GÜNDEM

Konuşmasından korkulan isimdi: Serdar Öktem suikastindeki soru işaretleri

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti davasının kritik sanıklarından MHP'li avukat Serdar Öktem, İstanbul Şişli’de aracında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Abone Ol

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti davasının kritik sanıklarından MHP'li avukat Serdar Öktem, İstanbul Şişli’de aracında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Öktem, cinayette "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan yargılanıyordu ve öldürülmesi, davanın seyrine ilişkin yeni ve derin kaygıları beraberinde getirdi.

Kilit İsim: Reddedilen Suçlamalar ve Şifresiz Cep Telefonu

Serdar Öktem, sadece Sinan Ateş cinayeti davasının sanığı olmakla kalmayıp, aynı zamanda cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı gibi isimlerin de avukatlığını yapıyordu.

Yargılama süreci boyunca, Öktem'in davanın kilit noktasındaki davranışları dikkat çekmişti:

  • Unutkanlık Savunması: İddianamede, sanıklarla olan telefon baz kayıtları sorulduğunda "Geçirdiğim ağır Kovid sonrası unutkanlık yaşadığım için hatırlamakta güçlük çekiyorum" diyerek olaya ilgisi olmadığını savundu.

  • Telefon Şifresi Krizi: Öktem, henüz incelemesi yapılamayan cep telefonunun şifresini vermeyi de reddetti. Duruşmada Mahkeme Başkanına, "Şifreyi Avukatlık Kanunu 36’ncı madde kapsamında vermezdim" diyerek direncini korudu. Bu şifrelerin incelenmesi için ABD'ye yazı yazılması talep edilmişti.

Cinayet, Dava Birleştirme Kararının Hemen Ardından Geldi

Avukat Öktem'in öldürülmesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin dün aldığı kritik bir kararın hemen ertesine denk geldi. Bölge Adliye Mahkemesi, Sinan Ateş cinayeti davası ile Öktem'in yargılandığı, Ateş hakkında bilgi temin etme suçlamasını içeren davanın birleştirilmesine karar vermişti.

Öktem'in davası, cep telefonlarının incelenmesi amacıyla ana dosyadan ayrılmıştı. Kendisi hakkında 2 Ekim 2024 tarihinde adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilmişti, ancak bu karara yapılan itiraz reddedilmişti. Öktem'in bu cinayetteki rolüne dair delillerin toplandığı bir dönemde öldürülmesi, cinayetin aydınlatılmasını zorlaştıracağı yönünde endişeler yaratıyor.