Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Yıldız Teknik Üniversitesi): “Beklenen İstanbul depreminin öncüsü olduğunu söyleyemeyiz. Ama İstanbul depreminin enerjisini da almaz. Bu farklı bir fay hattı. Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu fay hattı kendi potansiyelini koruyor. Eninde sonunda bir kırılma olacak. Beklediğimiz depremin büyüklüğünün 7’den yüksek olması kuvvetle muhtemel. Normalde daha önceki depremlerle rahatlamış bir bölgeydi. Ama demek ki kırılmamış, enerjisini boşaltmamış bir fay parçası daha vardı. Bu da zaten en şiddetli halini göstermiş oldu.”

Prof. Dr. Süleyman Pampal (Gazi Üniversitesi): “12 Kasım 1999’daki Düzce depreminin devamı niteliğinde. Çok beklenen bir deprem değildi. Ama son birkaç yıldır orada 4-5 büyüklük arasında depremler oluyordu. Bölgenin zemini çok kötü. Hem de fay yüzeye çok yakın. Çok daha yıkıcı etkiler görebilirdik. Ama geçmişteki depremlerden sonraki adımların bir ölçüde dikkate alındığını, dayanıklı yapılaşmanın sağlıklı adımların atıldığını da söyleyebiliriz. Bir de Bolu civarında kırılmamış aktif faylar var. Bunlara dikkat etmek, bu bölgedeki yapı stokunun iyileştirilmesine acilen öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Prof. Dr. Osman Bektaş (Karadeniz Teknik Üniversitesi): “Deprem yerkabuğunu kırarken homojen bir şekilde kıramaz. Yerkabuğunun bazı yerleri güçlü, bazı yerleri zayıftır. Dolayısıyla 1999’daki depremde kırılamayan bariyer şimdi kırılmıştır. Beklenen İstanbul depremiyle doğrudan bir ilişki kurulamaz. Ama İstanbul her an bir deprem tehlikesi altında.”

Prof. Dr. Şerif Barış (Kocaeli Üniversitesi): “Deprem hiç beklemediğimiz bir noktada meydana geldi. Daha önceki iki büyük deprem sonrasına denk gelen orta büyüklükte bir deprem. Ben bu iki depremin bölgedeki gerilimi boşalttığını düşünüyordum. Bu açıdan çok sürpriz oldu. Artçılara karşı da dikkatli olmalıyız. Ayrıca deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini bir kere daha hatırladık. Deprem sırasındaki ve sonrasındaki doğru davranışları öğrenmemiz ve benimsememiz gerektiğini bir kere daha gördük.”

Prof. Dr. Ziyadin Çakır (İTÜ): “Düzce’deki depremin sebebi İzmit depremine yol açan fay hattında daha önce kırılmayan bir fay parçası. Bu parçanın kırılmış olması yüksek bir ihtimal. Artçılar mutlaka olur ama İstanbul depremini tetiklemesi söz konusu değil. Çünkü bambaşka bir fay kuşağı bu. Yüzeye de yakın bir deprem. O yüzden sarsıntı daha şiddetli ve daha güçlü hissedildi. 5 büyüklüğünde artçılar devam edebilir. Hasarlı binalardan uzak durulmalı.”

Prof Dr. Şükrü Ersoy: “Bu, İstanbul’daki fay hatlarıyla ilgili değil. Zeminsel bir durum. Yani İstanbul’da depreme karşı zayıf zemini olan bölgeler Düzce’deki depremi daha şiddetli hissetti. Bir de deprem derinliği de önemli. Düzce’deki deprem yüzeye yakın fay hattında, 6-7 kilometrelik bir derinlikte meydana geldi. Bu da etkisinin daha uzak mesafelere ulaşmasında etkili oldu.”