Crosetto, ülkenin yüksek tirajlı gazetelerinden Corriere della Sera'ya uluslararası gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

AB’nin Kızıldeniz'de oluşturması gündeme gelen askeri misyonun komutasını isteyip istemedikleri sorusuna Crosetto, "Eğer bizden bunu talep ederlerse bunu alırız, kapasitemiz var. Eğer Fransızlar istiyorsa bu da uygundur. Buradaki sorun, ticari gemilerin güvenliğini ve ekonomilerimizi korumak için kısa zamanda etkili bir misyona sahip olmak." yanıtını verdi.

Gazze konusunda AB'nin belirli bir tutum alamadığı hatırlatılan Crosetto, "Avrupa şu anda böyle, bu bir gerçek. 27 farklı ülke, farklı dış politika var. Her ülkenin kendi gündemi var, sadece Gazze konusunda değil aynı zamanda Lübnan'da, Nijer'de, Kuzey Afrika'da, Kosova'da. Bu nedenle dünyada önemli bir rolümüz yok." dedi.

Crosetto, soru üzerine İtalya'da koalisyon ortakları arasında Ukrayna'ya silah yardımı konusundaki tartışmalara da değinerek, koalisyon ortaklarında bu konuda bir bölünme görmediğini belirtti.

Crosetto, “Bana savaştan bıkıp usanmadığımızı sorarsanız herkesin bıkkın olduğunu söylerim. Ukraynalılar, Ruslar, Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar ama (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin bıkıncaya kadar bu durum ne yazık ki devam edecek ve daha kötüye gitme riskiyle karşı karşıya kalacak." ifadelerini kullandı.

- Hükümetten askeri misyonlara katılıma yönelik karar alma sürecini hızlandıracak adım

Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümetinin, dünkü bakanlar kurulunda askeri misyon ve operasyonlara katılımda gerekli olan parlamentodaki onay sürecini korumakla beraber, hızlı gelişen kriz senaryoları karşısında askeri enstrümanların kullanımında esneklik ve hız kazanmaya yönelik düzenleme hazırladığı bildirildi.

İtalya’da yürürlükteki yasalar çerçevesinde hükümetin sınır dışındaki operasyona ya da misyona asker göndermesi için parlamentonun her iki kanadından da (Senato ve Temsilciler Meclisi) onay alması gerekiyor.

Bakan Crosetto, bu konuya ilişkin ayrıca yaptığı açıklamada, hükümetin hazırlayıp onay için parlamentoya göndereceği bu kanun tasarısının, krizlere karşı hızlı yanıt verebilme kapasitesini arttıracağını söyledi.

Hükümetin bu adımı, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere saldırıları nedeniyle İtalya'nın askeri AB misyonu oluşturulmasını istediği ve halihazırda Atalanta Misyonu çerçevesinde bölgede bulunan İtalyan fırkateynlerinin İtalyan gemilerine savunma maksatlı refakat ettiği dönemde geldi.

- Kızıldeniz'deki gerilimin İtalya'ya maliyeti günlük 95 milyon avro

İtalyan Zanaatkarlar ve Küçük İşletmeler Konfederasyonunun (Confartigianato) yayımladığı raporda seyrüsefer serbestliği konusundaki sıkıntı sebebiyle gemi trafiğinin azaldığı Kızıldeniz'deki bu durumun, Kasım 2023-Ocak 2024'te İtalya'nın dış ticaretine günlük zararının 95 milyon avroyu bulduğu belirtildi.

- Kızıldeniz'deki durum

İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.

ABD güçleri, bu süreçte birçok kez Yemen'den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.

Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.

Kızıldeniz'de 31 Aralık 2023'te İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.

Husiler, 10 Ocak'ta da İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti.

Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.