Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Thani’nin ev sahipliğinde, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi devlet ve hükümet başkanları, Katar'a yönelik İsrail saldırısını görüşmek üzere olağanüstü ortak bir zirvede bir araya geldi. Zirve sonrası yayımlanan bildiride, İsrail'in 9 Eylül 2025'te Doha'da sivilleri hedef alan saldırısı "bölgesel barışa yönelik ciddi bir tehdit" olarak nitelendirildi.
Zirvenin bildirisinde alınan kararlar ve yapılan vurgular şunlar:
-
Saldırıya Ortak Kınama ve Dayanışma: Bildiride, İsrail'in Doha'daki sivillere ve müzakere heyetlerini ağırlayan konutlara yönelik "korkakça ve yasadışı saldırısı" en şiddetli şekilde kınandı. Bu saldırının, bir Katar vatandaşı dahil olmak üzere sivillerin ölümüne ve yaralanmasına yol açtığı belirtilerek, tüm Arap ve İslam devletlerinin Katar ile mutlak dayanışma içinde olduğu ifade edildi.
-
Arabuluculuk Çabalarını Sabotaj: Doha'daki saldırı, Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması için kilit bir arabulucu rolü üstlenen Katar'ın çabalarını doğrudan baltalama girişimi olarak değerlendirildi. Bildiride, tarafsız bir arabuluculuk mekanına yönelik bu tür bir saldırının uluslararası barış süreçlerini de tehlikeye attığı belirtildi.
-
İsrail'e Yönelik Uluslararası Eylemler Çağrısı:
-
İsrail'in saldırganlığının cezasız kalmasını önlemek için diplomatik, siyasi ve hukuki tüm önlemlerin alınması istendi.
-
Tüm devletlere, İsrail ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri gözden geçirme ve aleyhinde yasal işlem başlatma çağrısı yapıldı.
-
İİT üyesi devletlerden, İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) üyeliğinin askıya alınması için çabaların koordine edilmesi istendi.
-
-
Filistin ve İnsani Durum: Bildiride, İsrail'in Gazze'deki ablukası, açlık ve gıdadan mahrum bırakma gibi yöntemlerinin "savaş suçu" olduğu vurgulandı. Ayrıca, İsrail'in Filistin halkını 1967'de işgal edilen topraklardan çıkarmaya yönelik her türlü girişiminin "etnik temizlik politikası" olarak kınandığı belirtildi.
-
İki Devletli Çözüm Vurgusu: Liderler, iki devletli çözümün uygulanması ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması gerektiğini bir kez daha teyit etti. Bu bağlamda, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında 22 Eylül 2025'te yapılacak "İki Devletli Çözüm Konferansı" memnuniyetle karşılandı.