Erenler Cemevi, Muharrem ayı dolayısıyla Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Kerbela Vakası” konulu bir etkinlik ve panel düzenledi.

Deyişlerle başlayan program, protokol konuşmaları, çerağ uyandırma merasimi ve Alevi din alimi Sadık Gökgöz’ün Kerbela anlatımıyla sona erdi.

Etkinliğe, AKP Malatya Milletvekili Sıraç İnanç Ölmeztoprak, CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanı Ergun Tuluk’un yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve yurttaşlar katıldı.

"Hz. Fatıma ve Hz. Zeynep’in duruşu insanlık vicdanıdır"

AK Parti Malatya Milletvekili Sıraç İnanç Ölmeztoprak yaptığı konuşmada, Ehl-i Beyt'in önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Hz. Peygamber Efendimiz, Hz. Muhammed sallâllâhu aleyhi ve sellem, siyah bir aba giymişti ve Hz. Hasan içeri geldi diye bize anlatılır hep. 'Gel' dedi, abasının altına aldı. Sonra Hz. Hüseyin geldi, o da abasının altına aldı. Sonra Hz. Ali geldi ve Hz. Fatıma zaten o abanın altındaydı.

Dolayısıyla Hz. Fatıma Kevser'di. Peygamber Efendimiz‘in soyunu devam ettirme, yüceliği, kutsallığı, görevi. Aynı zamanda çok acılı ama her zaman için ailesini ve bana göre ümmeti ve insanlık vicdanını toparlayan bir duruş sergiledi Hz. Fatıma'nın duruşu. Bir kadın olarak bizim için çok çok özel ve anlamlıdır diye düşünüyorum. Yine aynı zamanda Kerbela Vakası’ndan sonra Hz. Zeynep’in duruşu da öyledir.”

“Kerbela bir savaş değil, katliamdır”

CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız ise Kerbela’nın bir savaş değil, açık bir katliam olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Kerbela meselesine bakınca acaba siyasi mi diyorsun değil. İnsani değil ki siyasi ola. Nasıl savaş sayarız bilmem. 7 tane çadır 72 kişi karşılarında kocaman bir ordu. Nehrin kenarında, Fırat Nehri’nin kenarında susuz bırakılıp, başları kesilerek, ailenin tüm fertlerine işkence ederek katlediliyorlar.”

Etkinlikte Erenler Cemevi Dedesi Aydın Gültekin tarafından okunan gülbang ve duaların ardından çerağ uyandırıldı. Program, Alevi din alimi Sadık Gökgöz’ün “Kerbela Vakası”na dair tarihsel ve manevi değerlendirmeleriyle sona erdi.