İzmir Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle baro binası önünde basın açıklaması düzenledi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin üzerinden 77 yıl geçmesine rağmen, beyannamedeki hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmediğini söyledi.

Yılmaz, “Uluslararası sözleşmelerin ne yazık ki hayata yansımadığı, yaşamımıza etkili olmadığı, aksine yok sayıldığı ve bu kurallardan uzaklaşıldığı, hak ihlallerinin artık en üst seviyeye çıktığı bir süreci yaşıyoruz” dedi.

BARO AÇIKLAMASINDA DÜNYA VE TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ

Basın açıklamasını baro adına okuyan Avukat Erdem Oktar, dünya genelinde ve Türkiye’de insan hakları konusunda gerilemeler yaşandığını kaydetti. Oktar, “Dünyanın gözü önünde Filistin’de bir ülke, bir halk yok edildi. Dünyada barış için kurulduğu iddia edilen Birleşmiş Milletler (BM), tepkisizliğiyle bir savaş aparatına çevrildi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de yaşanan sorunlara da değinen Oktar, şunları aktardı: “Ülkemizde yaşanan haksız ve hukuka aykırı tutuklamalar, kayyum atamaları, gösteri ve ifade özgürlüğünün önündeki hukuk dışı engeller, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, engellilerin, LGBTİ+’ların, mülteci ve sığınmacıların haklarının her fırsatta geriletilmeye çalışılması, dışlanan, düşmanlaştırılan tüm kesimler üzerindeki baskılar insan hakları konusunda hangi noktada olduğumuzu ortaya koyan somut göstergelerdir.”

Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, depremlerde alınmayan tedbirler ve yoksulluk gibi konulara da değinildi. “Gerekli tedbirler alınsaydı ne İzmir depreminde 117 yurttaşımızı, ne Hatay depreminde resmi rakamlara göre 50 bin dolayında insanımızı yitirecektik” denilen açıklamada, Kadın cinayetlerinin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmak yerine reform politikası uygulansaydı yüzlerce kadının hayatta olacağı belirtildi.

İzmir Barosu, tüm olumsuzluklara rağmen insan hakları mücadelesini sürdüreceklerini ve özgür, eşit bir toplum için çalışacaklarını vurguladı.