Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda konuşan sendika temsilcileri, terörle mücadele ve çözüm süreci konularında açıklamalarda bulundu.

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen genel başkanları, terörün kamu hizmetlerine ve toplumsal barışa verdiği zararlara dikkat çekerek, bu mücadelenin ekonomik ve insani boyutlarını vurguladı.


MEMUR-SEN: YENİ VE SİVİL ANAYASA YAPILMALI

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, terörün kamu çalışanlarını nasıl hedef aldığını hatırlatarak 8 binden fazla kamu görevlisinin şehit olduğunu söyledi. Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz gibi öğretmenlerin anısını yaşatacaklarını belirten Yalçın, terörün sadece cana değil, aynı zamanda emeğe ve kamu hizmetine de kast ettiğini vurguladı.

Yalçın, sürece ilişkin dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

  • Devlet kuşatıcı ama kararlı olmalı, terörü cesaretlendirecek hiçbir adıma izin verilmemeli.

  • Önceki çözüm sürecindeki olumsuzluklardan ders çıkarılmalı, sürecin sabote edilmesine karşı ihtiyatlı davranılmalı.

  • Yeni ve sivil bir anayasa yapılarak toplumun bütün kesimlerini kapsayan bir toplumsal sözleşme oluşturulmalı.

  • Terör mağdurlarının acısı politize edilmemeli.

  • PKK, hangi adı taşırsa taşısın tüm bileşenleriyle silah bırakmalı. Suriye'deki yapılanmanın varlığı, "Terörsüz Türkiye" projesini engellemektedir.

  • Şehitlerin hatırası ve gazilerin fedakarlığı sürecin kırmızı çizgisi olmalıdır.


TÜRKİYE KAMU-SEN: TERÖRÜN MALİYETİ 1 TRİLYON DOLARI AŞTI

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, terörle mücadelenin Türkiye'ye hem ekonomik hem de insani olarak ağır bedeller ödettiğini belirtti. Kahveci, resmi ve bağımsız kaynaklara göre PKK ile mücadelenin maliyetinin 1 trilyon dolara yaklaştığını ve dolaylı kayıplarla bu rakamın daha da yükseldiğini söyledi.

Terörün kamu hizmetlerini hedef alarak devlet otoritesini zayıflatmayı amaçladığını belirten Kahveci, öğretmen, doktor, kaymakam gibi kamu görevlilerinin hedef alınmasının kamu personelini endişeyle yüz yüze bıraktığını ifade etti.

Kahveci, terörsüz bir Türkiye'nin kamu hizmetlerinin kalitesini artıracağını ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu'yu ekonomik ve sosyal gelişim açısından bir cazibe merkezine dönüştüreceğini vurguladı. Bu sayede terör nedeniyle bölgeden göç eden halkın da memleketlerine dönmesinin mümkün olacağını ekledi.

KOMİSYON'UN ARKA PLANI

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, terörün ülke gündeminden tamamen çıkarılması, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ve özgürlük alanında adımlar atılması amacıyla 5 Ağustos 2025'te ilk toplantısını gerçekleştirdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında yürütülen komisyonun ilk toplantısında çalışma usul ve esasları belirlendi.

Komisyon bugüne kadar farklı siyasi partilerin temsilcileri, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya gibi bürokratlar ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcileri dinledi. Özellikle şehit aileleri, Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri gibi terörden doğrudan etkilenen kesimlerin görüşleri alındı. Toplantılarda, terörün kamu hizmetlerine ve toplumsal barışa verdiği zararlar, ekonomik boyutu ve çözüm sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar tartışıldı. Komisyonun ana hedefi, MHP ve AKP için terörsüz bir Türkiye için yol haritası belirlemek ve bu konuda toplumsal bir konsensüs oluşturmak olarak öne çıkarken, DEM Parti, CHP gibi partiler için toplumsal barış ekseninde görülüyor.

İYİ Parti ve Zafer Partisi komisyona katılmayı reddetmişlerdi.