İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, “Oğlumun banka hesaplarının gayri resmi kontrol edildiğini öğrendim” sözleriyle gündeme gelen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, hakkındaki iddialarla ilgili, "Birisi bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, “Seçimlere 81 ilde tek başımıza gireceğiz” açıklamasından sonra parti içinde başlayan ayrışmalar beraberinde istifaları getirdi. Akşener, “Oğlunun banka hesaplarının gayri resmi kontrol edildiğini” öne sürerek, “Benim ve ailemin belediyelerde işi-gücü yok. Kanıtlanırsa siyaseti bırakırım” açıklamasında bulundu.

İddiaların ardından gündeme gelen partinin Sakarya Milletvekili, eski Genel Muhasibi Ümit Dikbayır, Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu. Partinin Disiplin Kurulu Başkanlığı'na başvurarak hakkındaki iddiaların açıklığa kavuşturulmasını isteyen Dikbayır, sonuç alamazsa Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na başvuracağını söyledi.

'BENİ YANILTMIŞLAR' DEYİP AÇIKLAMA YAPMALI'

Dikbayır, Akşener'in önceki gün İstanbul'daki parti toplantısında yaptığı açıklamaları şöyle değerlendirdi:

"Genel Başkan konuşmasında dil değiştirdi. Daha önce, kendisinin banka hesaplarının incelendiği söylemişti, şimdi ise ‘benim değil, kocamın ve gelinimin hesaplarını incelemişler' diyor. Önce, bu gayri resmi inceleme bilgisinin devletten geldiğini söylemişti, şimdi ise ‘Bu bilgi gayri resmi ulaştı' diyor. Bankaya resmi olarak soracaklarını, banka yetkililerinin ‘Bilmiyoruz' diyebileceğini söylüyor.

Kimin banka hesabına girildiği bilgisayar incelemesiyle hemen ortaya çıkar. Genel Başkan araştırmanın gayri resmi yapıldığını söylemekle ağız değiştirdi. Bunların hepsinin dedikodu, iftira olduğu ortaya çıktı. Genel Başkan'dan beklentim, beni nasıl kamuoyu önüne attılarsa, şimdi de kamuoyu önüne çıkıp, ‘Beni yanıltmışlar' deyip açıklama yapmalı. Kendisini kim yanılttıysa, bu iftiraları kim önüne getirdiyse gereğini yapmalı."

'ÇALIŞANLARA ZAM YAPMAMAK İÇİN KASAMIZDA PARA OLMADIĞI SÖYLENDİ'

Dikbayır devrettiği kasa parasıyla ilgili iddialara da şöyle yanıt verdi:

“26 Haziran'da yapılan kongremizde partinin mali işlerinden sorumlu kişisi olarak gelen yönetime 132 milyon lirayı bıraktım. Meclis açıldıktan sonra, yeni yönetim, milletvekillerini maddi durumlarına göre sınıflandırıp, kiminden 250 bin lira, kiminden 500 bin lira, kiminden 1 milyon lira partiye yardım istedi. Bu durum bazı milletvekillerinin, ‘Partinin parası mı yok, bizden para istendi?' diye sormalarına ve eleştirmelerine neden oldu.

Bana soran milletvekilleri oldu. Kendilerine, ‘Delegeler de bütçemizi ibra etti. 132 milyon lira civarında parayla devrettik. 10 Ocak 2024'de partiler devlet yardımı alacak. Bıraktığım para o tarihe kadar rahat rahat yeter' dedim. Yerime gelen arkadaşımız, ‘Kasamız eksi 16 milyon lirada’ deyince, ‘Vay efendim bu parayı Genel Başkan yedi' anlamı çıkarmaya çalıştılar. Genel Başkan'a bunu böyle intikal ettirmişler. Genel Başkan Yardımcısı aslında şunu söylüyor ama söylediği tam anlaşılmadığı için… ‘Kasamız 16 milyon eksi veriyor. Aslında 10 Ocak tarihine göre 16 milyon eksi veriyor' demek istiyor.

Yani o tarihe kadar para yetmez demek istiyor. Bu da yanlış. Partiye bıraktığım para o tarihe kadar rahat yeter. Yerime mali işlere bakan kişi, benim ne kadar para bıraktığımı bilmez olur mu? Neden öyle söyledi? Çalışanlara zam yapmamak için. Böyle şeyler olur mu? Vallahi, billahi çalışanlara zam yapmamak için kasamızda para olmadığı söylendi.

