MA'dan Azad Altay'ın haberine göre; Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Bağlar Belediyesi’ne atanan AKP’li Hüseyin Beyoğlu’nun girişimi üzerine ilçeye bağlı Kaynartepe Mahallesi, 26 Eylül 2020’de Cumhurbaşkanlığı tarafından “riskli alan” ilan edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bunun üzerine mahalleyi 22 Mart 2021’de “Kentsel Dönüşüm Alanı” ilan etti. 

ŞPO’DAN DAVA 

Diyarbakır Şehir Plancıları Odası (ŞPO), projeye karşı Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Hem "yürütmeyi durdurma" hem de "projenin durdurulması" talebiyle yapılan başvuruda, 54 dönümlük alanda 375 binanın bulunduğu ve bin 365 hak sahibinin yaşadığına işaret edilerek, “projenin hayata geçmesi durumunda telafisi güç veya imkânsız zararların oluşacağı” uyarısına yer verildi. 

Başvuruda, “(…) imar planının hukuka aykırı olduğu, planların yoğunluk düşürücü gibi görünse de azalan nüfusa rağmen ilave yoğunluk öngördüğü, planlama çalışması için yürütülen anketin bilimsel araştırma teknikleri gözetilerek hazırlanmadığı, planlama alanı için yapılan GZFT Analizinin doğru kurgulanmadığı, plan kararlarının planlama ilke ve esaslarına, planlama mevzuatına ve aynı zamanda planın kendi amacına aykırı olduğu, plan kararlarının ulaşım sorunlarını ve trafik yoğunluğunu artıracak nitelikte olduğu” gerekçeleri sıralandı. 

‘YÜRÜTMEYİ DURDURMA’ KARARI

Mahkeme, “yürütmeyi durdurma” talebini ilk olarak karara bağladı. Mahkeme, mahallede uygulanacak kentsel dönüşümün tüm mahalleyi kapsamadığını, parçacıl bir düzenleme olduğunu, bundan dolayı riskli alan genelinde görülmesi gereken sosyal ve teknik altyapı alanlarının dağılımını alan bütününde sağlanıp sağlanmadığının kontrolü mümkün olmadığını belirtti. 

ŞPO’nun gerekçelerini haklı bulan mahkeme, nüfus yoğunluğu azaltılmasına rağmen planla öngörülen nüfus yoğunluğunun ihtiyacını karşılayacak sosyal ve teknik altyapı alanlarının sağlanmadığı, özellikle yeşil alan fonksiyonunun yeterli olmadığı tespit etti.  Mahkeme, dönüşüm yapılan alandaki yapı dağılımının da herhangi bir kritere göre belirlenmediğini ve rastlantısal olarak dağılım yapıldığı kanaatine vardı. 

Mahkeme, projenin “kamu yararına aykırı” olduğuna hükmederek, projenin uygulanması halinde “telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği” kanaatine vardı. 

KARARA RAĞMEN YIKIM 

Mahkemenin kararına rağmen kayyım yönetimindeki Amed Büyükşehir Belediyesi, iptal edilen Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında tahliye edilen 24 yapı için yıkım ihalesi yaptı. İhalede, “Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında 4 bin 92 metrekare inşaat alanlı 24 adet yapının “Elle seçici yıkım tekniğine göre” yıkımı istendi.

YENİ KARAR: PROJE İPTAL

Daha önce “yürütmeyi durdurma” kararı veren İdare Mahkemesi, ŞPO’nun “projenin iptali” istemini de karara bağladı.

Mahkeme, dava konusu işlemlerin iptaline karar verdi. Mahkeme, yargılama giderlerinin davalı idarece davacıya ödenmesine de hükmetti. 

RAPOR: PROJE İHTİYACI KARŞILAMIYOR 

Kararda, 26 Ocak 2022 tarihli keşfe dair bilirkişi raporuna yer verildi. Raporda, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamına alınan toplam riskli alanın yaklaşık olarak 150 hektar büyüklüğünde olduğu görülmüştür. Davaya konu planlar ile kentsel dönüşüm bölgesinde planlanan kısmın ise sadece 5.36 hektar büyüklüğünde olduğu, planlanan alanın büyüklüğünün toplam riskli alanın yüzde 5’i dahi olmadığı, bu açıdan değerlendirildiğinde Bağlar Bölgesi Kentsel Dönüşüm Alanında bütüncül bir planlama yaklaşımının sergilenmediği tespit edilmiştir” denildi. 

Bütünlüklü bir yaklaşım yerine parçacıl bir düzenleme yapıldığı belirtilen raporda, “mevcut dokuda nüfus yoğunluğu azaltılmasına rağmen planla öngörülen nüfus yoğunluğunun ihtiyacını karşılayacak sosyal ve teknik altyapı alanlarının sağlanmadığı, özellikle Yeşil Alan fonksiyonunun yeterli olmadığı tespit edilmiştir” diye kaydedildi. 

Projenin kamu yararına uygun olmadığı vurgulanan raporda, planlar hazırlanırken mahallede yapılan anketin ise “yetersiz” olduğu aktarıldı.

Mahkeme, bilirkişi raporunu göz önünde bulundurarak, planın “hukuka aykırı” olduğu sonucuna vardı. 

Mahkeme, 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf kanun yolunun açık olduğuna da karar verdi.