Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yüzyılın sosyal konut projesi' olarak duyurduğu konut projesine ilişkin eleştirilerini dile getiren Karamollaoğlu,"Bir projenin önüne 'sosyal' ibaresi eklenince; o proje, sosyal bir proje olmuyor maalesef. 'Büyük Konut Hamlesi' diye sunulan ve seçim yatırımı olduğu açık olan TOKİ projesinin hiçbir yaraya merhem olmayacağı anlaşılmaktadır” dedi.

"BU KADAR VURDUMDUYMAZLIK HİÇBİR İKTİDARDA OLMADI"

Karamollaoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Ekonomi yönetimi duvara toslamış bulunuyor, Sayın Erdoğan hala 'enflasyon aşılamaz bir tehlike değil' diyor. Ekonomist olduğu iddiasını ısrarla tekrarlıyor. Artık vatandaş ümidini kesti!

Lastik gibi esnek bir ahlak anlayışları var bu arkadaşların ve her an keskin bir U dönüşü yapmaya uygun bir siyaset anlayışı var. Bu kadar esneklik, bu kadar vurdumduymazlık hiçbir iktidarda olmadı!

İktidara geldiklerinde 45 lira olan öğrenci bursunun, paranın değerine bağlı olarak 800 liraya çıkışını anlata anlata bitiremiyor. Ama ne hikmetse bursu olan üniversite öğrencisinin sofrasındaki ekmek her geçen gün küçülüyor!

İhracatımız ithalatımızı karşılayamıyor. Her geçen gün daha fazla oranda dış ticaret açığı veriyoruz. Bu sıkıntılarımızı tüm vatandaşlarımızla beraber biz de çekeceğiz. İktidarın müdahale diye koyduğu her eylemde durumu daha da kötüleştirmektedir.

Her fırsatta üniversite gençlerine verilen burslarını örnek gösteriyor. Paranın değerinin 800 liraya çıkışını anlata anlata bitiremiyor. Ama bursu alan öğrencinin sofrası her geçen günü küçülüyor. Gençlerimiz dışarıda yemek yemeyi artık lüks olarak görüyor. Yurtlarda karınlarını doyurmaya çalışıyor. Geleceğini emanet edeceği gençleri doyuramayan iktidar 5 yıl daha yönetme talebinde bulunuyor. 2053, 2071 hedefleriyle milleti avutacağını zannediyor.

ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ: AL GÜLÜM VER GÜLÜM

Rotasını kaybetmiş bir gemi gibiyiz. Dümen kırıyoruz bir o yana bir bu yana. Cumhuriyet tarihinde Amerika'ya en çok ziyaret yapan devlet başkanı sayın Erdoğan'dır. Al gülüm ver gülüm. Bir sürü sıkıntılar yaşamışız yine de Erdoğan bir ayağını çekemiyor. Sonuç ortada. Her gece pervasızlaşan bir Amerika Birleşik Devletleri var. Dün PKK'ya gizli destek veren Amerika bugün YPG'ye açık destek veriyor.


Dün Kıbrıs'ı verebilmek için kampanya düzenleyenler bugün Kıbrıs'la iftihar etme noktasında. Kuzey Kıbrıs 'bütün uluslararası camia tarafından tanınmalıdır' diyen bir anlayışa sahibiz. Dün biz bütün gücümüzle rahmetli Oya Akgönenç hanımefendinin başkanlığında bir heyeti Kıbrıs'a göndermiş 'bu Annan Planına sakın evet demeyin' demiştik. Biz başarılı olamadık. Rumlar reddettiler. Bundan dolayı şuan Kıbrıs diye bir imkan var. Savaş noktasına geldiler. 18 adaya Yunanlılar göz göre göre yerleştiler ya. Tekrar o adalardan onları çıkarmak için savaşa girmek lazım. Bu nasıl bir mantık ya.

"SOSYAL YARDIMLARIN ARTMASI EKONOMİK POLİTİKALARININ İFLAS ETTİĞİNİN BİR GÖSTERGESİDİR"

Ekonomi gücü ve huzuru ifade eder. Ekonomik olarak dışa bağlılıktan kurtulursak, insanlar geçimlerini rahat sağlayabilirlerse huzur var demektir. Adaletin kamil manada tesis edilmesi gerekir. Muhalefet iktidarı uyarma hakkını kullandığında balyoz gibi birileri tepesine biniyor. Bu anlayış içinde siz nasıl adaletten bahsedersiniz. Sosyal yardımlar bu memlekette politika menfaat için kullanılıyor. Sosyal yardımların artması iktidarın ekonomik politikalarının iflas ettiğinin bir göstergesidir. Siz insanları devlet yardımlarına muhtaç haline getirdiniz. Çalışarak bile geçimlerini sağlayamıyorlar.