'İSPATLASINLAR MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA EDERİM'

Hakkındaki iddialara sitem eden Dikbayır şunları söyledi:

"Alnım açık, yüzüm pak. Ne benim, ne ailem, ne sülalemin belediyelerle işi olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Bir kuruşluk iş yaptığımı ispatlasınlar milletvekilliğinden istifa ederim. Twitter hesabı açıp yönettirmişim. Ortaya çıkarın. Açıkladılar, açıkladılar, yoksa ben çıkıp C. Savcılığına başvurup bu konularla alakalı olarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep edeceğim. Meclis Başkanlık Divanı'na başvuracağım. Önce İYİ Parti TBMM Disiplin Kurulu Başkanlığı'na yazılı olarak başvurup hakkımdaki bugüne kadar atılan iddiaların ve gündeme gelebilecek her konunun araştırılmasını istedim. Ben hakkımı sonuna kadar savunacağım. Bu kadar kolay dedikodu yapılır mı?”

NE OLMUŞTU?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın kendi banka hesaplarını incelettiğini ve belediyelerle ticari ilişkilere girdiğini; Genel Sekreter Uğur Poyraz'ın ise kendi aleyhince ve özel kalemi hakkında konuştuğunu iddia etmişti. Öte yandan Poyraz'ın AKP'ye geçen Nebi Hatipoğlu'nun milletvekili olmasını sağladığı da ileri sürülmüştü.

Dikbayır, hem partiye hem de savcılığa başvurarak, soruşturma açılmasını isteyeceğini belirterek, şöyle demişti:

“Bankaya başvurulsun. Hangi şubeden, hangi memur araştırdı, açığa çıksın. Böyle bir şerefsizlik olur mu? Suç bu. Genel başkan dedikodular ve kumpaslar içinde kaldı. Belediyelerle iş yaptığım yalan. Çıkarsınlar en ufak bir şey varsa. Milletvekilliğinden istifa ederim. Ben partinin kurucularındanım. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum.”

Poyraz ise “Beni kastettiğini düşünmüyorum. Üzerine alınacak bir durum yok” dedi. Poyraz, Hatipoğlu'nun iki buçuk yıldır İYİ Parti'de siyaset yaptığını ve temayülden çıkarak, milletvekili seçildiğini söylemişti.

Saymaz, İYİ Parti'deki çatlağa ilişkin "Akşener'in kapıyı gösterdiği Dikbayır ve Poyraz'ın İYİ Parti'den ayrılması gündeme gelebilir. Akşener'in Basın Danışmanı Murat İde'nin geçen hafta aniden işine son verilmesinin de iddialarla bağlantılı olduğu ileri sürülüyor. Akşener'in İde ile görüşmeden işine son verildiği belirtiliyor" yorumunda bulunmuştu.

DİKBAYIR 'İTİBAR CELLATLIĞI' DİYEREK İDDİALARI REDDETMİŞTİ

Dikbayır, iddialar sonrası partisine başvuruda bulunarak iddiaların araştırılmasını istemişti. Dikbayır dilekçesinde, "Önceleri dedikodudur nasılsa küçük bir araştırmayla ortaya çıkar diyerek önemsemediğim içerikler artık dedikodu boyutunu geçerek açıkça hakaret ve iftira halini almıştır. Bu iftira ve dedikodular şahsımı itham ettiği gibi partimizin kurumsal kimliğine de zarar verecek noktaya gelmiştir" demişti.

Dikbayır, şöyle devam etmişti: "Her bir iftiranın da içeriği suç olduğu gibi TBMM İYİ Parti Disiplin Kurulu ve İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu tarafından titizlikle araştırılması, araştırma sonucunda hakaret ve iftira boyutuna varmış ve şahsım ile uzaktan yakından ilgili olmayan bu itibar cellatlığının sorumlularının tespiti ve haklarında gereğinin yapılmasını arz ederim."

AKŞENER NE DEMİŞTİ?

Akşener, 8 Kasım'daki grup toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:

'İSTERSE EN YAKINIM OLSUN'

"En fazla naz edilen, sözü kesilen, akıl verilen, en fazla parmak sallanan genel başkan benim. Allah nasip ederse o parmakları tek tek kıracağım. Toprak bizde, iklim bizde, su bizde ama parayı başkaları kazanıyor. Bu eğri düzeni mutlaka değiştireceğiz.

'KAZIK ATAN HERKESİ SİLECEĞİM'

İsterse en yakınım olsun. Vallahi billahi değiştireceğim. En yakınım olsun, en güvendiğim olsun. Kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim.

'CEBİNİ DOLDURANLAR...'

İyiler Hareketi her türlü pisliğin, güç kullanımının, garibanı ezen anlayışın ve abidik gubidik yapıp cep doldurmaya kalkışanların karşısında, sırtında yara olmayan, tertemiz, gözümün içine baksan arkasının görüldüğü insanlardan oluşan bir partidir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur. Garibanın hakkına giren, bir taraftan insanların emeği karşılığı aç gezdiği Türkiye'de saray rejiminin getirdiği yolsuzlukların, israfların, cebellezilerin en miniği dahi olsa gereğini yapmayan namerttir. Hele gariban kız çocuklarını, hele gariban delikanlıları, onları üzenleri ve istismar edenleri silmezsem adiyim."