Haluk Bozali, İstanbul’da elektrik abonelerinin geç takılan saatler nedeniyle yaklaşık yüzde 35 daha fazla fatura ödemek zorunda kaldığını söyledi. Bozali, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile elektrik dağıtım şirketlerinin arasındaki anlaşmaya göre dağıtım şirketlerinin sayaçları abonelere ücretsiz olarak sunması gerektiğini, ancak yaklaşık üç aydır trifaze sayaçların piyasada bulunamaması nedeniyle abonelerin mağdur edildiğini belirtti. Bozali, İstanbul’da Boğaziçi Elektrik Dağıtım Şirketi’nin (BEDAŞ) vatandaşlara sayaç vermemeye başladığını aktararak şunları kaydetti:

“‘Çip krizini halledelim, ondan sonra saatlerinizi takacağız’ dediler ama yaklaşık üç aydır çip krizi hallolmadı. En son duyduğumuza göre ise çip krizi halloldu ama fiyatlar o kadar yükseldi ki. Yaklaşık beş katı. Çip krizi hallolmasına rağmen BEDAŞ’tan saatleri ne zaman takacaklarına dair bir açıklama, bilgi yok. Saatler takılmayınca vatandaşlar huzursuz oluyor. Bununla ilgili kaçak elektrik cezası ile karşı karşıya kalıyor.

Bizim öğrendiğimiz kadarıyla Luna marka sayaçları veriyor BEDAŞ. Bunu da Landis diye İzmir’deki bir fabrika üretiyor. Bu Landis de İsveç ortaklı bir firma. Piyasaya haftada 15 bin tane sayaç vermiyorlar bile. Buna karaborsacılık mı diyelim, stokçuluk mu? Böyle bir şey oluştu.

Vatandaşa bu saat takıldığında yaklaşık 168 lira para geri ödeniyor. Şimdi fiyatlar bin 500 liraya çıktığında yine ödenen para 168 lira ki bunda vatandaş mağdur. Haliyle bizler de mağduruz.”

“KARABORSACILIK ALIŞKANLIK OLDU”

BEDAŞ’ın yurttaşlara “Siz sayaçlarınızı takın veya takmayın, bizi bekleyin” dediğini aktaran Bozali, BEDAŞ’ın sayaç takma süresinin ucunun açık olduğunu ve sayaçların geç takılması nedeniyle yurttaşların yüksek elektrik faturalarıyla karşılaştığını söyledi. Bozali, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karaborsacılık her tarafta var. Maalesef bu, alışkanlık oldu galiba özellikle. Düşünün yani, 300 lira olan şey bin 500 liraya kadar çıktı. Bugün böyle alıcı da zor bulunuyor yani. Karaborsa, ben size söyleyeyim; üç ay önce 300 lira bandında olan sayaç, şu anda bin 500 lira. Bunu kasıtlı, sanki bu fiyatı tutmak için üretimi de azalttılar. ‘Çip sıkıntısı var’ diyorlardı. Bizim öğrendiğimiz kadarıyla bundan önce bir tane saatte kullanılan çip, yaklaşık 0,75 dolarken 4 dolara çıkmış. Bunu makul bir zamla tekrar halka arz edebilirsin. Buradaki rant iyi bir boyuta ulaşınca bu konuda da herhalde üretimi yavaşlattılar.

Devletle sözleşme yapmışsınız, çip ne kadar pahalı olursa olsun sizin hizmetinizin aksamaması lazım değil mi? Sonuçta devlete karşı sorumlusunuz. Ama kural tanımaz bir şirket, maalesef bu konuda vatandaşın mağduriyetini de gördüğü halde çözüm üretmiyor.

100 tane saat alsa 30 bin lirayken şu anda 150 bin lira. BEDAŞ özelleştirme yaşadıktan sonra bütün masraflar kendine ait. Bunun parasını kazanırken, kârı yaparken iyi. Ama iş biraz zorlanmaya geldin mi, ‘Ben yokum, vatandaş kendi çeksin’.

“YAKLAŞIK YÜZDE 35 DAHA PAHALI”

Abone olanlar oluyorlar. Sayaç takma işlemini bekliyorlar. Sayaç takma işlemini beklerken şantiye saati kullanıyorlar. Şantiye saati de normal abonelik grubuna göre yaklaşık yüzde 35 daha pahalı. Sonuçta vatandaş her taraftan mağdur. Sayaç verilmeyerek ve şantiye saatinden elektrik kullandırılarak mağdur. Yaklaşık dört aydır sürüyor.”