktan çıkmış, sizin 15-20 sene önce yaşadığınız Antep olmaktan çıkmış, sizin çocukluk zamanınızda olan Antep’ten hepten çıkmış. Bu şehirde mafya var mı? Ben var demeyeceğim, siz kendi vicdanınızda değerlendirin. Bu şehirde mafya var. Bu şehirde gazetelerde neredeyse her gün kim kimi vurdu, nerede çatışma çıktı, işin içindeki Suriyeli miydi başka biri miydi bunlar yazılıp çiziliyor. Antep, Teksas’a dönmüş. Antep, böyle bir yer değildi. İnsanların birbiriyle mert olduğu, komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu, zanaatın, ticaretin önemsendiği, esnafı kıymetli olduğu bir şehirdi Antep. Yaşayanların da mutlu olduğu bir şehirdi.

“NEREDEYSE HER KESEYE UYGUN, GÜNÜN 24 SAATİ TEMİN EDİLEBİLECEK UYUŞTURUCU VAR”

Kiralar almış başını gitmiş. Buraya gelen devlet memuru buradan hızlı bir şekilde görevini bitirip gitmek istiyor. Bir tür sürgün şehrine dönüşmüş. Sürgün şehrine dönüşen bir yerde kaliteli kamu hizmeti olmaz, kalitesiz kamu hizmeti olur. Bir başkası neredeyse her keseye uygun, günün 24 saati temin edilebilecek uyuşturucu var. Pahalı istiyorsanız pahalı, ucuz istiyorsanız ucuz. Bu mahallede istiyorsanız bu mahallede, bulamadıysanız öbür mahallede. Okulun önünde istiyorsanız okulun önünde olmadı karakolun arkasında. Antep’te bunlar yoktu.

Nüfusumuzun neredeyse yarısına yakını Suriyeli. Resmi rakamlara bakmayın, utanmasalar ‘Suriyeli yok, siz hayal görüyorsunuz’ diyecekler. Bu insanların Antep’e gelmiş olması, burada yaşıyor olması tamam bir savaşın sonucu. Sizden ricam buradan bir güvenlik sorunu yaşanıyor. Suriyeliler üzerinden de bir güvenlik sorunu yaşanıyor. Bir mafyalaşma yaşanıyor.”