Oğan, AKP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alarak, “Buradan ikisini de uyarıyorum, kimse seçime gölge düşürecek ve çatışma ortamını tetikleyecek bir davranış içinde bulunmasınlar. Biz harbe değil seçime gidiyoruz" dedi.

Bugün İzmir’de tarihi çarşıda vatandaşlarla fotoğraf çektiren Oğan ve Özdağ, basın mensuplarına da açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı adayı Oğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 14 Mayıs seçimlerine gölge düşürecek açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti. Oğan, “Biz, 14 Mayıs günü Türkiye’nin selametle seçime gitmesini istiyoruz. Ancak görüyoruz ki önceki gün Süleyman Soylu bu seçimi darbe girişimi olarak nitelendirdi. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlere gölge düşürecek açıklamalar yaptı. Buradan ikisini de uyarıyorum, kimse seçime gölge düşürecek ve çatışma ortamını tetikleyecek bir davranış içinde bulunmasınlar. Biz harbe değil seçime gidiyoruz" diye konuştu.

“ERDOĞAN VE SÜLEYMAN SOYLU TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ TANSİYONU YÜKSELTMEK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR”

Oğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye ilk kez seçime girmiyor. Bütün vatandaşlarımızın sandıklara sahip çıkmasını, seçimlere sakinlik ve huzurun korunası için azami dikkati göstermesini istirham ediyorum. Bu çerçevede bizi başlatmış olduğumuz cumhurbaşkanı adayları arasındaki görüşme trafiğine Sayın Erdoğan’ın cevapsız kalmasının ne kadar yanlış olduğunun da bir kez daha ortaya çıktığını görüyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Biz cumhurbaşkanı adayları konuşabilmeliyiz. Cumhurbaşkanı adayları konuşabilirse Türkiye’deki deki siyasi tansiyon düşer. Korkarım ki Sayın Erdoğan ve Süleyman Soylu Türkiye’deki siyasi tansiyonu yükseltmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak biz bir o kadar sakin ve sükûnet içinde olacağız. Ama bu, oylarımıza sahip çıkmayacağımız anlamına gelmesin.”

"ANKETLERİ GÖZDEN GEÇİRSİNLER"

"Bugün İzmir’de, dün Manisa ve Aydın’da olduğu gibi büyük bir ilgiyle ve alakayla karşılaştık İzmir halkına ve gençliğine bu ilgi için teşekkür ediyoruz. Anket şirketlerini buraya davet ediyorum. Anket şirketleri bizimle İzmir’de bir gün geçirsinler ve daha sonra anketlerini tekrar gözden geçirsinler."

"TÜRK MİLLETİNİN SİGORTASIYIZ"

"Bugün valilere talimat verildiğini ve alternatif bir YSK sisteminin AKP tarafından kurulmaya çalışıldığını öğrendik. Buradan uyarıyoruz Türk milletinin iradesinin üstüne ikinci bir irade kurmaya kimse çalışmasın. Yabancı seçmenlerin de Türki milletinin iradesinin üstünde davet edilerek hatta Suriye’ye gidenlere geri gelsin oy kullansın diye davetler yapıldığını duyuyoruz. Bunlar, Türk milletinin geleceği üzerinde tahakküm kurmaya çalışan fikirlerdir. Biz, ülkemizde yabancı istemiyoruz dediğimizde bugünleri gördüğümüz içindi. Yabancıdan kastımız turist değil, kaçaktır. Ülkemizi sömürmeye gelen ve düzenli bir asker gibi sınırlarımızdan kaçak girenlerdir. O sebeple hem Sayın Özdağ hem de ben bu ülkenin taşıyıcı kolanlarıyız ve Türk milletinin sigortasıyız. Türk milletini de bu sigortaya sahip çıkmaya davet ediyorum" diye konuştu.

