Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) binası önünde bir araya gelen eylemciler, MESEM sistemi kapsamında çalıştırılan çocukların iş cinayetlerine kurban gittiğini belirterek hükümete tepki gösterdi. "MESEM'lerde çocuk katliamına son, 2025'te en az 85 çocuk işçi sömürü sisteminde katledildi" yazılı pankart açan grup, sık sık "Katledilen çocuklar isyanımızdır" ve "Kaza değil cinayet, kader değil katliam" sloganları attı. Grup adına okunan basın açıklamasında, 2025 yılı içerisinde 91 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği bilgisi paylaşıldı. Özellikle Dilovası’ndaki bir fabrikada yanarak can veren işçilerden ikisinin çocuk olduğu ve son olarak 16 yaşındaki MESEM öğrencisi Alperen’in çalıştığı fabrikanın üçüncü katından düşerek yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. Açıklamada, bu ölümlerin münferit vakalar olmadığı, MESEM projesiyle öğrencilerin ucuz iş gücü olarak görüldüğü, güvencesiz ve iş güvenliğinden yoksun koşullarda çalıştırıldığı ifade edildi.
Sermaye kârını artırmak için çocukları kullanıyor
Yapılan ortak açıklamada, sermaye sahiplerinin kâr oranlarını artırmak adına çocukları, kadınları ve göçmenleri güvensiz koşullarda çalıştırdığı belirtildi. Öğrencilerin eğitim adı altında geleceksizleştirildiğine dikkat çekilen açıklamada, devletin eğitimi sermayenin çıkarları doğrultusunda organize ettiği savunuldu. Açıklamada, MESEM denen sömürü çarkının bir dişlisi ise, henüz lisede meslek öğrenmeye giden öğrencileri 11 bin lira karşılığında ölüme sürüklüyor. İş güvenliğine dair hiçbir şey barındırmayan iş yerlerinde öğrenciler hayati riskler ile burun buruna çalışıyor ifadelerine yer verildi.
Bu düzen bizi hayatta kalmaya mahkum ediyor
Eylemde, MESEM sistemini protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 16 TİP üyesi gencin durumu da gündeme getirildi. Tutuklu gençlerin derhal serbest bırakılmasını isteyen grup, mevcut düzenin toplumu sadece hayatta kalmaya mahkum ettiğini belirtti. Açıklamada, emekçilerin yoksulluk altında ezildiği, kadınların hem evde hem işte çifte sömürüye maruz kaldığı ve doğanın talan edildiği bir tablo çizildi. Katliamların hesabını soran ve insanca yaşamak isteyen öğrencilerin tutuklanmasına tepki gösterilen açıklamada, "Bizler artık yeni bir güne bir çocuk ölümü haberi ile uyanmayı kabul etmiyoruz. Herkesi, ekonomik kriz altında ezilip düşük ücretler karşılığında çalışırken ölen çocukların hesabını bulunduğumuz her alanda sormaya çağırıyoruz" denildi.





