Kadın şair ve yazarlar sesleniyor: "İstanbul Sözleşmesi tüm yurttaşların güvencesidir"
İstanbul Sözleşmesi hedef haline getirilirken, kadın şair ve yazarlar bir araya gelerek ortak bir açıklama yayınladı. 'Şiddete Hayır İstanbul Sözleşmesine Evet'' başlıklı açıklamada, ''İstanbul Sö...
Abone Ol
İstanbul Sözleşmesi hedef haline getirilirken, kadın şair ve yazarlar bir araya gelerek ortak bir açıklama yayınladı. 'Şiddete Hayır İstanbul Sözleşmesine Evet'' başlıklı açıklamada, ''İstanbul Sözleşmesi tüm yurttaşlar adına bir güvencedir, yaşamdan yana taraf olmaktır'' ifadelerine yer verildi.
İstanbul Sözleşmesi hedef haline getirilirken, kadın şair ve yazarlar bir araya gelerek ortak bir açıklama yayınladı. 'Şiddete Hayır İstanbul Sözleşmesine Evet'' başlıklı açıklamada, ''İstanbul Sözleşmesi tüm yurttaşlar adına bir güvencedir, yaşamdan yana taraf olmaktır'' ifadelerine yer verildi. "Şiddete Hayır, İstanbul Sözleşmesi'ne Evet" başlıklı bildiride şair Gülten Akın’ın “Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur” dizesini omuzladıklarını söyleyen kadın yazarlar, sorumluluk ve yetki sahiplerini sözleşmeye taraf olmaya davet ettiler.
"BÖYLE BİR SÜREÇTE SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Buket Uzuner, Latife Tekin, Karin Karakaşlı, Pınar Kür gibi isimlerin imzasının bulunduğu ''Şiddete Hayır İstanbul Sözleşmesine Evet'' başlıklı açıklamanın tam metni şöyle:
''Bizler, yaşadığımız toplumda kullanılan dilin; her geçen gün şiddeti çoğaltan, ayrımcı, ötekileştirici bir yere doğru hızla evrildiğine tanıklık ediyoruz. Her geçen gün çoğalan taciz, tecavüz ve ölüm vakaları ile en temel ihtiyacımız olan şiddetsiz bir toplum ideali paramparça ediliyor. Böyle bir süreçte sessiz kalmamız mümkün değil!"
"İSTİSMARA, TACİZE, TECAVÜZE VE ÖLDÜRMEYE DOYMUYORLAR"
"Geride bıraktığımız dokuz sene boyunca İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelerden biri olmamıza rağmen uygulamadaki boşluklar ve kusurlar, kadın cinayetlerinin bir salgına dönüşmesine neden oldu. Sözleşmenin tartışması devam ederken Anıt Sayaç’ta öldürülen kadınları temsil eden tuğlaların sayısı hızla artıyor ve ölüm duvarı yükselmeye devam ediyor. Çünkü kadınları katledenler, çocukları istismar edenler yasal olarak hak ettikleri cezayı almayacaklarına inanıyor. Toplumsal ve hukuki yaptırımın olmayışı ile istismara, tacize, tecavüze ve öldürmeye devam ediyor, yok etmeye doymuyorlar."
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞAMDAN YANA TARAF OLMAKTIR"
"Toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun bir yaşam pratiği haline gelebilmesi için 2011 yılında imzalanmış olan sözleşmenin söz konusu her durumda uygulanması gerekirken, bugün sözleşmeden çekilmenin tartışılması kabul edilemez! Baskın erkekliğin ve erilliğin taarruzu altında yaşayamıyor, üretemiyor ve kendimiz olamıyoruz! Oysa devletin yurttaşını önemsediğini, hiçbir şekilde ayrımcılık yapmaksızın, bütün toplumsal cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimler dahil herkesin yaşam hakkını savunacağını göstermesi bakımından İstanbul Sözleşmesi tüm yurttaşlar adına bir güvencedir, yaşamdan yana taraf olmaktır."
"YETKİ SAHİPLERİNİ SÖZLEŞMEYE TARAF OLMAYA DAVET EDİYORUZ"