İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk çarpıcı ifadeler kullandı. Büyüklükle ilgili 7.6, 7.5, 7.4 ve 7.2 değerlerini veren Öztürk, "Böyle bir deprem bekliyor İstanbul" dedi.

TV100’de yayınlanan Hande Aydemir ile Şimdi Konuşalım programında depremler konuşuldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, beklenen İstanbul depremine ilişkin dikkat çeken değerlendirmeler yaptı. 'Böyle bir deprem bekliyor İstanbul' diyen Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, detayları harita üzerinden anlattı.

Prof. Dr. Hüseyin Öztürk’ün açıklamasında "Bilim camiasının konsensusu şu; bu Marmara Denizi kırılacak, bu da 7,6-7,5-7,4-7,2 gibi bir büyüklüğe gelecek diye bir görüş var. Buna yakın bir görüşü kabul ediyorum, böyle bir deprem bekliyor İstanbul’u." dedi.

"ZAMANI GELDİ"

Öte yandan Öztürk, "Beklenen bir depremin gelme zamanı neredeyse tarihi deprem ardalanmalarına göre karşımıza çıkması lazım bu aralar. Bu ritim çalışıyor ise böyle bir zamanı geldi. Beklenen deprem ve tsunami diye yazdım." ifadelerini kullandı.

"UZUN ZAMANDIR DEPOLUYOR"

Önceki depremleri örnek gösteren Öztürk "1509 gibi bir deprem o zamandan bu zamana kadar olmadı. O büyüklükte bir deprem olmadı. 1509 segmenti büyük bir segment, bu segment ortadan kalkmadı, uzun zamandır depoluyor. Bizi bekleyen depremin bunun benzeri olacağını varsayarak çok iyi hazırlanmamız gerekir. Benim çıkardığım sonuç bu. Göreceğimiz depremin zamanı geldi. Büyük deprem olmuş yine olur. İstanbul büyük deprem geçirmişse yine geçirecektir." şeklinde konuştu.

HANGİ BÖLGELER RİSKLİ?

Söz konusu depremde hangi bölgelerin riskli olduğuyla ilgili ise Öztürk "Çınarcık, Kumburgaz, İmralı, Tekirdağ çukurları muhtemelen daha da çökecekler. Çınarcık çökünce Adalar’a doğru bir su hareketi gerçekleşecek, su bu tarafa doğru abanacak." dedi.

1509'DA NE OLDU?

Küçük Kıyamet olarak bilinen 10 Eylül 1509 İstanbul depremi, son 500 yıl içinde Marmara bölgesinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en yıkıcı depremlerden biridir. En çok hasarı İstanbul’da veren depremin etkisi Bolu’dan Edirne’ye kadar hissedilmiştir. Tarihsel kayıtlar incelendiğinde, İstanbul’da 4000-5000 kişinin hayatını kaybettiği, 10000’lerce insanın yaralandığı ve yaklaşık 1000 tane yerleşim biriminin hasar gördüğü ortaya çıkmaktadır. Depremin ardından oluşan ve yüksekliği kimi zman 6m’yi aşan dalgalar şehrin surlarını aşarak, güzergahları üzerindeki semtlere ağır zararlar vermişlerdir.

istanbul2a

Ölenler arasında Osmanlı Hanedanından 3-kişi vardı. Vezir Mustafa Paşa ve emrindeki 360 atlı süvari öldü. Bu tarihsel belgelerde, İstanbul ve Pera'da hasara uğramayan hiç bir evin kalmadığı rapor edilmiştir.

Bu deprem sırasında, şehir surları da oldukça büyük hasara uğramış, Eğrikapı'dan Yedikule'ye kadar yıkım gözlenmiştir. Ayrıca, Edirne kapısı, Silivri kapısı ve Yedikule gibi ana giriş kapıları ağır hasara uğramıştır. Ishak Paşa kapısı, Topkapı sarayı duvarlarının, Hastalar Kapısı ve Kayıklar kapısı arasında yıkıldığı gözlenmiştir. Söz konusu duvarlara yakın birçok evin denize battığı görülmüştür. Galata duvarları ve Galata kulesinde hasarlar gözlendi. Fatih Camisi'nde çok ağır hasar gözlendi. Minareleri, kubbesi, duvarları yıkıldı, demir parmaklıkları kıvrıldı. Sultan Beyazıt (İmaret) camisi, medreseler, Karaman pazarındaki birçok iş yeri, Davud Paşa mescidi, St. John Theologos kilisesi, Dikilitaş, Beşiktaş gibi birçok bölgede hasar gözlendi. Bazı belgelere göre, birçok kervansaray, hamam, mescid yıkıldı. İstanbul ve Pera'nın bazı bölgelerinde, yerde yarılmalar, su ve kum fışkırmaları gözlendi.