Mahkemenin duruşmayı 19 Ocak 2026’ya ertelemesinin ardından açıklama yapan Baybars, davadaki en önemli gelişmenin, Adıyaman Belediyesi'nin o dönem binanın "ruhsata aykırı yapıldığına" dair kararının ortaya çıkması olduğunu söyledi:

"Bu belgede, Adıyaman Belediyesi'nin o dönem binanın ruhsata aykırı yapıldığını tespit ettiği... ancak bu kararın hiçbir zaman uygulanmadığı görülüyor. Ruhsata aykırılıklar düzeltilmeden, sadece üç ay sonra binanın otel olarak kullanılmasına izin verildi."

"Dava Olası Kasttan Yargılanmalı"

Baybars, bu yeni resmi belgenin, kamu görevlilerinin sorumluluğunu açıkça ortaya koyduğunu ve suçun vasfını değiştirdiğini savundu:

"Bilirkişi raporu çok açık olmasına rağmen savcılık tutuklama talebinde bulunmadı. Mahkeme de mevcut durumun devamına karar verdi. Artık bu dosyada suçun vasfı değişmiştir. Bu, 'olası kast'la yargılanması gereken bir dosyadır. Sanıkların kaçma ihtimali kuvvetle muhtemeldir."

Baybars, KKTC'den davayı takip etmelerinin amacının sadece adaletin yerini bulması değil, imar düzeninin hukuka uygun şekilde yürütülmesi ve başka canların ölmemesi olduğunu vurguladı. Baybars, "Bu dava sonuçlanıncaya kadar burada olmaya ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.