İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluşunun 44. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, YÖK’ün iktidarın elinde bir sopa olarak kullanıldığını ve yükseköğretimin durumunun 12 Eylül darbecilerinin dahi hayal edemeyeceği bir noktaya geldiğini belirtti.
İstanbul Barosu, TMMOB, Tabip Odası ve Eczacı Odası gibi kurumların temsilcilerinden oluşan koordinasyon, YÖK’ün bütün yan kurumlarıyla birlikte kapatılması çağrısında bulundu.
"Yargı Reformu Aracı Olmaktan Çıktı, Siyasi Rejimin Temsilcisi Oldu"
Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen, YÖK’ün geldiği durumu şöyle özetledi:
“Bugün yüksek öğretimde yaşanan akıl ve bilim dışı süreçler 12 Eylül darbecilerinin dahi hayal edemeyeceği boyutlara ulaşmaktadır. Aklın ve bilimin ışığını rehber edinmesi gereken üniversitelerin geldiği hal sorgulanmalıdır.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosman, AKP’nin iktidara gelmeden önce YÖK’ü kaldırma vaadi verdiğini, ancak gücü eline geçirince kurumu araçsallaştırdığını savundu:
“YÖK, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin elinde bir sopa olarak kullanılıyor.... Siyasi iktidar bunu bir tahakküm aracı olarak, gayet rahat devam ettiriyor.”
Nitelik Kaybı ve Kontrolsüz Kontenjan Artışı
Meslek odaları, kontenjanların kontrolsüz artışının nitelik kaybına yol açtığına dikkat çekti:
-
Eczacılık Fakülteleri: İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Pınar Özcan, 20 yıl önce 8 olan eczacılık fakültesi sayısının bugün 63’e dayandığını, vakıf üniversitelerinde kontenjanların artırılmasının, eğitimin bir ticari amaçla yönetildiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
-
Veteriner Hekimler: İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erdinç Orhan, yardımcı sağlık personelinin dahi uzaktan eğitimle mezun edilmesini eleştirerek, **"Bir tane enjektör almamış, bir tane hayvana dokunmamış insanlar"**ın veteriner sağlık teknikeri olarak hayata katıldığını belirtti.
Baro Başkanı Kaboğlu’ndan Anayasa Vurgusu
İstanbul Baro Başkanı Prof. İbrahim Özden Kaboğlu, 2017’deki KHK ile rektör seçimlerinin kaldırıldığını hatırlatarak, üniversitelerin bilimsel, demokratik ve mali özerkliğe kavuşması gerektiğini söyledi: “Bunun için Türkiye’nin demokratikleşmesi gerekir.”
Meslek odaları, eğitimin parasız, eşit, bilimsel, demokratik ve fırsat eşitliğine uygun planlanması gerektiğini vurguladı.