İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomideki yüzde 0,1'lik gerilemeye ilişkin, “Son dönemlerde sanayiden ve sanayi ihracatından güçlü bir şekilde beslenen büyüme oranlarında, yurt dışı kaynaklı gelişmeler başta olmak üzere, farklı olumsuz nedenlerden kaynaklanan bir ivme kaybı olduğunu gözlemliyoruz. Bu ivme kaybını, özellikle İSO Türkiye İmalat PMI'ın (pazar payı yüksek şirketlerin satın alma yöneticileri arasında yapılan aylık anketlerden elde edilen ekonomik göstergeler) son aylardaki belirgin düşüşünde de maalesef açıkça görmekteyiz” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılı üçüncü çeyreğine dair gayri safi yurt içi hasıla GSYH rakamlarını bugün açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi (büyüme) bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 3,6 artış gösterdi.

Bu rakamları İSO Başkanı Bahçıvan yazılı bir açıklama yaparak değerlendirdi. İSO Türkiye İmalat PMI verilerinde de son aylarda belirgin düşüş gözlendiğinin altını çizen Bahçıvan’ın açıklaması şöyle:

“BÜYÜME ORANLARINDA BİR İVME KAYBI OLDUĞUNU GÖZLEMLİYORUZ: Son dönemlerde sanayiden ve sanayi ihracatından güçlü bir şekilde beslenen büyüme oranlarında, yurt dışı kaynaklı gelişmeler başta olmak üzere, farklı olumsuz nedenlerden kaynaklanan bir ivme kaybı olduğunu gözlemliyoruz. Bu ivme kaybını, özellikle İSO Türkiye İmalat PMI verilerinin son aylardaki belirgin düşüşünde de maalesef açıkça görmekteyiz.

GSYH İÇİNDE SANAYİ BÜYÜMESİNİN PAYININ ARTTIRILMASI GEREK: Yine de açıklanan üçüncü çeyrek büyüme verilerini Türkiye ekonomisinin dinamizminin bir göstergesi olarak değerlendirirken, nitelikli büyümenin korunması için, GSYH içinde sanayi büyümesinin payının arttırılması gerektiğinin altını çizmek isteriz.

SANAYİMİZİN YATIRIM İHTİYACI VE SANAYİCİMİZİN YATIRIM MOTİVASYONU OLDUKÇA YÜKSEK: Ayrıca bu olumsuz dönemde bile, sanayimizin yatırım ihtiyacının ve sanayicimizin yatırım motivasyonunun hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Böylesine kıymetli bir iklim şansını ve fırsatını, ülkemizin geleceğine yönelik olarak olumlu değerlendirmemiz gerektiğini özellikle vurguluyorum.”