Kocaeli Valiliği, daha önce yaptığı açıklamada; İzmit’in sembollerinden tarihi Halkevi binasının, yıpranma gerekçesiyle restore edileceğini açıklamıştı. İnşaat maaliyetlerindeki artış nedeniyle, restorasyon projesi için açılan üç ihale, yaklaşık maaliyetin üzerinde fiyat verilmesi gerekçesiyle iptal edildi. Yapılan dördüncü ihalede ise teklif veren çıkmadı.

AKP Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, tarihi Halkevi binasının yıkılarak yerine meydan yapılmasını önerdi. Işık’ın önerisi, başta İzmit Kent Konseyi olmak üzere İzmit halkı tarafından tepki ile karşılandı.

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, İzmit’teki Tarihi Taş Bina’da açıklama yaptı. Mimarlar Odası Kocaeli Şube Başkanı Alper Dülger, şunları söyledi:

"İzmit Halkevi, 1938 yılında Mimar Seyfi Arkan tarafından tasarlanmış erken Cumhuriyet dönemi eserlerinden birisidir. Halkevleri; Cumhuriyeti, ulus bilincini, halkçılığı, çağa ayak uydurmayı, inkılapçılığı felsefe edinmiş bir eğitim yuvasıdır. Halkın yüzde 80’inin okuma yazma dahi bilmediği bir dönemde halkın kültür seviyesini yukarı taşıyan bir yapıyı değersizleştirmek, tarihi değersizleştirmekle eşdeğerdir. Halkevi bir kültür evidir. Çok önemli görevleri üstlenmiştir. Bugün faaliyete geçtiğinde aynı görevleri üstlenecektir. Ahlakta, sanatta, toplumsal uzlaşıda, müzikte, tiyatroda, mimaride ve kültür alanında gericilik ile savaşmak için ayaktadır. Ayakta kalacaktır. Şimdi Halkevi yıkılsın diyenlere soruyorum: Bunların hangisine karşısınız? Yıkılsın başka yerde yapılsın diyenler için de söylüyorum. Bu kentin plansızlığı içinde Halkevi’ne yer bulamazsınız. Araçla gidilen yürüyüş parkurları var bu kentin. Taşıtsız gidilemeyen doğal alanları var. Nerede olduğunu halkın dahi bilmediği deprem sonrasında yapılmış Deprem Müzesi var. Göz önünden kalksın insanların ulaşamadığı yerde faaliyet göstersin isteniyor. Tekrar söylüyorum yapamazsınız. Halkevi yerinde restore edilerek hizmete açılacak. 3 kez ihalesi düzenlenen yapıya 4. İhalede teklif veren olmadı. Buradan yapının restorasyonu için istekli yok sonucu çıkarılıyor."

"HALKA ANLATILMIYOR"

Restorasyon sürecinin çıkmaza sokulduğunu vurgulayan Dülger, AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İzmit sahil bölümünde denize dolgu yaparak inşa etmeyi düşündüğü ‘Sembol Cami’ projesine atıfta bulunarak şöyle konuştu:

“Tüm ticari işletmeler işlere kâr marjına göre teklif verir. Yapının restorasyonu için öngörülen bedelde ya da ihale şartlarının uygunluğunda sorun yok mu? Halkevi’nin restorasyonu için sponsor olan firma varken neden restorasyonu neden yapılmadı? Restorasyon süreci çıkmaza sokulan yapı için yıllardır aynı tartışmaların tekrar tekrar yapılması, yapının bu süreçte çürümeye terk edilmesi kentin tarihine saygısızlıktır. Tarihe saygı gösterme imajıyla Eski İzmit’in önü açılsın diye demeçler veriliyor. Hangi eski İzmit? 1999 Depreminden sonra tepelerine toplu konutlar yığılan, kentin silüetini oluşturan yapılara bir tek çivi dahi çakılmayan İzmit mi? Plansız büyümeye terk edilen, rantın imar planı yaptırdığı İzmit mi? Eski İzmit denilen şey Halkevi’dir. Eski İzmit’i ortaya çıkarmak istiyorsanız denizi doldurarak cami yapmak yerine o dolguları kaldırıp denizi İzmit’e nasıl yaklaştırırız sorusuna yanıt aramalısınız. Halka bu meseleler doğru anlatılmıyor. Makyaj yağar gibi kentin ihtiyacı olmayan bir meydan bahanesi üretiliyor. Kızıl meydan kadar büyük bir meydan projesinin devam ettiği unutuluyor ya da görmezden geliniyor. Eski Valilik binasını yıkıp yerine meydan yapıldı. Bugün doldurmak için kafeleri oraya taşımaya çalışıyoruz. Pişmaniyeciler Meydanı yapıldı Halkevi’nin biraz ilerisinde. İrili ufaklı birden fazla meydanı olan bir merkez zaten var. Daha ne kadar meydan yapılması isteniyor? Israrla söylediğimiz şeyi tekrar ediyorum. İzmit’in yeni meydanlara ihtiyacı yok. Kentin merkezinde simge haline gelmiş, bölgeye adını vermiş yapılara ihtiyacı var."

"MİMARLAR ODASINA TAHSİS EDİLSİN"

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi olarak Halkevi binasının restore edilmesi konusunda talipli olduklarını açıklayan Dülger şunları söyledi:

"Bugün hayretle izlenen Avrupa kentlerinin bu kadar çok ziyaret edilmesinin sebebi koruma kültürüdür. Yapılar bakımsız bırakılarak metruk hale getirildiğinde yıkılmaya yüz tutar. Korumayı öğrenmemiş kişiler bugün Avrupa’da olsa Venedik’te bir tane tarihi bina göremezdiniz. O zaman değerli denilebilir miydi Venedik kentine? Turist akınına uğrar mıydı? Korumak ve iyileştirmek zorundayız. Kültürümüzü, tarihimizi, değerlerimizi korumak zorundayız. Yıkarak, yenisini yaparak koruyamazsınız. Halkevi bu yüzden yerinde, korunarak restore edilecek. Başka şansımız yok. Yapamayacaksanız Mimarlar Odası bu yapıyı restore etmeye taliptir. Çok net ifade ediyorum. Bu yapıyı siyasi malzeme haline getirerek restorasyon sürecini sündürmeyin. Yıkılarak meydan mı yapılsa, yıkılıp başka yerde mi yapılsa tartışmaları bitmiştir. Aynı tartışmayı tekrar tekrar alevlendirmenin kente faydası yoktur. Bu yapı yerinde restore edilecektir. Valiliğe, yapının mülkiyetine sahip Milli Emlak’a, bu sürecin içinde olan tüm yöneticilere açık çağrımızdır. Biz Halkevi’ne de restorasyonuna da talibiz. Bu kentin değerini siyasi tartışmalardan, çekişmelerden uzak tutalım. Yapının Mimarlar Odasına tahsis edilmesini istiyoruz. Restorasyonu maddi kaynak ayrılması dahil tümüyle üstlenmeye hazırız. Gerekli tüm yazışmaları bugün itibariyle başlatıyoruz."