Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, partisinin haftalık basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İktidarın elektrik faturasındaki TRT payı ve enerji fonunu kaldırma kararını eleştiren Karamollaoğlu, ''Vatandaş sevinmesin bunun elektrik fiyatlarına yansıması yüzde 1 civarında olur olmaz. Yüzde 20'si TRT vergilerden oluşuyor ama bunun yansıması çok daha farklı olacak. Vatandaş TRT payının kalktığının farkına bile varmayacak. Esas olanı yüzde 18'leri bulan KDV ve ÖTV gibi vergilerdir. Esas değişiklikler KDV'de sağlanmalıdır. Bu bir lüks eşya değil ki vazgeçeceksiniz. Elektiriği kullanma mecburiyetindesiniz" sözleriyle tepki gösterdi.

Karamollaoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına allahtan rahmet diliyor ve yad ediyorum. Dün TTB yönetiminde arkadaşlar bizi ziyarete geldiler. Sağlıkçıların yaşadığı problemleri dile getirdiler. Pandemi döneminde şahit olduğumuz manzara bir bakıma sevindirici bir bakıma üzüntü verici. Sevindirici olmasının sebebi sağlıkçılarımızın fedakar çalışmasına sevindik. Sağlık çalışanlarımız çok zor şartlarda mesleklerini sürdürüyorlar. 36 saat nöbet tutuyorlar. Nasıl dayanıyorlar anlamıyor? Bu kadar saat çalışan sağlıkçılarımızın nasıl sağlıklı kaldıklarına anlam veremiyor. Mutlaka buna çözüm bulmak mecburiyetindeyiz.

'MEZUNLARIN YÜZDE 10'U YURT DIŞINDA YAŞAMAK İSTİYOR'

Sağlıkçılar katledilebiliyor tecavüze uğruyor, şiddete uğruyor ve bunlara karşılık ne yazık ki çözüm bulunamıyor. Sağlık çalışanları mutlaka korunmalı bizim sağlığımız onlara emanet. Hem ücretleri yönünden bu adar ağır şartlarda çalıştıkları için hem de çalışma şartlarının mutlaka düzeltilmesi gerekiyor. Sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız, yeni mezunlarımız bu şartlarda yurt dışına gitmenin yolunu arıyorlar. Bunun önüne geçilmeli. Tıp fakültelerinden mezun olanların yüzde 10'u yurt dışında yaşamak için fırsat arıyorlar.

'FINDIK ÜRETİCİNİN SIRTINDAN PARA KAZANMAYA KALKMAYIN'

Dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini Türkiye karşılamasına rağmen fındık üreticisinin dolar bazında ücret belirlenmesini bile karşılayamıyoruz. Fındık fiyatını da Türkiye belirlemeli. Nerede Fisikobirlik tarihe karıştı? Ne anlar toprak mahsulleri birliği fındıktan allah aşkına? Yetkililere sesleniyorum: Fındık üreticinin hakkının değişen dolar kuru karşısında mutlaka koruyun. Fındık üreticinin sırtından para kazanmaya kalkmayın.

'İKTİDARIN ELEKTRİK TÜKETİCİSİNE BORCU VAR'

Sadece fındıkla ilgili değil özellikle enerji fiyatlarıyla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu biliyoruz. İktidar bu konuda adım atmaya hazırlanıyor. Yalnız iktidarın elektrik tüketicisine borcu var. Çünkü TRT payı diye bir pay konmuş. Ben de bunu anlamıyorum. Her nedense elektrikte bir mantık var; doğrudan doğruya elektiriğe zam yapacağınıza TRT diye bir pay konuyor. İthal edilen ürünler de bile TRT payı var. Ne alakası var TRT'nin ithal edilen telefonla? Fiyatlar farklı bir yolla arttırılıyor. Bunu hiç bir zaman anlayamadım. Yanlış bir yol. Dolaylı yoldan elektriğe zam yapmak vatandaşı da aldatmak anlamına gelse de vatandaş aldanmıyor. Vatandaş cebinden çıkan paraya bakıyor. AK Parti TRT payını kaldıracağını 19 yıl önce vaat etmişti. İktidara geldikten 3 ay sonra kaldıracaktı. Vatandaşın 19 yıl alacağı var iktidardan.

'ESAS DEĞİŞİKLİKLER KDV VE ÖTV'DE SAĞLANMALIDIR'

Bunu öderler mi ödemezler mi bilmem ama dolaylı bu tarzdaki zamların kaldırılması gerekir. Vatandaşta bir ümit doğdu elektirik faturalarımız ciddi manada azalacak diye. Vatandaş sevinmesin bunun elektrik fiyatlarına yansıması yüzde 1 civarında olur olmaz. Yüzde 20'si TRT vergilerden oluşuyor ama bunun yansıması çok daha farklı olacak. Vatandaş TRT payının kalktığının farkına bile varmayacak. Esas olanı yüzde 18'leri bulan KDV ve ÖTV gibi vergilerdir. Esas değişiklikler KDV'de ve ÖTV'de sağlanmalıdır. O zaman fiyatlarda Başta çiftçi ve sanayici olmak üzere kar edecekler ki bunun yanında da vergi ödeyebilsinler. Bu bir lüks eşya değil ki vazgeçeceksiniz. Elektiriği kullanma mecburiyetindesiniz.

'ENFLASYON YÜZDE 40 İSE 'BEN SANA ZAM YAPTIM' DİYEMEZSİNİZ'

Asgari ücreti insanların yaşamlarını garantiye alabilecekleri seviyeye çıkarılması gerektiğini savunuyoruz. İnsanlarımız geçinemiyor müzdarip. Bir çocuk babasının çektiği sıkıntıyı görmüş babasının verdiği 10 lirayı geri cebine koymuş. Bir çocuk bile babasının çektiği sıkıntıyı anlamış. Bir 10 lirayı çocuğuna veremeyen babalar var. Enflasyon paranın değer kaybetmesi alım gücünün azalması demektir. Enflasyon yüzde 40 ise ben sana zam yaptım diyemezsiniz. Geçen sene 100 lira almış olan bir insana yüzde 40 enflasyon üzerinden ben sana zam yaptım ihya ettim diyemezsiniz. Yolsuzluk kalkacak, israf önlenecek. Üretime dönük olmayan bütün yatırımlar duracak. Parayı toprağa gömerseniz vatandaşa verecek parayı bulamazsınız.

'DENETLENEMEYEN BİR BAŞKANLIK SİSTEMİNİN DOĞRU OLMADIĞI KANAATİNDEYİZ'

(Erdoğan görüşmesi) Şu anda konuşmanın, görüşmenin ne olacağını kestirmek mümkün değil ama geçen referandumdan beri herhangi görüşmemiz olmadı Sayın Cumhurbaşkanıyla. Elbette bazı endişelerimizi gündeme getireceğim. Bugünkü sistemle ilgili kanaatlerimizi kesin olarak ifade etmiştik. O zaman bu sistemle ilgili çalışmalarını bize uzmanlarını göndererek anlatmışlardı. Ama tatmin olmadık biz bugünkü haliyle denetlenemeyen bir başkanlık sisteminin doğru olmadığı kanaatindeyiz. O seçimleri bir denetleme olarak görüyor. Bu denetleme değil. Seçim başka denetleme başka bir şey. Karşılıklı olarak görüşeceğiz. İnşallah bu görüşmemiz hayırlı neticeler doğurur diye düşünüyorum.''