ÖZDAĞ'DAN 1924 ANAYASASI VURGUSU

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise "Çalışmalarımızı ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'la birlikte İzmir'de devam ettiriyoruz. Bütün medya ambargolarına, bütün kuşatmalara rağmen Cumhurbaşkanı adayımız Sinan Oğan ve Zafer Partisi, ATA İttifakı büyük bir dip dalgayla yükseliş halinde. Türkiye'nin HÜDAPAR’la, HDP arasına sıkışmasına izin vermiyoruz. Türkiye'nin Atatürk'ün yaşama geçirmiş olduğu 1924 Anayasası'ndan ayrılmasına izin vermiyoruz. Sığınmacıların Türkiye'de kalmasına izin vermiyoruz. Türk halkı da bundan dolayı ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ı ve Zafer Partisi'ni kucakladı. Şimdi iktidara doğru götürüyor" diye konuştu.

ÖZDAĞ: DÜZCE’DE KADIN ADAYIN ARABANIN ÜZERİNDE FOTOĞRAFI YOK. NEYMİŞ İSTEMEMİŞ. BÖYLE ŞEY OLUR MU YA?

İzmir’de Suriyelilerin yaşadığı bölgelere gidip gitmediği sorusu üzerine Özdağ, şu yanıtı verdi:

“Basmane bölgesine daha öncesinde gittim, biliyorum. Bugün Buca’da da gittim. Gerçekten Türkiye Orta Doğu'laşıyor. Hepiniz ‘Avrupa Birliği’ne girsek iyi olurdu’ diyen insanlarsınız. İçinde 13 milyon sığınmacı, Afgan, Pakistan Suriyeli olan bir Türkiye’nin bunlar kaldıkları takdirde Avrupa Birliği’ne girme şansları var mı? Diğer partiler size yalan söylüyorlar. Türk halkına yalan söylüyorlar. Hem yazıyor programına ‘Avrupa Birliği’ne gireceğiz’ diye hem de ‘sığınmacılar gönüllü gidecekler’ diyorlar. Bu ikisi birlikte mümkün değil kardeşim, anlamıyor musun? Niye Türk halkına yalan söylüyorsunuz? 13 milyon sığınmacının içinde olduğu Türkiye’yi Avrupa Birliği mümkün olsa Anadolu’dan Asya’nın öbür ucuna yollamaya çalışır. Hanımlar, sığınmacılar kaldığı sürede 20 yıl sonra sizin kız çocuklarınız bu ülkede gazetecilik yapamayacak. Daha şimdiden görmeye başladık. Bakın bir siyasi partinin Düzce’de kadın adayın arabanın üzerinde fotoğrafı yok. Neymiş istememiş. Böyle şey olur mu ya? Bu Orta Doğu’lulaşma. Bu Türkiye’nin Orta Asya, Kafkasya, Orta Doğu ve Balkanlar arasında bir köprü oluşunun bitmesi ve Gaziantep’te biten Orta Doğu’nun artık Edirne’ye kadar adım adım genişlemesi. Nüfus dengesi değişiyor. Bir Suriyeli kadın 6 çocuk, bir Türk kadını 2 çocuk doğuruyor. 2040 yılında yani 17 sene sonra sayıları 19,5 milyonu bulacak. Bu arada neler olabileceğini sizler düşünün.”

“SİNAN OĞAN’A VE ZAFER PARTİSİ’NE OY VEREREK EVLERİNE DÖNECEKLER”

Özdağ, ‘Sığınmacıların oylarına talip misiniz’ sorusuna ise şu sözlerle yanıtı verdi:

 “Hayır. Biz zaten bu oyları almayacağımızı biliyoruz. Biz, bunların oy kullanmasını da istemiyoruz. Vatandaşlık verilenlerin çoğuna yasaya aykırı vatandaşlık verildiği için bu vatandaşlıkları da iptal edeceğiz. Ama seçim günü birçok vatandaş, sandık başına gittiğinde Türkçe dahi bilmeyen insanların AK Parti’ye oy vermek için nasıl hareket ettiklerini görecekler ve evlerinden başka partilere oy vermek için çıkmış olsalar bile Sinan Oğan’a ve Zafer Partisi’ne oy vererek evlerine dönecekler.”