CHP İçişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Murat Bakan, İmralı’ya olası bir ziyaret konusunda AKP’nin tavrını eleştirdi. Bakan, AKP’nin çözümde samimi olmadığını, kararın siyasal sonuçlarını hesapladığını iddia etti.
Komisyonun ertelenen toplantısı öncesinde ANKA Haber Ajansı'na konuşan Murat Bakan, CHP’nin İmralı ziyareti konusundaki resmi tutumunun MYK kararıyla belirleneceğini belirtti.
"Bahçeli Daha İlkesel Davranıyor, Erdoğan Taktikle Bakıyor"
Bakan, AKP'nin İmralı ziyareti konusundaki sessizliğini eleştirdi:
"Şu ana kadar AKP görüşünü belirtmedi. Hep top çeviriyorlar. Erdoğan’ın aynı ilkesel tutum içinde olduğunu düşünmüyorum. Tamamen bir taktikle bakıyorlar olaya. Samimi olarak çözüm peşinde değil, bunun siyasal sonuçlarından istifade edebilir miyiz, edemez miyiz; ona bakıyorlar."
Bakan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu anlamda AKP’ye göre daha ilkesel davrandığını da sözlerine ekledi.
İmralı Ziyaretine Temkinli Yaklaşım
Bakan, kişisel olarak Meclis Komisyonu'nun doğrudan İmralı’ya gitmesini doğru bulmadığını söyledi:
"Öcalan ile üç ayrı grup görüşüyor zaten... Ayrıca doğrudan komisyonun ziyaret etmesine gerek yok kanaatindeyim."
Bakan, CHP’nin kararını, olası bir ziyaretin toplumda reaksiyon yaratıp yaratmayacağı ve sürece negatif katkısının olup olmayacağı gibi ulusal çıkarlar ve toplumsal rıza üretimi açısından değerlendirileceğini vurguladı.
"Güçlü Demokrasi Çözümün Garantisidir"
Komisyonun kapalı toplantılarında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın konuya en hâkim kişi olduğunu, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarının sunumlarının ise hayal kırıklığı yarattığını aktardı.
Murat Bakan, kalıcı çözümün garantisinin güçlü bir demokrasi olduğunu belirterek, CHP’nin bu sürecin sadece PKK’nın silah bırakması değil, Kürt sorununun bitmesi ve toplumsal rızanın üretilmesi meselesi olduğunu düşündüğünü söyledi.
"İstanbul Yargısı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına Göre Hareket Etmiyor"
Bakan, hakkındaki AİHM kararı kesinleşen Selahattin Demirtaş'ın çoktan tahliye edilmesi gerektiğini yineledi. İstanbul İl Başkanlığı'ndaki kayyum kararına ise sert tepki gösterdi:
"Üçüncü kere seçilmiş bir il başkanının olduğu yerde, ‘Kayyum görevine devam etsin’ demek akılla, mantıkla, hukukla açıklanabilecek bir şey değil. Bu bir hukuki karar olamaz. Bir İstanbul yargısı var ve bu Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre hareket etmiyor."