GÜNDEM

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı: Dünya basınında

Dünya basını, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın adayı olarak açıklanmasını flaş haber olarak duyurdu. Haberlerde, 14 Mayıs’ta düzenlenmesi beklenen seçimlerin Türkiye için kritik olduğu yorumu yapıldı.

Abone Ol

Millet İttifakı’nın, cuma gününden bu yana yaşanan krizin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ortak adayı olarak açıklaması, dünya basınında geniş yer buldu.

Haberi son dakika olarak duyuran Reuters ajansı, 14 Mayıs’ta düzenlenmesi planlanan seçimlerin Türkiye için “tarihi” olduğu yorumunu yaparken, “Kılıçdaroğlu eski bir devlet memuru olarak, yıllardır devam eden ekonomik kriz ve artan enflasyonun yanı sıra geçem ay ülkenin güneyinde meydana gelen ve 46 binden fazla kişinin öldüğü, devlete eleştiriler yöneltilmesine yol açan yıkıcı depremleri lehine çevirebilir” ifadelerini kullandı. Ajans, “Bununla birlikte bazıları, enerjik bir eski ekonomist olan ve bir yolsuzluk karşıtı savaşçı olarak yükselen Kılıçdaroğlu’nun, kampanyalardaki karizması sayesinde bir düzineden fazla seçim zaferi kazanan Erdoğan’ı yenilgiye uğratıp uğratamayacağından şüphe ediyor” diye yazdı.

Reuters‘ın, “Seçmenler sadece Türkiye’yi kimin yöneteceğine değil, aynı zamanda nasıl yönetileceğine, ekonomisinin nereye gittiğine, Ukrayna ile Ortadoğu’daki ihtilafları hafifletmek için nasıl bir rol oynayacağına karar verecek” ifadeleri dikkat çekti. Ajans, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz ettiği süreci “ittifak draması” diye nitelerken, Millet İttifakı’nın nihayetinde vardığı anlaşmanın Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kazanma ihtimalini artırabileceği yorumu yaptı.

New York Times gazetesi, ilgili haberinde “Türkiye’nin en büyük muhalefet partisinin lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın son 20 yılda ülkenin en güçlü siyasetçisi olarak gücü elinde toplarken demokrasiyi erozyona uğrattığını söyleyen, bunu tersine çevirmeyi vaat eden çok çeşitli siyasi güçleri temsil ediyor” ifadelerini kullandı.

NYT, Türkiye’de eş zamanlı olarak düzenlenecek cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde, dünyanın 20 en büyük ekonomisinden biri olan Türkiye’nin ekonomik geleceğinin de oylanacağı yorumu yaptı. Haberde, Millet İttifakı’nın hafta sonu yaşadığı adaylık krizine de geniş yer verildi.

BBC News, “Türkiye’nin genellikle bölünmüş olan muhalefeti, mayıs ayındaki seçimlerde Erdoğan’a karşı koyması için tek bir adayda anlaştı” ifadelerini kullandı. Haberde, “Anketlere göre, Erdoğan’ın otoriter yönetimi ile geçen 20 yıldan sonra son derece kutuplaşmış haldeki ülkede başabaş bir seçim yaşanacak. Ekonomik kriz ve geçen ayki depremlerdeki hatalar, Erdoğan’ı önceki seçimlere kıyasla daha kırılgan kılabilir” denildi.

BBC, “CHP, modern Türkiye’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaratıldı ve ülkenin en eski partisi. Ancak 1990’lardan beri iktidar olamadı. Fakat Kılıçdaroğlu, azınlık gruplarını kucaklayarak ve sağ kanattan partilerle ittifaklar kurarak, partinin hitap ettiği kesimleri genişletti” ifadelerini kullandı.

The Guardian gazetesi ise ilgili haberinde Millet İttifakı’nın hafta sonu adaylık süreci konusunda yaşadığı gerilime geniş yer ayırdı. Haberde, “Seçimler muhalefet açısından, geçen ayki depremlerin siyasi etkilerinin ve hükümetin yetersiz yanıt verdiği yönündeki eleştirilerin ortasında, Erdoğan’a ve AKP’ye meydan okumak konusunda nadir bulunan bir fırsat sunuyor” denildi. Gazete, “Bu seçimlerin, Türkiye’de demokrasiyi muhafaza etmek ve ülkenin daha da otokratik bir yönetime kaymasını engellemek açısından son fırsat olduğu yönünde yaygın bir endişe var” ifadelerini kullandı.

Bloomberg‘ün haberinde, Millet İttifakı’nın ortodoks ekonomi politikalarına ve Merkez Bankası’nın özerk olduğu bir sisteme dönmeyi vaat ettiğine dikkat çekildi. Bloomberg, “Yatırımcıların, seçimleri muhalefetin kazanma ihtimalini güçlendiren herhangi bir gelişmeyi memnuniyetle karşılamasının sebebi de bu” ifadelerini kullanarak, borsadaki yükselişe atıf yaptı. Ajans, 14 Mayıs’ta düzenlenmesi beklenen seçimlerin, piyasalar ve son yıllarda izlenen politikalar nedeniyle Türkiye’yi terk eden uluslararası yatırımcılar tarafından “hayati” olarak görüldüğü yorumu yaptı.