Haber: Fatoş Erdoğan

Kadınlar Birlikte Güçlü, "Cinsiyetçi Eğitime Hayır" şiarıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.

Katıldığı bir programda kız okulları açılabileceği yönünde açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i protesto etti. 

Kadınlar Birlikte Güçlü... 

Kız çocuklarının okullaşmasını arttırmak bahanesiyle karma eğitime son verilmesine, eğitim sisteminin dini kuralara göre biçimlendirilmesine izin vermeyeceğiz.

"Kız okulları" cinsiyetçiliği besler. Kadınları kamusal alanlardan dışlamaya çalışan iktidara karşı okulları, sokakları, meydanları terk etmiyoruz dedi.

Kadınlar Birlikte Güçlü, "Cinsiyetçi Eğitime Hayır" şiarıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. 

Basın açıklamasına Yeşil Sol Parti Milletvekili Özgül Saki, Kezban Konukçu da destek verdi.

Kadınlar Birlikte Güçlü çağrısıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen kadınlar sık sık " Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Geceleride, sokaklarıda, meydanlarıda terk etmiyoruz sloganı attı.

"Kız okulları okullaşmanın değil, ayrımcılığın adımıdır. İzin vermeyeceğiz" pankartı açılan basın açıklamasını Kadınlar Birlikte Güçlü adına Evrim Gürenin okudu.

Açıklamada, "Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçen hafta katıldığı canlı yayında kız çocuklarını karma eğitimden dolayı okula göndermeyen velileri ikna etmek için kız okulları açabileceklerini ifade etti.

Ailelerin kız çocuklarını okula göndermediğinden bahseden bakan da biliyor ki çocukların zorunlu eğitimi almasını sağlamak devletin görevi. MEB’in verilerine göre geçen yıl 866 bin kız çocuğu okula gitmedi. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270. Bu sayı da eklenince 1,5 milyondan fazla kız çocuğunun okuldan uzakta olduğunu görüyoruz. Bakan önce yanıt versin: Nerede bu kız çocukları? Ev içinde ya da dışında çalıştırılıyorlar mı? Evlendirildiler mi? Eğitimden alıkonulan kız çocuklarını tespit edip devlet imkanlarıyla duruma müdahale ettiniz mi? Gerçek soru ve sorunlarına yanıtı olmayan bakan kız okullarını gündem ediyor. buradan bir kere daha sesleniyoruz
yapilacak herhangi eşitsiz değişikliğine hayır diyoruz.

Kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırıldığı gerçeği karşısında bakanın önerdiği yol buna neden olan cinsiyetçiliği pekiştirmek anlamına geliyor. Kadınların, kız çocuklarının en temel haklarının gaspını hedefleyen iktidar eğitimi bir araç olarak kullanıyor. 

Dertlerin kız çocuklarının okullaşmasını sağlamak olmadığını, AKP-MHP iktidarının karma eğitime son verme hazırlığında olduğunu görüyoruz. 

Bizler biliyoruz ki mücadelemizle, isyanımızla İran’da, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde bu düzeni değiştirecek olanlar bizleriz. 2022 yılında olduğu gibi 2023 yılında da eşitlik, özgürlük, adalet, barış, insanca, şiddetsiz, sömürüsüz bir yaşam için, hayatlarımız için sokaklarda olacağız, mücadelemizi büyüteceğiz. Başka türlü bir dünya kadınların, LGBTİ+ların isyanıyla gelecek. 

Bugüne kadar önce 4+4+4 eğitim sistemini getirerek, karma düz liseleri kapatarak, liseleri bir bir imam hatip lisesine çevirerek, anadolu liselerini kız anadolu liselerine  çevirerek, meslek liselerini cinsiyetçi kodlarla kız-erkek olarak ayırarak, kadın üniversitelerini dile getirerek kamusal alanları cinsiyete göre tümden ayırmaya çalışan iktidar şimdi de ilkokuldan itibaren kız okullarından bahsediyor. 

Sizleri taniyoruz biliyoruz- Hiranur vakfi rezilliğinizden biliyoruz

Bu istismara aileler, toplum, dini vakıflar, yargı ve bütün kurumlarıyla devlet ortak oluyor.

res2-1

Hep birlikte suçlusunuz diyoruz!

İstismara ortak olanlar – suçlusunuz!
İstimarcıları aklayanlar – suçlusunuz!
Eşit değilsiniz diyenler --- suçlusunuz!
LGBTİ+ları hedef gösterenler --- suçlusunuz!
Ayrımcılık yapanlar --- suçlusunuz!
Kadın cinayetlerini önlemeyenler --- suçlusunuz!
Aileyi korumak için kadınları, çocukları harcayanlar --- suçlusunuz!
Haklarımıza göz dikenler --- suçlusunuz!
Failleri koruyanlar --- suçlusunuz!

İktidarın eğitimi dini kural ve referanslarla biçimlendirme uygulamalarını kadınlar olarak kabul etmiyoruz. Okulların kız ve erkek olarak ayrılmasına izin vermemek adına buradayız. Kız çocuklarını evlere, ailelere, anneliğe sıkıştırmanıza izin vermeyeceğiz. Kadınları kamusal alanlardan dışlamaya çalışan iktidara karşı okulları, sokakları, meydanları terk etmiyoruz.

Sadece yönetenlere değil yönetmeye talip olanlara da söylüyoruz:

İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi biziz. İktidara da, muhalefete de, sokaktaki tüm erkeklere de duyurumuz olsun, bir kez daha hatırlatalım:

Haklarımızdan — vazgeçmiyoruz!
Hayatlarımızdan — vazgeçmiyoruz!
Eşitlikten — vazgeçmiyoruz!
Özgürlüğümüzden — vazgeçmiyoruz!
Arzularımızdan — vazgeçmiyoruz!
Kimliklerimizden — vazgeçmiyoruz!
Mücadelemizden — vazgeçmiyoruz!
İstanbul Sözleşmesi’nden — vazgeçmiyoruz!" ifadeleri kullanıldı.