İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, başkent Tahran’daki basın toplantısında ülkesinin dış politika gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bekayi’nin açıklamalarının merkezinde, 2015 tarihli nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya’nın (E3) girişimiyle Tahran’a Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesi yer aldı.
AVRUPA İLE DİPLOMATİK ÇABALAR SONUÇSUZ KALDI
Sözcü Bekayi, E3 ülkelerinin diplomatik çabalarda "olgun ve bağımsız müzakere ortakları olmadığını kanıtladığını" ve bu durumun çabaların sonuçsuz kalmasına neden olduğunu ileri sürdü.
Bekayi, mevcut duruma ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Şu anda E3 ve ABD'nin eylemlerinin sonuçlarına odaklanmış durumdayız. Mesaj alışverişi devam edebilir ancak şu anda müzakere planımız yok. Müzakerelerin İran'ın çıkarlarına hizmet ettiği sonucuna vardığımızda, mutlaka harekete geçeceğiz."
BM YAPTIRIMLARINA YASAL DAYANAK İTİRAZI
İran'a yönelik BM yaptırımlarının geri getirilmesi konusunda BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) bir karar alınmadığına dikkat çeken Bekayi, bu adımın ABD'nin talebi üzerine atıldığını savundu. Bekayi, "BM Sekreterliği'nin eyleminin hiçbir yasal dayanağı olmadığına inanıyoruz," dedi.
Bekayi, İran'ın bu konudaki tutumunun BMGK üyeleri Çin ve Rusya tarafından da desteklendiğini hatırlatarak, diğer ülkelerin bu üç Avrupa ülkesinin eylemini takip etmekten kaçınmalarını beklediklerini dile getirdi.
UAEA İLE ANLAŞMA UYGULANMAYACAK
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi'nin önerisiyle daha önce New York'ta ABD ve Avrupalı bakanların dahil olduğu toplantı tekliflerini iyi niyetle kabul ettiklerini, ancak diğer tarafların toplantıya katılmaktan kaçındığını aktardı.
UAEA ile 9 Eylül'de Mısır'ın başkenti Kahire'de imzalanan ve Tahran'ın nükleer tesislerinde denetimlerin yeniden başlatılmasını öngören anlaşmaya dair de konuşan Bekayi, "Kahire mutabakatına gelince, bu mutabakat uygulanamaz," dedi.
Bekayi, UAEA ile işbirliğinin geleceği hakkında kararın Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından verileceğini söyledi.





